TBMM (AA) - AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, "Erozyonla mücadelede dünya lideriyiz. Yıllardır yapılan ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve toprak muhafaza çalışmaları ile ülkemizde her yıl akarsular tarafından taşınan toprak miktarı 500 milyon tondan 154 milyon tona indirilmiştir." dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Tarım ve Orman Bakanlığının 2023 bütçesi üzerinde milletvekilleri söz aldı.
HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Sayıştay raporlarına değinerek, raporlarda yer alan tespitlerin gereğinin yerine getirilmediğini ileri sürdü.
Mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarına değinen Turan, daha önce bir genelge yayımlandığını hatırlattı.
Turan, "Hazırlanan genelge pek çok sorunu çözebilir. Ancak genelge uygulanmıyor. Bu memlekette her şeye kaynak var ama mesele bu insanlar olduğunda iktidar bunları görmemek için özel çaba sarf ediyor." diye konuştu.
İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş ise Kovid-19 salgınında gıdaya ulaşımda sıkıntılar yaşandığını, bu süreçte tarımın öneminin ortaya çıktığın belirtti.
İthalata dayalı tarım politikasından vazgeçilmesi gerektiğini dile getiren Yokuş, "Girdi maliyetleri sürekli artıyor. Ne yazık ki çiftçilerimizin yüzde 80'i borçlu durumda. Haciz işlemlerini durduralım. Tüm çiftçi borçlarını faizsiz yapılandıralım. Yandaşa, akrabaya finansör olan Ziraat Bankasını çiftçi için kullanalım. Tarım alanlarımız sürekli azalıyor. Tarım alanlarımızı rant uğruna kurban etmeyelim. Meraları koruyalım, ıslah çalışmalarını artıralım. Çiftçi toprağını terk ediyor, bunu engelleyelim." ifadesini kullandı.
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu da son yıllardaki küresel gelişmelerle birlikte tarım sektörünün stratejik öneminin bir kez daha ortaya çıktığını anımsattı.
Tarım alanından elde edilecek gücün diğer tüm kalemleri etkileyeceğine dikkati çeken Osmanağaoğlu, "Bu sebeple son yıllarda devletimizin yetkili organlarının tarıma verdiği önemi gözlemlemek umut vericidir. Ülkemiz dinamiklerinin en etkin şekilde kullanılması, modern teknolojilerin tarım sektörüyle bütünleştiği anlayışın yaygınlaştırılması, iklim değişikliğiyle birlikte ortaya çıkan risklerin bertaraf edilebilmesi için gerekli önlemlerin alınması, vahşi sulamanın terk edilerek modern sulamaya geçişin hızlandırılması ve bu suretle su kaynaklarımızın etkin kullanılması gibi önemli adımlar atıldı." bilgisini paylaştı.
Osmanağaoğlu, geride bırakılan üç yıl içerisinde tüm dünyada ekonomik büyümenin ortadan kalktığını, ekonomilerin daraldığını, istihdamın düştüğünü ve istikrarın bozulduğunu kaydetti.
Bu süreçle birlikte tarımsal ürünlere erişimin zorlaştığına işaret eden Osmanağaoğlu, "Ancak bu süreçte ülkemiz dönemsel ve dış etkenler neticesinde ortaya çıkan sorunları öne alırken esas hedeflerinden uzaklaşmamayı başarmış, asıl vizyonundan kopmama kabiliyetini göstermiştir." dedi.
AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın ise Türkiye'deki orman varlığına dikkati çekti.
Türkiye'nin orman varlığını artıran nadir ülkelerden birisi olduğunu vurgulayan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1972 yılında 20,2 milyon hektar olan orman varlığımız 2021 yılı sonunda 23,1 milyon hektara ulaşmıştır. Yani orman alanımız 2,9 milyon hektar artmıştır. Bu miktarın yüzde 79'u olan 2,3 milyon hektarı son 19 yılda yapılan gayretli çalışmaların neticesidir. Ülkemizde yıllardır çölleşme ve erozyonla mücadele konusunda ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Erozyonla mücadelede dünya lideriyiz. Yıllardır yapılan ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve toprak muhafaza çalışmaları ile ülkemizde her yıl akarsular tarafından taşınan toprak miktarı 500 milyon tondan 154 milyon tona indirilmiştir. 2023 yılı sonunda 130 milyon tona indirilmesi hedeflenmektedir. Son 19 yılda yaklaşık 5,8 milyon hektar alanda ormancılık faaliyeti gerçekleştirilerek yaklaşık 5 milyar 582 milyon adet fidan toprakla buluşturulmuştur."
Yanan orman alanlarının fotoğraflarını gösteren Aydın, bu alanlarının ağaçlandırıldığını ve başka bir amaçla kullanımının veya imara açılmasının mevzubahis olmadığını aktardı.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin de tarımın doğduğu bu topraklarda bolluğun, değil yoksulluğun yaşandığını öne sürdü.
Girgin, "Yanlış tarım politikalarının sonucunda bir nesil yetersiz beslenmeden yok oluyor. Aileler çocuklara et, yumurta, peynir alamıyor. Aileler pahalılık nedeniyle çocuklarının asgari gıda ihtiyacını bile karşılayamıyor." sözlerini sarf etti.
Yoksulluk sınırının 24 bini aştığını dile getiren Girgin, düşük gelirli ailelerin daha ucuz gıda ürünlerini almak zorunda olduğunu vurguladı.
Kaynak: