TBMM (AA) - Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç, hükümlülere dair ceza infaz kurumlarında yapılan iyi hal değerlendirmesiyle ilgili, "Önceki aşamalarda, koşullu salıvermeye kadar olan bu süreç daha Ceza İnfaz Kurumuna girdiği andan itibaren sanki onun bir hakkıymış, hiçbir değerlendirmeye muhtaç değilmiş gibi otomatik bir sistem üzerinden gidiyordu. Şu anki geldiğimiz nokta gerçekçi bir değerlendirme sistemi." dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu başkanlığında toplandı.
Komisyona yapılan bireysel başvurularla ilgili bilgi veren Çavuşoğlu, toplam başvuru sayısının 9 bin 960 olduğunu belirterek, bu başvurulardan 444'ünün işleme alınmadığını ifade etti. Modern ceza infaz rejimlerinin amacının suçlunun topluma kazandırılması ve ıslah edilmesi olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"İnfaz hukukunun hükümlü özelindeki amacının infaz sürecinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitindeki en önemli kıstas, hükümlünün infaz aşamasında iyi halli olup olmadığıdır. İyi halli olma, hükümlünün ıslah olduğunu ve infaz kurumundan çıktıktan sonra suç işlemeyeceğini garanti etmese bile, kurumda bulunduğu sürece bu hali muhafaza etmesi, en azından cezanın hükümlü özelinde önleme amacına hizmet ettiğini göstermektedir. Bu bağlamda, iyi halin belirlenmesi, ceza infaz hukukumuz bakımından büyük önem taşımaktadır. Zira, hükümlülerin kurum içi hizmetlerde çalıştırılabilmesi, kendi istekleriyle nakledilebilmeleri, belli şartlarda mazeret izni kullanabilmeleri, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infaz edilmesi ve koşullu salıverilme gibi belli başlı imkanlardan yararlanabilmelerinin iyi halli olma koşuluna bağlanmış olması da bu konunun arz ettiği önemi göstermektedir."
- "İyi hal değerlendirmesi önceden de vardı"
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç, iyi hal durumunun infaz sistemine yeni giren bir mekanizma olmadığına işaret ederek "1 Ocak 2021 tarihi itibarıyla kapsamlı bir değişiklik, tabiri caizse bir makas değişikliğine gidildi ama ondan önceki aşamada da bizim tüm infaz mevzuatımızda iyi hal değerlendirmesi önceden de var olan bir sistemdi, olması da gerekiyor." dedi.
Alkaç, modern hukuk devletlerinde cezanın infazının temel amacının birincil olarak hükümlüyü topluma yeniden kazandırmak, ıslah etmek, iyileştirmek, ikincil olarak da ıslahı mümkün olmayan, toplum açısından, kamu düzeni açısından risk teşkil eden kişiyi toplumdan belirli bir süre uzak tutmak olduğunu vurguladı.
Mevcut sistemin değişmesiyle kriterlerin belli bir ölçüde somutlaştırıldığını, daha bilinebilir, daha objektif olduğunu ve denetlenebilir bir hale getirildiğini aktaran Alkaç, önceki aşamada otomatiğe bağlanmış bir iyi hal değerlendirme sistemi bulunduğunu dile getirdi.
Alkaç, infazın kapalı ceza infaz kurumunda başladığını, iyi halli olunması durumunda kişinin açık ceza infaz kurumuna gönderildiğini, iyi halin devam etmesi halinde denetimli serbestlik uygulandığını ve yine iyi halin sürmesi ile koşullu salıverilme süreci yaşandığını anlattı. Alkaç, "Önceki aşamalarda, koşullu salıvermeye kadar olan bu süreç daha ceza infaz kurumuna girdiği andan itibaren sanki onun bir hakkıymış, hiçbir değerlendirmeye muhtaç değilmiş gibi otomatik bir sistem üzerinden gidiyordu. Şu anki geldiğimiz nokta gerçekçi bir değerlendirme sistemi." diye konuştu.
Daha sonra Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Hüseyin Şık, konuyla ilgili teknik detayların da bulunduğu bir sunum yaptı.
Kaynak: