İSTANBUL (AA) - Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, 2015 yılında yaptığı açıklamalarla eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yönelik hakaret ve hükümeti aşağılama suçlarından yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmayı bazı HDP milletvekilleri de izledi.
Duruşma başlarken konuşan hakim, dosyalarda birleştirmeler olduğunu ve dava dosyasının bu mahkemeye birçok kez gidip geldiğini söyledi.
Beyanda bulunan Demirtaş, pandemi nedeniyle avukat bulundurma hakkının kısıtlandığını ve 10 ayı aşkın süredir avukatlarıyla açık görüşme yapamadığını ifade ederek, iki iddianamedeki söz konusu konuşmaların ikisini de Diyarbakır'da yaptığını, "kamu görevlisine hakaret" suçu yüklenen konuşmasını Diyarbakır Havalimanında, "hükümeti aşağılama" suçu yüklenen konuşmasını ise bir gün sonra HDP Diyarbakır il binasında gerçekleştirdiğini anlattı.
Diyarbakır'da yaptığı açıklamalar nedeniyle İstanbul'da yargılandığını ve avukatlarının 4 yıldır bu duruma itiraz ettiklerini aktaran Demirtaş, "Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) yetki hususu yoruma açık değildir. Hiçbir hakimin inisiyatifine bırakılmış değildir. Yargılamanın yapılacağı yer bellidir. Neden İstanbul Başsavcılığı ve mahkemeleri beni ısrarla burada yargılamaya çalışıyor anlamış değilim." dedi.
Açıklamayı İstanbul'da yapsa bile yargı yerinin Bakırköy Adliyesi olması gerektiğini savunan Demirtaş, özellikle kendisiyle ilgili davalarda mahkemelerin yürütmenin erkine bağlandığını ve bağımsız karar veremediklerini iddia etti.
Anayasa'nın 83. maddesinde siyasetçinin sorumsuzluğu ve dokunulmazlık haklarının kanuni güvenceye alındığını dile getiren Demirtaş, "Hakkımda uyduruk bir kumpas iddianamesi daha hazırlandı. On binlerce yıl hapis cezası isteniyor. Sizin bu davada ceza vermeniz değil, bu davanın taşıdığı anlam önemli. Ben konuşmalarımda denetim görevimi yerine getirdim, halk adına hükümeti denetledim, eleştirdim. Mahkeme olarak siz de bu görevi yapıyorsunuz." şeklinde konuştu.
- AİHM kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kendisi hakkında verdiği "ihlal" kararına değinen Demirtaş, "Bana göre AİHM'in benim hakkımda verdiği kararın en basit, en önemsiz maddesi bile benim derhal serbest bırakılmamı gerektirir."dedi.
AİHM kararını uygulamayan, yok sayan bütün hakim ve savcılar dahil herkesin ağır bir suç işlediğini öne süren Demirtaş, "Benim kararlarımın altında imzası bulunan savcı ve hakimlerin ağır suç işledikleri AİHM kararıyla kanıtlanmış oldu. Basit bir ihlalden söz edilmiyor AİHM'de. Siyasi tutuklama ihlal falan değil bir suçtur. Yargı görevini kötüye kullanmaktır. Bizi siyasi saiklerle içeride tutma, daha büyük bir suça tekabül ediyor. Bu gayrı meşru yollarla parlamentoya müdahale etmektir."
- Yetkisizlik talebi
Sanık Demirtaş, yetki itirazında bulunduğunu belirterek, parlamentodaki konuşmalarının mahkeme aracılığıyla istenmesini talep etti.
Duruşmada konuşan Demirtaş'ın avukatları da yetkisizlik kararı ile dosyanın Diyarbakır'a gönderilmesini ve Demirtaş'ın TBMM'de çeşitli tarihlerde grup toplantısında yaptığı konuşmaların çözümlerini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, yetkisizlik talebine ilişkin daha önce ret kararı verildiğini hatırlatarak, aynı talebe ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Bu dava dosyasının eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yönelik "alenen hakaret" suçuna ilişkin Bakırköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava dosyasıyla birleştirilmesi talebini reddeden mahkeme, Demirtaş'ın, TBMM'de çeşitli tarihlerde yapmış olduğu 9 ayrı grup konuşmasının CD ortamında ve çözümü yapılmış şekilde istenmesini kararlaştırdı.
Mahkeme, AİHM Büyük Dairesi'nin kararı bağlamında yapılan "Anayasa'ya aykırılık" iddiasıyla ilgili talebin bir sonraki duruşmada karara bağlanmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Öte yandan duruşma öncesi adliye önünde bir araya gelen bazı HDP milletvekilleri de basın açıklaması yaptı.
Kaynak: