Siirt'te temaslarını sürdüren Pakdemirli, Siirt Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "Tarım ve Orman Sektörü Değerlendirme Toplantısı"na katıldı.
Yerleşke bahçesinde halk oyunları eşliğinde karşılanan Pakdemirli, burada Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce hazırlanan tarımsal ürünlerinin sergilendiği stantları ziyaret etti.
Siirt fıstığı ve Pervari balının tadına bakan Pakdemirli, bıttım sabununu da inceledi, ikram edilen elmayı ise basın mensuplarına verdi.
Daha sonra toplantının yapılacağı salona geçen Pakdemirli, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin önemine değinerek, bu sistem ile bakanlıkların sayısının azaldığını belirtti.
Oturduğu koltukta daha önce 2 bakanın bulunduğunu, yeni sistem ile bunların birleştirildiğini anımsatan Pakdemirli, şöyle konuştu:
"Tarım ve ormanı bir arada yönetmek gerekiyordu. Tarım ve orman bir arada yönetilmediği sürece işte barajı yapıyorsunuz sulaması olmuyor, sulama yapıyorsunuz barajı yok. Tarım ve orman alanlarının, toprağın ve suyun bir arada yönetilmesi lazım. Türkiye'de tabii ki alanlarımız sınırlı. Ormanlık ve tarım alanlarımız var. Bunları da bir arada planlamamız lazım. Yeni sistemde ormanın içinde tarım, orman içinde hayvancılık ve bunları da konuşmamız lazım."
Bakanlığa gelir gelmez, "Ankara'da danışmanlık firmalarıyla iş yapmayacağım. Gideceğim vatandaşı dinleyeceğim. Köydeki Mehmet ağayı, Ayşe nineyi dinleyeceğim ve onlar benim en iyi danışmanım olacak." dediğini belirten Pakdemirli, problemin kaynağından öğrenilip, çözülmesinin en doğru yol olduğunu aktardı.
"Bu pazar büyüyecek"
Bakanlık olarak havza bazlı yönetime geçeceklerine işaret eden Pakdemirli, şu bilgileri verdi:
"Biraz daha merkezi yetkilerimizi bırakarak, havzalar bazında bakanlığımızı yönetme gibi bir niyetimiz var. Bu konuda da yakın bir zamanda 3'er, 5'er ili bir araya getirip, bu illerin tarım, orman, hayvancılık, su ve diğer konularında olabildiğince bu havzalarda yönetip, sizlerin istek ve taleplerini anında bulunduğunuz yerde çözmek gibi bir gayretimiz olacak."
Tarımın önemine değinen Pakdemirli, "Tarım, savunma sanayisinden önemlidir diyorum. Hakikaten bunun farkına varmamız lazım. Önümüzdeki 20-25 yılda yüzde 50 daha fazla gıda üretimine ihtiyacımız olacak ve bu pazar büyüyecek. Yüzde 50 daha fazla gıda üretimi demek bugünkünden çok daha iyi ve doğru ölçekte ürün üretiyor olmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Tarımın, bilen bilmeyen herkesin günlük siyasete alet ettiği bir konu olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, Birleşmiş Milletler verilerine göre, Türkiye'nin toprak kaynağı olarak 17. sırada olmasına rağmen, tarımsal üretimde Avrupa'da 1. dünyada 7. olduğunu belirtti.
"Allah'a şükür terörle ilgili problemlerimiz kalmadı gibi. Bu göçerliği tekrar hayata geçirmemiz lazım. Çok meşakkatli biliyorum ama aynı zamanda geliri de yüksek." diyen Pakdemirli, her zaman çiftçilerin yanında olduklarını, 2002'de 1,9 milyar lira olan toplam tarımsal desteğini 16 milyar liraya çıkardıklarını aktardı.
"Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için girişimler oluyor"
Türkiye'nin zaman zaman ekonomik taarruzlarına uğradığını, döviz kurlarında artış yaşandığını belirten Pakdemirli, Türkiye'nin çok değerli bir coğrafyada bulunduğunu vurguladı.
Bakan Pakdemirli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu değerli coğrafyada Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için girişimler oluyor. Bunun adı zaman zaman parti kapatma davası oluyor, zaman zaman terör oluyor, zaman zaman 17-25 yargı darbesi oluyor, zaman zaman darbe girişimi oluyor, zaman zaman da ekonomik taarruzlar oluyor. Tarım sektörü de dövizden ve dövizin artışından en çok etkilenen sektörlerden birisi, hatta belki başında geliyor."
"Elimizde para varsa bunu paylaşacağız. Siz değerleniyorsanız biz de değerleniyoruz. Siz gece uyumuyorsanız biz de uyumuyoruz, bunu unutmayın." diyen Pakdemirli, sektörü rahatlatmak için gereken her adımın atılacağını kaydetti.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
