KONYA (AA) - TBMM Çocuk Hakları Alt Komisyonu Başkanı, AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, kadına yönelik şiddetin 83 milyonun sorunu olduğunu belirterek, "Şiddet hepimizin sorunu, topyekun, bütüncül bakış açısıyla, çözüm odaklı ele almalıyız." dedi.
Katırcıoğlu, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) tarafından çevrim içi gerçekleştirilen "Pandemi Psikolojisinde Aile" konulu panelde, "Pandemi sürecinde Aile İçi İlişkilere Bakış" konulu sunum yaptı.
Katırcıoğlu, sosyolog-Dil Bilimci Nilüfer Cengiz moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, endüstrileşme ile hane halkı büyüklüğünün küçülerek çekirdek aileye doğru artan bir yöneliş gösterdiğini söyledi.
- "Şiddet hepimizin sorunu"
Salgın döneminde yapılan kamuoyu araştırmalarında ortaya çıkan bazı sonuçları paylaşan Katırcıoğlu, "Salgın döneminde çocuklar, ebeveynleri ile daha fazla vakit geçirme şansı bulmuşlar. Çalışan annelerin çocukları bu konuda mutlular ancak sorunları olan ailelerde sorunların daha da arttığı ortaya çıkmış." diye konuştu.
Aile içi şiddet konusuna da değinen ve "kadın" konusunun siyasetin istismarı altında olduğunu ifade eden Katırcıoğlu, şöyle devam etti:
"Özellikle kadına yönelik şiddet konusunda iktidarı karalamak konusunda, aşağılamak konusunda bir duruş sergiliyoruz. Hayır, bu hepimizin 83 milyonun sorunu, ortak bir sorunumuz. Şiddet hepimizin sorunu, topyekun, bütüncül bakış açısıyla, çözüm odaklı ele almalıyız."
- "Salgın döneminde aile içi bağlar yüzde 55 oranında güçlendi"
Oturumda "Pandeminin kadın ve aile ilişkileri üzerindeki etkileri" başlıklı sunum yapan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt ise salgın döneminde 5 bin 338 kişi ile yüz yüze yapılan bir araştırmanın sonuçlarını paylaştı.
Salgın döneminde aile içi bağların yüzde 55 oranında güçlendiğini ifade eden Bozkurt, araştırmaya göre, özellikle işsizler ve yoksulların yaşadığı sosyo ekonomik sorunların, aile içi iletişim sorunlarına da yansıdığını, bunun da aile içi dayanışmayı olumsuz etkilediğini söyledi.
Orta ve orta üst gelir gruplarında ise karantina döneminde aile bağlarının güçlendiğini dile getiren Bozkurt, pandeminin toplumun her kesiminde farklı etkiler ortaya koyduğunu bildirdi.
Veysel Bozkurt, pandeminin, devletin koruyucu elini toplumun üzerinde hissettirmesinin, ailenin korunmasında, toplumun kendini güvende hissetmesinde, salgının ortaya koyduğu sorunlarla başa çıkılmasında da son derece önemli bir faktör olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Panelde son olarak Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülya Terzioğlu da "Pandemide aile mahremiyetini yeniden düşünmek" konulu bir sunum yaptı.
Kaynak: