İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ev sahipliğinde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumunda (ADF), çatışma ve savaşların önlenmesi için arabuluculuk çalışmalarına önem verilmesi ve bu konuda daha fazla adım atılması gerektiği vurgulandı.
Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu forumda, "Değişen Barış Ortamında Arabuluculuk" konulu panel düzenlendi.
Panele katılan Birleşmiş Milletler (BM) Eski Libya Özel Temsilcisi Slovak diplomat Jan Kubis, farklı bölgelerde yaşanan çatışma ve savaşların önlenmesi için arabuluculuk çalışmalarına daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Çatışmalara karşı önleyici bir şekilde hareket etmiyoruz ve zamanında müdahale etmiyoruz. Ukrayna krizinde de durum bu oldu. Her iki tarafla temasa geçip bunu önlemeliydik çünkü her şey gözümüzün önünde gerçekleşti." dedi.
Türkiye'nin arabuluculuk noktasında attığı adımlara değinen Kubis, "Türkiye'deki dostlarımız arabuluculuk noktasında güzel bir örnek gösteriyor ve kendilerini takdir ediyorum." ifadelerini kullandı.
Kubis, arabuluculuk noktasında Çin ve Avrupa Birliği (AB) ile uluslararası örgütlerin de devreye girmesi gerektiğini belirtti.
İnsani müdahalelerde ve sorunun çözümünde arabulucunun tarafsız olması gerektiğini belirten Kubis, "Yaklaşımımız belirli ilkelerle şekillenmiş olmalı. Taraflarla görüşürken nerede durduğunuzu da bilmeniz gerekiyor. Arabulucu sağlıklı bir çözüm gerçekleştirmeli. Sabırlı ve empati sahibi olmalı. Donuk müzakere ve çatışmalarda belli açılımlar var ancak bazen bir statükoyu yıkmak ya da çatlatmak lazım." dedi.
- Önleyici diplomasiye önem verilmeli
Uganda'daki çatışmalarda arabuluculuk görevi üstlenen Betty Bigombe, arabuluculuk çalışmalarında "önleyici diplomasi" konusuna daha fazla ödenek ayrılması gerektiğinin altını çizdi.
Bigombe, önleyici diplomasiye daha fazla yatırım yapılması gerektiğinin belirterek, "Arabuluculuğun yerine geçecek bir şey yok. Savaşın ne zaman başlayacağını bilmiyoruz ancak modern teknoloji ile dünya bir oldu. Bu noktada daha erken müdahalede bulunmalıyız, insani krizler yaşanmadan müdahale edebiliriz." diye konuştu.
Son olarak Bigombe, arabuluculuk noktasında kadınların hafife alındığını ve göz ardı edildiğine dikkati çekti.
- "Sıkıntı kapımıza dayandığı zaman sorunu ciddiye alıyoruz"
AB Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi Miroslav Lajcak, arabulucu olmanın 5 temel prensibi olduğunu belirterek bunların başında, yerel meselelere ilişkin sahip olunması gereken "derin bilginin" geldiğini söyledi.
Arabulucunun, tarafların güveninin sağlanması olduğunu dile getiren Lajcak, uluslararası bir örgüt adına hareket edildiğinde uluslararası toplumun bütüncül şekilde desteğine ihtiyaç olduğunu belirtti.
Lajcak, "Krizler patlak vermeden önce önlenmesi büyük bir önem taşıyor. Biz hep geç kalıyoruz. İşaretleri, emareleri görmezden geliyoruz. Sıkıntı kapımıza dayandığı zaman sorunu ciddiye alıyoruz." dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı öncesinde de benzer emarelerin olduğunu hatta ABD istihbaratının Rusya'nın Ukrayna'ya gireceğini aktardığını kaydeden Lajcak, "Bu savaş inanılmayacak kadar saçmaydı. Ukrayna'daki çatışmanın çıkacağından emin olamadık." dedi.
- "Myanmar'daki krizi önceden görmüştük"
ABD'nin eski Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Jeffrey Feltman da krizlerin patlamadan önce tespitinin önemli olduğunu ancak kısıtlı tedbirlerin her zaman işe yaramadığını vurguladı.
Myanmar'da 2016'da yaşananları daha önce öngördüklerini ve Myanmarlı generallerle görüştüğünü kaydeden Feltman, tüm girişimlere rağmen cinayetlerin durmadığını dile getirdi.
Feltman, BM gibi uluslararası kuruluşlar yerine bir ülke adına arabuluculuk yapmanın oldukça farklı olduğuna değinerek, "ABD adına çalıştığımda çantamda yaptırımlar gibi şeyler vardı. BM'de ise prensiplerimiz var, kurallar var, bambaşka bir ortam. Ülke adına arabuluculuk yapmak çok başka." dedi.
- Foruma, dünyanın birçok noktasından katılım sağlanıyor
Bu yılki teması "Diplomasiyi Yeniden Kurgulamak" olarak belirlenen forum kapsamında Ukrayna ve Rusya dışişleri bakanlarının katılımıyla üçlü formatta toplantı düzenlendi.
Bunun yanı sıra NATO ve AB başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinden katılımlarla küresel ve tematik konu başlıklarında oturumlar düzenlenecek.
Kurumsallaşma ve diplomasi alanında referans gösterilen bir diyalog platformu olması hedefiyle geçen yıl ilki düzenlenen forumda, bu yıl da dünyanın dört bir yanından siyasetçi, önde gelen akademisyen, düşünür, kanaat önderi, diplomat ve iş insanları bir araya geliyor.
Kaynak: