TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gençlere, "Biz de bu çağlardan geçtik, ne yaşamışsanız benzerlerini az çok yaşadık. Bir anlık öfkeyle bir ömrü heba etmeyin. Direnmeyi zalimlere, Türkiye düşmanlarına karşı yapın. Analarınızın gözyaşlarını akıtmayın. Babalarınızın ahını almayın. Terör örgütlerinin istismarlarına aldanmayın." diye seslendi.
Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, konuşmasının tamamını gençliğe ayırdı.
Boğaziçi Üniversitesindeki her gelişmenin açıkça çarpıtıldığını, gençliğin kabına sığmaz niteliğinin hain çevreler tarafından kullanılmak istendiğini ifade etti.
Bu işin içinde ne yazık ki bazı siyasi partilerin de yer aldığını dile getiren Bahçeli, "Kendi evlatlarına el bebek gül bebek muamelesi yapan, başkalarının evlatlarını siyasal ihtirasları için kavgaya yönlendirenler zilletin dipsiz çukuruna düşen sorumsuz ve kirli zihniyetlerdir. Bu çürük ve günahkar zihniyet failleri, büyük bir tezat ve ikilik içine gömülü halde olduklarından dolayı sürekli bocalıyorlar. Hiçbiri sırtında taşıdığı ve muhafazaya mecbur olduğu mevki veya paye ile ahenk içinde yaşamıyor. Kafaları zeka itibariyle olsun, vatan sevgileri itibariyle olsun, hakikaten merhamete muhtaçtır. Şahsiyetleri kırpıntı bohçası gibidir. Üstelik her şeyleri de iğretidir. CHP'den tutun İP'e kadar, HDP'den tutun diğerlerine kadar çirkin manzara aynısıyla bunu göstermektedir." dedi.
Gençlere "Şahsiyetinizi kazanın, kazandıysanız sağlamlaştırın, faziletlerinizi kemale eriştirin, kendinizi yetiştirin, mensubiyet bilincinizi her daim müdafaa etmeyi göze alın. Zira cisminizle değil ruhunuzla insan olacağınızı lütfen aklınızdan çıkarmayın. Bunun için de her yaptığınız işe inanın, bağlanın, daha doğrusu yüreklerinizde hissedin." tavsiyesinde bulunan Bahçeli, "Hepimiz genç olduk, bundan mütevellit hatalarımız, heyecanlarımız, zaman zaman hezeyanlarımız, bazen de hesabını yapamadığımız hayal kırıklarımız oldu. İnsanız, beşeriz, haliyle şaşmak bize özgüdür. Kanın damarlarda hızlı aktığı çağlarımızda dünyaya kafa tutacak, hatta baştan ayağa değiştirmeye teşebbüs edecek bir cüretin müdavimi ve misafiriydik." diye konuştu.
Yeri geldi yılgınlığın tozunu yuttuklarını, görüş mesafesinin azaldığını, yeri geldi çılgınlığın tomurcuklanmasıyla yürüdüklerini dile getiren Bahçeli, "Ancak niyetimiz halisti, düşüncemiz harbiydi, fikriyatımız hasbiydi, akıbetimiz çok şükür hayır oldu, harcı da haysiyetle karıldı. Hayatın belli bir aşamasından sonra bazı aksiliklerin, bazı eksikliklerin telafisi çok müşkülatlıdır, bir bakarsınız önünüzde sadece geçmişinizin derinlere işlemiş silik izlerinden, bulanık hatıralarından başka bir şey bulamazsınız. İhtimaldir ki her şey için çok geç kalınmıştır. Böyle bir açmaza sürüklenmemek için hayatın erken dönemlerinde yapılması gereken ödevler, yerine getirilmesi gereken bireysel ve toplumsal görevler vardır ve bellidir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Hiç birinizi kaybedemeyiz"
Türk gençliğinin fıtratı gereğince zeki, çalışkan, basiretli, devletine ve milletine sorumluluk duyan bir vicdan cevherine sahip olduğunu belirten Bahçeli, "Bu yüzden yozlaşmış akımlar, yasa dışı örgütler, terörizmin ajanları, emperyalizmin maşaları, marjinal çevreler, organize suç şebekeleri gençlerin peşindedir, kafeslemenin emelindedir." dedi. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Sevgili gençler, hiçbirinizi kaybedemeyiz. Hiçbirinizin hayatını tesadüflerin akıntısına teslim edemeyiz. Öfkeniz olabilir, kızgınlığınız olabilir, kızdıklarınız olabilir, tepkileriniz sivri olabilir, itirazlarınız sinirli olabilir, fakat sizler bizim için, milletimiz için, istikbal ve istiklal haklarımız için paha biçilemez öneme sahipsiniz. Analarınız, sizleri ne zorluklarla büyüttü, mutlaka biliyorsunuz. Babalarınız, yemedi yedirdi, içmedi içirdi, giymedi giydirdi, en iyi sizler farkındasınız. Kıt kanaat imkanlarla okuduğunuz okulları bitirmenin gayesindesiniz, belki bir sevdiğiniz var açılamıyorsunuz, bir işim olsun diyorsunuz, bir yuva kurmanın telaşındasınız, hayatınızı kurtarmanın çabasındasınız. Bunların hepsi helali hakkınız olan makul ve mantıklı insani hallerdir. Biz de bu çağlardan geçtik, ne yaşamışsanız benzerlerini az çok yaşadık. Bir anlık öfkeyle bir ömrü heba etmeyin. Direnmeyi zalimlere, Türkiye düşmanlarına karşı yapın. Analarınızın gözyaşlarını akıtmayın. Babalarınızın ahını almayın. Terör örgütlerinin istismarlarına aldanmayın. Siz Türk gençliğisiniz, siz geleceğin büyük Türk milletinin, büyük Türkiye'sinin siyasetçileri, milletvekilleri, devlet adamları, işadamları, akademisyenleri, bürokratları, esnafları, girişimcileri, dahası anneleri ve babalarısınız. Gelin, yanlış bir tercihin içinde olan varsa dönsün. Gönül gözüyle gelişmeleri izlesin, gençlik üzerinde kumar oynayanları görsün. Kavgaya çağırana değil, kitap okumaya çağırana koşsun. Diyeceğiniz ne varsa söyleyin çözelim ama üniversite kapılarında terör örgütlerinin dolduruşuna gelmeyin, buna müsaade etmeyin. Sizin yeriniz kapı değil, içeridir, amfilerdir, hocalarınızın dizinin dibi, analarınızın hayır dualarıdır."
- "Eyvah gençliğim dememek için..."
Dijital çağın, siyasi coğrafyası olmayan, yerçekimsiz bir ortam yarattığını belirten Bahçeli, bu ortamın millet ve gençler için hem fırsat hem de riskler barındırdığını anlattı. 2020 yılında internete bağlı cihazların sayısı 35 milyarı aştığını söyleyen Devlet Bahçeli, "Türk gençliği mizahi aklıyla, kavrayış gücüyle, çakmak çakmak çakan gözleriyle Endüstri 4.0'ün gereğini ne kadar yapıyor? Hatta Endüstri 5.0 ve 6.0'ya hazırlık içinde mi?" diye sordu.
21'inci yüzyılın bir değişim ve dönüşüm çağı olmasının, toplumsal krizleri, politik çözülmeleri, duygusal iniş ve çıkışları sıradan hale getirdiğini vurgulayan Bahçeli, "Eyvah gençliğim dememek için, tüm kardeşlerimi ziyana değil, ziya içinde yaşamaya, Türkiye'ye sahip çıkmaya; huzur, barış, refah ve mutluluk içinde var olmaya çağırıyorum. Bu çağrı dürüst, temiz, hilesiz ve hesapsız bir çağrıdır. Bu çağrı birliğe, beraberliğe ve hep birlikte dirliğe çağrıdır. Bu çağrı tarihin, talihin, milletin, haklıdan yana duruşun çağrısıdır. Geçmişte yeterince bedel ödedik, yenilerini ödemeyelim çağrısıdır." dedi.
- "Gençlerimizi muhabbetle kucaklıyorum"
Özgürlüğün manevi ve hukuki bir hak olduğuna işaret eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Türk gençliğinden bunun esirgenmesi eşyanın tabiatına aykırıdır. Elbette hiç kimsenin lütfunu istemiyoruz, bağımsızlığımıza da gölge düşürülmesine göz yummuyoruz, yummayacağız. Türk gençliği hiçbir şiddet ve şirret emele boyun eğmemelidir, çünkü onların onuru onurumuz, itibarları itibarımız, güvenlikleri güvencemizdir. Bununla birlikte devletine ve milletine tuzak kuran iç ve dış işgal cephesinin zalim senaryolarını da sabır ve cesaretle bozmak için gençlerimiz her zaman hazırda beklemelidir. Türk gençliği, vatanına ve milletine inanıyor ve iddiayla söylüyorum ki her şeyiyle sahip çıkacaktır. Gençliğimizi doymak ve kanmak bilmeyen hırslarına alet etmeyi hedefleyenlerle mücadelemiz de sonuna kadar sürecektir. Türk gençliğini çok seviyoruz. Her şeyin en güzeline layık olduklarına inanıyoruz. İmanlı, bayrak, vatan ve millet sevgisiyle bezenmiş, taassuptan uzaklaşmış, tahriklere yüzünü dönmüş, küçüğünü büyüğünü bilen, milli seciyesiyle gururlanan, hadiselerin akışına milli ve yerli bakabilen Türk gençliği irfan sancağımız, istiklal zırhımızdır. Bu irfan sancağı da düşüncenin bütün kutuplarını potasında eritecektir. Çok şükür beklediğimiz an yaklaşmış, Cumhuriyet'in yüzüncü yıl dönümü olan 2023 görünmüştür. Türk gençliği bu süreçte Türkiye'nin ve Türk milletinin ümit aşısı, bariz gücüdür. Bu vesileyle bütün gençlerimizi muhabbetle kucaklıyor, tertemiz alınlarından öpüyorum. Türk gençliği heves değil nefestir, hem bizim, hem analarının, hem babalarının canlarıdır, cananlarıdır, can beraberleridir, ciğerpareleridir. Onları uçuruma çekmek için kuyrukta bekleyen alçaklara en kalıcı, en okkalı cevabı da gene Türk gençliği verecektir."
(Bitti)
Kaynak: