ANKARA (AA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Kamu-Özel Sektör İş Birliği (KÖİ) modeli ile inşa edilen projelerin eski projelerle karşılaştırılmasına ilişkin, "Köprülerin hacim, işlev ve sahip olduğu donanımlardaki farklılığın yanı sıra, küresel emtia fiyatlarının 1970'lerde, 1980'lerde ya da 2000'lerde aynı olmadığı ortadadır." ifadeleri kullanıldı.
Bakanlıktan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in partisinin bugünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada, KÖİ projeleri ile ilgili iddialarına ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Küresel anlamda ülkelerin gelişmesi, büyümesi, istihdamlarının arttırması, bütünsel kalkınmalarının tesisi için ulaştırma, haberleşme ve altyapı projeleri sürükleyici rol oynadığı belirtilen açıklamada, "Politika ve hedefler doğrultusunda ülkelerin yıllık altyapı harcamaları, sahip oldukları Gayri Safi Yurt İçi Hasılalarının (GSYİH) yüzde 2'si ila yüzde 8'i aralığında değişmektedir. Mevcut bütçelerinin yatırım finansmanında yetersiz kalması nedeniyle sorunun aşılmasında KÖİ modeli, tüm dünyada yaygın ve fayda sağlayan bir yöntemdir." ifadeleri yer aldı.
Türkiye'de 2003 yılından bugüne ulaştırma ve haberleşme yatırımlarına harcanan tutarın 1 trilyon 169 milyar lirayı aştığı vurgulanarak, "2003-2020 yıllarında gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımız GSYİH'ya 395 milyar dolar, üretime ise 838 milyar dolarlık katkı sağladı. Aynı dönemde, altyapı yatırımlarımızla doğrudan ya da dolaylı olarak her yıl 1 milyonun üzerinde insanımızın istihdamına katkı sağlanmasına vesile olduk." değerlendirmesi yapıldı.
KÖİ modeli ile inşa edilen İstanbul-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Projesinin ise başlı başına bu katkılarının en bariz görüldüğü yerler olduğuna dikkati çekilen açıklamada, projenin hayata geçtiği günden bugüne katkılarına ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:
"Güzergah üzerinde 306 yeni işletme belgeli tesis açıldı, 31 bin yeni işletme belgeli oda turizme katıldı, yatak kapasitesi 61 bin arttı, üretim sektöründe GSYH'ye 8,5 milyar lira katkı sunuldu, otoyol güzergahında 8 yeni organize sanayi bölgesi (OSB) konumlandırıldı, yatırımcılar için çekim merkezi haline gelen bölgede mevcutta bulunan 13 OSB'de ise 2 bin 635 hektar genişleme yapıldı, 54 bin ek istihdam yaratıldı, tarım alanlarında 300 bin dekar ekili alan artışı, üretim hacminde de 408 bin ton artış sağlandı, hayvancılıkta da küçükbaşta 713 bin, büyükbaşta da 350 bin hayvan artışı görüldü, otoyol sayesinde tarım arazilerinde üretilen ürünlerin, tüketiciye çok daha kısa sürede ulaşmaya başladı."
Yalnızca karayolu değil, demiryolu, havayolu ve denizyolu yatırımlarıyla Türkiye'nin, küresel lojistik üs haline dönüşmek için son virajda olduğuna işaret edilerek, "Günlük sığ siyasi tartışmaların aksine, vizyon sahibi olmayı gerektiren, Ulaştırma ve Lojistik Master Planı çerçevesinde hayata geçirdiğimiz ulaştırma ve altyapı yatırımları ile Türkiye'nin 2053 Vizyonu'nun gerekli altyapısı şimdiden hazırlanmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Akşener'in, yaptığı kıyaslamalarla, faydaları ortada olan KÖİ modelinin Türkiye'nin üretimine, istihdamına, GSYİH'na, ihracatına sağladığı katkılarını yok saymakta olduğu vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
"1973 yılında tamamlanan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve 1988 yılında tamamlanan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile 2000'li yıllarda KÖİ modeli ile inşa edilen projelerin finansal açıdan karşılaştırılması, baştan sakat doğmuştur. Köprülerin hacim, işlev ve sahip olduğu donanımlardaki farklılığın yanı sıra, küresel emtia fiyatlarının 1970'lerde, 1980'lerde ya da 2000'lerde aynı olmadığı ortadadır.
Karşılaştırılan köprülerin uzunluklarından sahip oldukları şerit sayılarına, yüksekliklerinden teknik farklılıklarına, üretim, tasarım ve teknolojilerinden maliyetlerine varıncaya kadar birçok özelliği bile Sayın Akşener'in mukayesesinin abesle iştigal olduğunun somut göstergeleridir.
Sayın Akşener'in gündemde kalma çabası olarak değerlendirdiğimiz, sap ve samanın kasıtlı olarak karıştırıldığı açıklamalar yerine, Türkiye'nin 2053 ve 2071 vizyonlarını geliştirecek, ülkemizin Orta Koridor'da kararlılıkla yürüdüğü küresel bir lojistik güç olma hedefine sağlayacağı katkıları kendilerinden duymak isterdik."
Kaynak: