Yaylalardaki durum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dikkatini çekti. Erdoğan'ın, Rize'deki Ayder Yaylası için "Ayder'i kirlettik, rezil ettik." çıkışı, kaçak yapılar ile mücadelenin fitilini ateşi oldu.
3 yıl önce Trabzon, Rize, Giresun, Artvin ve Gümüşhane valilikleri harekete geçerek doğal güzellikleri bozulan yaylaların kurtarılması amacıyla çalışmalar başlatıldı.
Kaçak yapılara yönelik yıkım kararı alındı.
İmar Barışı kaçak yapı sahiplerini harekete geçirdi
Bu dönemde Türkiye genelinde getirilen 'İmar Barışı' uygulaması, Doğu Karadeniz'de yaylalarda inşa edilen ve yıkım kararı alınan kaçak yapı sahiplerini harekete geçirdi.
Yaylalardaki kaçak yapı sahipleri 'imar barışı' uygulamasından yararlanmak için başvuru yaptı. 'İmar Barışı' ile Doğu Karadeniz'de kaçak yapılara af getirileceği belirtilen uygulamayı fırsat bilenler, yaylalarda betonarme kaçak yapılar inşa etmeye başladı.
Bölgede neredeyse tüm yaylalarda inşaat sesleri arasında kaçak yapılar yükseldi.
Yetkililerden vatandaşlara bilgilendirme
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü, Orman Müdürlüğü, jandarma ve belediye ekipleri, kaçak inşaatlarla ile ilgili tutanaklar tuttu. Valilikler, halkı uyarıcı bildiri yayınladı.
'İmar Barışı' uygulamasının 31 Aralık 2017'den önceki yapıları kapsadığı vurgulandı, bu tarihten sonra yapılan yapılar yıkıldı.
Bölgede bir süre duran kaçak yapılaşma, pandemi döneminde ilginin artığı birçoğu milli park, sit ve mera alanlarını da kapsayan yaylalarda yeniden başladı.
Denetimlerde tespit edilen kaçak yapıların yıkımlarının başladığı bölgede halk da uyarılıyor.
İzinsiz hiçbir şey yapılmaması lazım”
Trabzon’un Akçaabat ilçesine bağlı Hıdırnebi Yaylası'nda kaçak olduğu tespit edilen 20 yapı, ekipler tarafından yıkıldı.
Bölgede denetimler de artırıldı. TBMM Çevre Komisyonu Başkanı, AK Parti Trabzon Milletvekili Muhammet Balta, bazı alışkanlıklardan vazgeçilmediğini belirtti. Sadece yaylalarda değil, mahallelerde de resmi izin alınmadan hiçbir yapı yapılmamasını isteyen Balta, şu ifadeleri kullandı: “Biz evimizi yapıyoruz, sonra belediyeye müracaat ederek izin istiyoruz. Çekme mesafeleri uymuyor. Esasında oradaki insanlar da yerel yöneticilerde bizler de sonrasında sıkıntı içerisinde kalıyoruz, üzülüyoruz. Vatandaşımızın yaptığı bir imalatın yıkılmasını ister miyiz? Sonuçta bir milli servet. İzinsiz hiçbir şey yapılmaması lazım. Hukuk devleti olarak planlı programlı işler yapılırsa hem vatandaşımız hem yöneticiler mutlu olur. Hiçbir yönetici yapılan bir işin yıkım kararının verilmesinde mutlu olmaz. Biz vatandaşa hizmet etmek için varız. Bizim vatandaşımızın mutlu olması için biz buralardayız.
“Gelecek nesillere resmini değil aslını bırakmak lazım”
Devlet düzeni var ve bu düzene de herkesin uyum sağlaması lazım. Yaylalarımızda meralarımızda doğal güzelliklerimiz var. Bu doğal güzelliklerimizin gelecek nesillere resmini değil aslını bırakmak lazım. Bunları hep beraber korumamız lazım.
“Milli servet çöpe atılmasın hiçbir vatandaşımız üzülmesin”
Nasıl ki geçmiş dönemde beton yoktu, ahşap evler içerisinde doğaya uyumlu evler yapılır ve orada insanlar huzurlu bir şekilde yaşardı. Ama şimdi bakıyoruz ki yaylalarımızda 5 kata varan beton yığınları var. Bunlara toplumun da müsaade etmemesi lazım. Zaten bunlar yasak. Hiçbir vatandaşımızın bu tür izinsiz işlere girmemesi lazım. Yasak işlere hiç kimsenin eğilimli olmaması lazım. Sonra toplum olarak hep beraber zararını çekiyoruz. Onlar zararını çekiyor ve biz de üzülüyoruz. Milli servet çöpe atılıyor. Milli servet çöpe atılmasın hiçbir vatandaşımız üzülmesin. Her şeyi yasal yollardan yapalım."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
