İSTANBUL (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı'nı kuracaklarını ve sadece bölgeye değil, Suriye'ye ve Orta Doğu'ya da barış getireceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisince Maltepe Etkinlik Alanı'nda düzenlenen "Milletin Sesi" mitinginde, gençlerden, Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir nesil beklediklerini dile getirdi.
Hatalarının gençler tarafından özgürce eleştirilebileceğini belirten Kılıçdaroğlu, "kullanışlı aparatlar" diye tanımladığı grupla kavga edeceklerini ve mücadeleyi kazanacaklarını ifade etti.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de güvensizlik ortamı yaratılmak istendiğini, ülkenin ağır bir ekonomik buhran içinde olduğunu savundu.
Kemal Kılıçdaroğlu, gençlerin yüzde 70'inin yurt dışına gitmek istediğini, 550 bin gencin yurt dışına çıktığını ileri sürdü.
Siyasi iktidarın hamasi söylemlerde bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Onların hamasi söylemlerinden, yalanlardan hepimiz bıktık. Hep aynı muhabbetleri yapıyorlar. Ağızlarını açtıklarında yok efendim '2023', yok efendim '2071', yok efendim 'dış güçler', yok efendim 'Almanlar bizi kıskanıyor', yok efendim 'Japonya bizi kıskanıyor', yok efendim 'anlaşmalarda gizli maddeler var.' Bunların tamamı yalan. Çok uzun süredir söyleyecekleri elle tutulur hiçbir şey kalmadı artık ama az kaldı, uzun zamandır değişim rüzgarları esiyor. Türkiye değişime hazır." dedi.
Kolları sıvayıp çalışmaya başlamak durumunda olduklarına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Yolsuzluk yapanların, kul hakkı yiyenlerin kim olduklarına bakmadan hepsinin kafalarına inmek zorundayız.'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, milyonların sesi olmak için bir hafta karanlıkta kaldığını belirterek şöyle devam etti:
"O zaman söylemiştim yine tekrar edeyim, ben neoliberalizme karşıyım. 'Bırakın halkı sömüren sömürsün, piyasa kendi dengesini bulur.' söylemine karşıyım. Türkiye'de toplumun belleğine yerleştirilen bu anlayış, iktidar destekli sömürme ve köleleştirmeye dönüştü. Bu yüzden insanların geçim kaynaklarını korumak ve yeni fırsatlar yaratmak için devletin müdahil olması gerektiğine inanıyorum."
Suçla mücadeleye inandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Buraya bir parantez daha açacağım. İki kadın gazeteci, sadece işlerini yaptıkları için tehdit ediliyor. Lafı dolandırmadan açıkça ifade ediyorum; paramiliterlere, mafyalara, uyuşturucu baronlarına, kendini derin devlet olarak ilan eden müptezellere, SADAT'a, Asrika mensuplarına olur da bu onurlu gazetecilerin tırnağına zarar gelirse siz kendinizi unutun." ifadelerini kullandı.
- "Suriye'ye, Orta Doğu'ya da barış getireceğiz"
Türkiye'ye gelen kaçakların, özellikle Afganlar ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğine inandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Benim vatan sevgimde, 'sınır namustur' anlayışı var. Yol geçen hanına dönen bu sınırları koruyamayanlar devleti yönetemezler. 8 milyon kişiyi plansız, programsız başımıza indirdiler ve ülkemiz artık bu yükü taşıyamıyor. Sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik olarak bu yük taşınamıyor. Bu nedenle gitmek zorundalar. Gidecekler; davulla, zurnayla, kardeşçe göndereceğiz kendi ülkelerine. Bununla birlikte hiç kimse unutmasın biz ırkçı değiliz, ırkçılığa karşıyız. Asla ve asla bu temiz milletin alnına bir kara lekenin sürülmesine izin vermeyeceğiz. İktidara geldiğimizde kısa adı OBİT olan Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı'nı kuracağız. Sadece bölgeye barış getirmeyeceğiz, aynı zamanda Suriye'ye, Orta Doğu'ya da barış getireceğiz. Sığınmacıların can ve mal güvenliklerini sağlayacağız. Çünkü bizim ilkemiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği, 'yurtta barış, dünyada barış' ilkesidir."
Türkiye vizyonunun, kendisi için değerli olan "eşitlik" ve "değerler" kelimelerine dayandığını anlatan Kılıçdaroğlu, insanlar arasında eşitlik istediğini ve "değerler siyaseti" yapılmasını talep ettiğini söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, iki kelimede vücut bulan anlayışı iktidara getirmek için hep birlikte çalışmak durumunda olduklarını dile getirerek "İfade edeyim herkese, 84 milyona, ülke elden gidiyor, birlikte olmak zorundayız. Birlikte mücadele etmek zorundayız. Vatan bizim vatanımız, bayrak bizim bayrağımız. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kazandığımız milli Kurtuluş Savaşı gibi. Neye inandığımız, geçmişte hangi partiyi desteklediğimiz önemli değil, eski tartışmaları bir tarafa bırakıp gerçek değişimi sağlamak için birlikte çalışmak zorundayız. Demokrasi ve adalet mücadelesini kimseyi ayırmadan, kimseyi ötekileştirmeden, kimseyi dışlamadan hep birlikte bu mücadeleyi vermeliyiz." dedi.
- "Vicdanımızın sesini dinlemek zorundayız''
İktidara geldiklerinde değişmeyeceğinin sözünü veren Kılıçdaroğlu, şunları aktardı:
"Bugüne kadar değinmediğim iki konuya daha değineceğim. Samimi olacağım, düşündüklerimi amasız, fakatsız sizlerle paylaşıyorum. Bir, bazıları halen öğretilmiş çaresizlikle bir partinin ve bir parti liderinin halkını dinlemesini bir zayıflıkmış olarak algılıyor. Bir liderin kibar olmaması gerektiğini söylüyorlar. İyi kalpli olmak, iyi olmak, devlet adamı olmak zayıflıkmış gibi gösteriyorlar. Dostlarım, biz birlikte oluyoruz ve birlikte iktidar oluyoruz ve ben iktidar olduğumuzda asla değişmeyeceğim. Ben neysem oyum. Nerede durduğumu biliyorsunuz ve bunu değiştirmek niyetinde değilim. Kibar olmayı, dinlemeyi, anlamayı, dezavantajlı olanların derdine koşmayı değiştiremem, değiştirmeyeceğim, tam aksine inadına koşacağım. Unutmayın, iyi insan olmayı zayıflık olarak gösterenler, bir yüzükle yola çıkanlar bugün milletin celladı haline geldi. Onlar saraylarda fink atıyorlar, millet ise aç. Kendi celladınızı seçmeyin. Bu şov dünyası da değil, bu bir demokrasi arayışı. Ciddi olmak zorundayız, vicdanımızın sesini dinlemek zorundayız, ahlaklı olmak zorundayız ve en önemlisi ahlaki değerlerimizi yüceltmek zorundayız."
CHP'nin geçmişte hatalar yaptığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Biz bugün çok mükemmel bir parti iddiasında değiliz ama biz hatalarımızdan ders çıkarmasını bilen bir partiyiz. Siz de Allah da şahidimdir ki kendimizi geliştirmek ve düzeltmek için çok çaba harcıyoruz. İnanmaktan, denemekten, öğrenmekten ve şükretmekten vazgeçmeyenlerin başına harika şeyler gelir. İşte biz şu an bu ortamdayız ve tam anlamıyla mükemmel olmasak da mükemmel bir göreve talibiz. İşsizlere iş sağlamak, ülkeye kardeşliği getirmek, milleti huzura kavuşturmak. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, bölgesinde ve dünyada saygınlığı olan bir ülkeyi yeniden inşa etmek. Bu söylediklerime inandıysanız bize katılın." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile katılımcılara karanfil dağıttı. Kılıçdaroğlu, sahnede seslendirilen "Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz" ve "Güzel günler göreceğiz" şarkılarına eşlik etti.
- Mitingden notlar
Çok sayıda polisin görev aldığı ve güvenlik amacıyla bariyerlerle kapatılan alanda, yaya ekiplerin yanı sıra mobil görüntüleme ve plaka tanıma sistemiyle denetimler yapıldı. Çevrede atlı zabıtalar da yer aldı.
Toplumsal olaylara müdahale aracı, itfaiye aracı ve ambulansların meydanın farklı noktalarında tedbir amaçlı bekletildiği görüldü. Deniz tarafında ise deniz polisi botu, deniz zabıtası botu ve Sahil Güvenlik teknesi güvenlik amacıyla hazır bulundu.
- İETT ek seferler düzenledi
Ek seferler düzenleyen İETT, Maltepe Etkinlik Alanı'ndaki miting için mevcutta hizmet veren hatlara ek olarak dört geçici hat oluşturdu.
CHP üyeleri ve vatandaşlar, miting saatinin yaklaşmasıyla kara yolunda otobüslerle, deniz yolunda ise feribotlarla alana yakın noktaya geldi.
Güvenlik nedeniyle alana çıkan yolların trafiğe kapatıldığı noktalarda vatandaşlar otobüslerden inerek alana yürüdü. Bazı vatandaşlar ise yakındaki iskeleye feribotlarla gelerek alana ulaştı. Ellerinde Türk bayrağı, CHP flaması ve Atatürk portresi bulunan vatandaşlar, kontrol noktalarındaki üst aramalarının ardından etkinlik alanına giriş yaptı.
Katılımcılar, sahneden seslendirilen şarkılara eşlik etti ve zaman zaman sloganlar attı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, belediye başkanları ve parti meclisi üyeleri, platforma çıkarak katılımcıları selamladı.
Kaynak: