ANKARA (AA) - Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklardan bazıları bulundukları cezaevlerinden videokonferans aracılığıyla katıldı, diğer sanıklar ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolak, dava dosyasına gelen evrakı okudu. Başkan Çolak, sanık Emine Ayna'nın babasının vefat etmesi nedeniyle duruşmalardan vareste tutulma talebinin mahkemece kabul edildiğini bildirdi.
Daha sonra söz alan sanık avukatları, davanın siyasi saiklerle devam ettiğini ileri sürüp usule ilişkin itirazlarını dile getirdi.
Avukat Kenan Maçoğlu, sanıkların tutukluluk kararlarına gerekçe gösterilen tanık Kerem Gökalp ile gizli tanıklar "Ulaş" ve "Mahir'in ifadelerinin dosyaya celbini talep etti.
Taleplerin ardından savunma yapan sanık Altan Tan, 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemler sırasında HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi olduğunu, terör örgütü PKK'nın talimatları doğrultusunda halkı sokağa dökmekle suçlandığını söyledi.
Hayatının hiçbir döneminde yasadışı herhangi bir örgüte üye olmadığını belirten Tan, "Yaklaşık 50 yıla yakın bir siyasi bilinç sahibiyim. 1987'den itibaren legal siyasi faaliyetlere başladım. 3 dönem Diyarbakır milletvekilliği yaptım. Beni tanıyan herkes bilir ki yasa dışı hiçbir örgütle bir bağlantım, kaydım ve üyeliğim yoktur." diye konuştu.
Televizyonlarda konuşmadığı, kitaplarında yazmadığı ve TBMM kürsüsünden dile getirmediği hiçbir gizli görüşünün, düşüncesinin bulunmadığını savunan Tan, siyasi yaşamı boyunca İslami kesimin ve Kürt halkının meşru taleplerini dile getirdiğini ileri sürdü.
Tan, 6 Ekim 2014'teki MYK toplantısında bulunmadığını ifade ederek, o tarihte Diyarbakır'da olduğunu, toplantının genel muhtevası hakkında da bilgisi olmadığını anlattı.
Altan Tan, terör örgütü PKK elebaşlarından Murat Karayılan ve birçok örgüt mensubuyla Kandil'de çekilen fotoğraflara ilişkin ise söz konusu görüşmelerin devletin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, fotoğraf içeriklerinin de suç unsuru taşımadığını iddia etti.
Evindeki aramalarda ele geçirilen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Kürtçe kitapları hakkında da konuşan Tan, kütüphanesinde 5 bin civarı kitap bulunduğunu, söz konusu kitabın kendisine verilen tarihte yasak olmadığını ifade etti.
Müşteki avukatlarının "Partinizin sokağa çıkma çağrısından dolayı yaşananlardan sorumluluk hissediyor musunuz? sorusu üzerine Tan, "Meydana gelen olayları, cinayetleri, yağmaları tasvip etmediğini, kınadığımı söyledim. Ben bugüne kadar bir talimatla, yönlendirmeyle hareket etmedim. Çağrıyı yapan ben değilim. Ben bir suç işlemedim pişman olayım. Özeleştiri yaptım ama güvenlik görevlilerinin de özeleştiri yapması lazım." yanıtını verdi.
Duruşma, bugün savunma yapması beklenen sanık Meryem Adıbelli'nin Kürtçe savunma yapmak istemesi ve salonda tercüman bulunmaması nedeniyle yarına ertelendi.
- İddianameden
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianameye göre, Suriye'deki iç savaş nedeniyle DEAŞ'ın Kobani'ye (Ayn el-Arap) saldırması üzerine, Ekim 2014'te HDP yönetimi ile PKK, sokağa çıkma çağrısında bulundu.
Yapılan çağrılarla aralarında İstanbul, Ankara, Bursa ve Diyarbakır'ın da olduğu 35 il ve 96 ilçede yasa dışı gösteriler başlatıldı, kolluk güçlerinin yanı sıra siviller de hedef alındı.
Olaylarda 37 kişi hayatını kaybetti, 761 kişi yaralandı, 197 okul yakıldı, 269 kamu binası tahrip edildi, 1731 ev ve iş yeri yağmalandı, 1230 araç kullanılamaz hale getirildi.
Aralarında eski HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ ile PKK'nın üst düzey yöneticilerinin de olduğu 75'i firari 108 sanığın ülke genelindeki bütün eylemlerden sorumlu tutulduğu iddianamede, sanıkların tamamının 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve süreli hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Kaynak: