Bilimsel hesaplamalara göre, 2021’de ortalama bir gün, 24 saatlik (86 bin 400 saniye) normal bir güne göre 0,05 milisaniye daha kısa olacak.
Kısalmanın küresel iklim değişikliğinden kaynaklandığını belirten Prof. Delaney, eriyen buzulların dünya üzerindeki kütlenin konumlanma şeklini değiştirdiğini ve suların dünyanın dönüş eksenine yaklaştıkça onun dönme hızını arttırdığını ifade etti.
Delaney, Dünya'nın bu durumunu daha hızlı dönebilmek için kollarını bedenine yaklaştıran bir patenciye benzetti.
Söz konusu kısalmanın saniyeden çok daha az olacağından insanların günlük faaliyetlerini etkilemeyeceğine dikkati çeken Delaney, iklim değişikliği nedeniyle buzulların erimesinin zaman içinde küresel zaman dilimini ve günlerin belirlenmesini etkileyebileceği uyarısında bulundu. Delaney, bu durumu önlemek için “artık saniye” uygulamasına geçilebileceğini kaydetti.
Ancak bazı uzmanlara göre, bu uygulama ile belirlenen takvim yılının son dakikasına fazladan 1 saniye eklemek Dünya'nın dönüş hızındaki değişikliği dikkate almayan otomatik saat uygulamalarının bulunduğu akıllı telefonlarda, bilgisayarlarda ve iletişim sistemlerinde karışıklık yaratabilir.
Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü, (NIST) 1972’den 2016’ya kadar ortalama her 1,5 yılda bir “artık saniye” eklenmişti. Ancak 2016’dan itibaren Dünya Rotasyon ve Referans Sistemleri Servisi (IERS), Dünya'nın dönüş hızındaki artış nedeniyle “artık saniye” uygulamasının artık gerekli olmadığını açıklamış, bu doğrultuda IERS, 2019 yılının Temmuz ayında 2020 için de artık saniyenin eklenmeyeceğini duyurmuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.