TBMM (AA) - CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, iktidarın ekonomi politikasını eleştirerek "Bu, AK Parti'nin 19 yıllık iktidarı ve Sayın (Recep Tayyip) Erdoğan'ın kişiselleşmiş iktidarının son dönemecinde aczin, tükenmişliğin, çaresizliğin itirafıdır. Bu beceriksizliğin, aczin üzeri 'Çin modeli' diye bir kılıfla örtülmeye çalışılıyor." dedi.
Hamzaçebi, TBMM Genel Kurulu'nda, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde konuştu.
Bütçe görüşmelerinin hayırlı olmasını dileyen Hamzaçebi, 2022 yılı gelmeden, bütçedeki başta enflasyon ve dolar kuru olmak üzere birçok öngörünün değiştiğini, bu nedenle 2022 yılı bütçesinin yasalaşmasının ardından ek bütçe yapılması gerektiğini savundu.
Kur ve faizdeki son gelişmelerden sonra ekonominin önceden gelen sorunlarının ağırlaştığını, enflasyonun çift haneli olduğunu ve enflasyonun düşeceği yönünde değil, artacağı yönünde bir beklenti olduğunu anlatan Hamzaçebi, öte yandan Türkiye'nin, sürdürülebilir yüksek büyüme ortamına ve potansiyel büyümesi olan yüzde 4-4,5'lik büyüme oranını bile çoğu zaman gerçekleştiremeyecek bir ekonomik tabloya sahip olduğunu söyledi.
Türkiye'de milli gelir ve kişi başına gelirin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiği 2014 yılından bu yana azaldığını iddia eden Hamzaçebi, öte yandan Türkiye'nin uluslararası kredi notunun yatırım yapılabilir ülke seviyesinin 3-5 kademe altında olduğunu, tehlike eşiğine bir iki kademe kaldığını anlattı. Hamzaçebi, "Bir iki kademe sonra Türkiye ekonomisi küme düşecek, borçlanmakta zorluk çekecek. Kredi risk primimiz son derece düşük, şu anda 521'dir. Bunun anlamı, Türkiye yurt dışından dolar cinsinden borçlanacağı zaman yüzde 7,5-8 oranında faiz verecek. Dünyada reel faizlerin düşük, sıfır olduğu bir süreçte Türkiye ekonomisinin yüzde 8 ile borçlanması asla kabul edilemez." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın IMF konusundaki söylemlerini aktaran Hamzaçebi, "Aslında demek istediği şu, 'IMF bizi kandırdı.' Sayın Erdoğan, bir kere de kandırılmamış ol." sözlerini sarf etti.
Türkiye'nin tarihsel olarak yönünün Batı'ya dönük olduğunu ancak iktidarın uygulamakta olduğu son ekonomik modeli "Çin modeli" olarak tanıttığını söyleyen Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İktidarın gündeminde AB'ye tam üyelik falan yok. Nedir Çin modeli? Emeğin baskılandığı, otoriter bir rejimin olduğu, ekolojik kaygıların olmadığı, emeğin maliyetinin düşürülmesi suretiyle rekabet gücü elde etmeye dayalı, orta sınıfı yok eden bir model. Demokratik bir rejim yok. Çin'de bugünkü sistemin otoriter bir rejim olmadan uygulanması imkanı yok. Acaba, Erdoğan'ın kafasının arkasında böyle bir şey mi var? Zaten ona doğru gidiyor. Türkiye malum, özgürlükleri, hukuk devletini bir kenara atmış durumda. Bu, AK Parti'nin 19 yıllık iktidarı ve Sayın Erdoğan'ın kişiselleşmiş iktidarının son dönemecinde aczin, tükenmişliğin, çaresizliğin itirafıdır. Bu beceriksizliğin, aczin üzeri 'Çin modeli' diye bir kılıfla örtülmeye çalışılıyor."
Dünyanın en büyük şirketleri arasında Çin firmalarının da bulunduğunu belirten Hamzaçebi, iktidarın 19 yılda eğitime, teknolojiye ve geleceğe yatırım yapması halinde bugün bunlar arasında Türk teknoloji firmasının da bulunabileceğini dile getirdi.
- "Huzuru bulmuşlar anlaşılan"
CHP'li Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizler konusunda Nas suresinden ayetler okuduğunu da hatırlatarak "'Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri Saadet Partisi seçmeninin oylarını alabilir miyim?' kaygısından başka bir şey değil ama Milli Görüş seçmeni akıllıdır, değerlendiriyor, bunları yutmayacaktır." dedi.
Merkez Bankası'nın faiz oranlarında indirime gittiğini; tüketici ve taşıt kredisi faizlerinin arttığını, ticari kredi faiz oranlarının düştüğünü söyleyen Hamzaçebi, vatandaşın kredi çekip dolar aldığını anlattı. Hamzaçebi, "BDDK 'Bunları denetleyeceğiz.' diye yarım yamalak bir şey söylüyor. Yasal bir yetkisi yok. Bankaya gitse vatandaşa 'nerede kullanacaksın?' mı diyecek. Ticari şirketlerin dolar mevduatı da artıyor." diye konuştu.
Hamzaçebi, Merkez Bankası'nın politika faiz oranını yüzde 14'e çektiğini hatırlatarak "Bankalar, Ulus'taki Merkez Bankası'ndan yüzde 15 ile parayı alıyor, Eskişehir Yolu'ndaki Hazine'ye yüzde 22,70 ile veriyor. İktidarın buna, vatandaşın parasını pulunu böyle heba etmeye, devletin hazinesini yağmalatmaya hakkı var mı?" sorularını yöneltti.
Mevduat faizlerinin de yüzde 14,5 olarak uygulandığını da dile getiren Hamzaçebi, "Bankalar yüzde 14,5 ile vatandaştan aldığı mevduatı, yüzde 22,70 ile Hazine'ye veriyor. Mis gibi. Sayın Erdoğan, vatandaşın parasını bu şekilde çaldırmaya, cebinden eksilmesine izin veren bir Nas var mı? Erdoğan modelinin adı 'akbaba kapitalizmi'. Akbabalara yem ediliyor." ifadelerini kullandı.
İktidarın, döviz kuru için 128 milyar dolar sattığını ancak bunun işe yaramadığını belirten Hamzaçebi, "Dünyanın en pahalı ekonomi dersi diyeceğim ama bu dersi almadınız ki; benim oğlum bina okur, döner döner yine okur." dedi.
Hamzaçebi, dolar kurundaki artışın fındık üreticisinin, kilogramda 1 dolar zarar etmesine yol açtığına da işaret ederek "Bir dönem, Fransız hükümeti, bir Tarım Bakanına, Fransız tarımına yaptığı katkılar nedeniyle şövalye nişanı vermişti. Sanıyorum, çikolata ve Nutella tüketicileri de Sayın Erdoğan'a bu hizmeti nedeniyle 600 milyon dolarlık bu desteği nedeniyle bir madalya vermeyi ihmal etmezler. İşte, bu da akbaba kapitalizmidir." şeklinde konuştu.
2022 yılında uygulanacak asgari ücretin bugün itibarıyla 250 dolara gerilediğini anlatan Hamzaçebi, asgari ücretle alınabilecek ekmek sayısının bu yılın ocak ayına göre azaldığını belirtti.
Akif Hamzaçebi, Tahsin Yücel'in Gökdelen isimli romanında, zenginlerin gökdelenlerin en üst katlarında otururken, yeryüzündeki insanlardan haberdar olmadıklarını anlattığını aktararak "Tahsin Yücel 'yılkı insanları' diyor. İnsanlar aç, sefil, tabiatta başıboş dolaşan yılkı atları gibi yılkı insanları tasavvur etmiş. Yönetici kadro, takvadan günah işleme özgürlüğüne geçtiği için bütün bunlardan haberleri yok." görüşünü savundu.
Türkiye'yi yöneten kadronun, önceki yıllarda yerli araba kullandığını anlatan Hamzaçebi, "Arkasında 'Huzur İslam'da.' yazardı. Önce gömlek değiştirildi, sonra arabalar, mahalle değiştirildi. Yeni evlere taşınıldı. Şimdi o yeni evlere giderken kullanılan o milyonlarca liralık arabaların arkasında hiçbir şey yazmıyor. Huzuru bulmuşlar anlaşılan." sözlerini sarf etti.
Ucuz ekmek almak için sırada bekleyen vatandaşların fotoğrafını gösteren Hamzaçebi, CHP'li belediyeler sayesinde ucuz ekmek üretildiğini söyledi. Hamzaçebi, "AK Parti, iktidarının 19'uncu yılında insanlarımızı ucuz ekmek kuyruklarına mahkum etti." dedi.
Kaynak: