BRÜKSEL (AA) - Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, Almanya'da yapılan parlamento seçimlerinden sonra oluşacak yeni hükümetin "Türkiye'nin AB ile bağlantısının kalması gerektiğini, AB'nin Türkiye ile birlikte daha güçlü olacağını bilen" bir yönetim olmasını beklediklerini söyledi.
Büyükelçi Bozay, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) tarafından düzenlenen "Almanya Seçim Sonuçlarının AB ve Türkiye-AB İlişkilerine Etkileri" başlıklı çevrimiçi seminerde konuşma yaptı.
Almanya'da seçim sonrası koalisyon görüşmelerinin aylar sürmesinin beklediğini hatırlatan Bozay, kurulacak hükümetin Almanya'nın konumuna uygun bir yaklaşım sergilemesini öngördüğünü söyledi.
Bozay, "Şöyle bir Alman atasözü olduğu söylenir; 'Taç giyen baş akıllanır.' Her halükarda ortaya çıkacak koalisyon bu hassas gündemde Almanya'nın ve AB'nin çıkarını gözetecektir." diye konuştu.
Almanya'yı 16 yıl yöneten Başbakan Angela Merkel'in AB açısından tarihte yerini alacak bir değişiklik yaptığını ifade eden Bozay, Merkel'in Kovid-19'un ekonomik etkilerine karşı AB Komisyonu'na borçlanma yetkisi verdiğini dile getirdi.
Bozay, bunun çok önemli bir gelişme olduğunu, borçlanmayı aslında sadece devletler yapabilecekken uluslar üstü bir yapıya bu yetkinin verilmesiyle Merkel'in AB'nin gelecek dönemdeki açılımını değiştirdiğini vurguladı.
Bu sayede "yeşil dönüşüm" ve dijitalleşme için AB genelinde bir bütçenin ortaya çıktığını hatırlatan Bozay, bu nedenle Merkel'in hakkının teslim edilmesi gerektiğini belirtti.
Bozay, seçimlerin Türkiye-AB ilişkilerine yansımasını değerlendirirken de geçen yıl Doğu Akdeniz'de gerginliğin düşürülmesinde ve 2015'teki göç krizinde Almanya ile Merkel'in etkisinin olduğunu, Türkiye-AB arasında pozitif gündem oluşturulduğunu söyledi.
Bozay, "Almanya'da seçimler sonrasında oluşturulacak koalisyon hükümetinin çok kısa sürede Türkiye ile ilişkilerde çok büyük bir değişim yapmayacağını düşünebiliriz." dedi.
Ancak koalisyona dahil olacak partilerin öncelikleri bulunduğunu ve Türkiye'ye yönelik bazı tartışmalara şahit olunacağını dile getiren Bozay, "Bununla birlikte biz hangi hükümet olursa olsun tarafımızdan aktif angajmanımız olacak. İkili ilişkilerin öngördüğü ve gerektirdiği biçimde bölgesel konularda ve diğer konularda iş birliği yapacağız." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin ticaretinde Almanya'nın birinci sırada geldiğini hatırlatan Bozay, "yeşil dönüşümde" Alman ve Türk şirketlerinin iş birliğinin önem taşıyacağına işaret etti.
Bozay, Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin de bu konudaki önemini vurgulayarak, güncellemenin önüne siyasi ve ekonomik engeller getirildiğini anımsattı.
Bozay, "Bu koşullar varken bile Gümrük Birliği modernizasyonu görüşmelerine başlanabilir. Son aşamaya gelindiğinde şartların ne olduğuna bakmak lazım. Baştan 'Ben Gümrük Birliğini güncellemeyeyim' dediğinizde şu anda kangren olan bir yöne doğru gidiyoruz. Sürekli ticari sıkıntılar yaşanıyor. Bu sıkıntı Almanya ile ikili ticaretimizde de var, AB ile de var." diye konuştu.
Güncelleme görüşmelerinin en az 2-3 yıllık bir süreç olduğunun altını çizen Bozay, "Türkiye gibi 85 milyonluk bir AB adayı ve Gümrük Birliği içinde olan bir ülkenin resimde doğru yerde olması gerekiyor." dedi.
Bozay, Türkiye ile Almanya'nın bölgesel konularda da ekonomik ve siyasi iş birliklerinin geliştirilebileceğini ifade ederek, şunları aktardı:
"AB, Türkiye'yi nerede görmek istiyor? AB'nin itici gücü Almanya'nın Türkiye'yi koyacağı yer, Türkiye ile yapacağı iş birliği çok önemli ve belirleyici olacak. Merkel bizimle bazı açılardan çok iyi ilişkiler yürüten bir liderdi. Bazı açılardan sıkıntılar vardı. Ama sonuçta iki ülkenin çıkarına bir politika yürütmeye çalışıyordu. Yeni gelen hükümetin de aynı şekilde yaklaşmasını bekliyoruz. Bu eşyanın tabiatına uygun olur. Türkiye'nin AB ile bağlantısının kalması gerektiğini, AB'nin Türkiye ile birlikte daha güçlü olacağını bilen bir yönetimin ortaya çıkmasını bekliyoruz."
Kaynak: