TBMM (AA) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile bağlı kurum ve kuruluşların 2022 bütçesi üzerine milletvekilleri söz aldı.
MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, yeryüzünün doğaya meydan okuyan bir anlayışın pençesinde kıvrandığını söyledi.
Dünyanın küresel ısınmanın meydana getirdiği iklim değişikliklerinin telafisi imkansız sonuçlarıyla karşı karşıya kaldığını dile getiren Osmanağaoğlu, Türkiye'nin de bu gelişmelerden etkilendiğini belirtti.
Osmanağaoğlu, "Bulduğumuz her fırsatta, gelecek nesillere yaşanabilir bir vatan, yaşanabilir bir dünya bırakmaktan bahsediyorsak eğer, bugün atacağımız adımların, alacağımız önlemlerin, önümüzdeki kaynakların doğru kullanımının ne kadar doğru, önemli olduğunu anlamak, anlatmak ve onun için gereğini yapmak, ertelenemez bir sorumluluktur." dedi.
Çevrenin korunması konusunda Bakan Kurum'a ve bürokratlara büyük görevler düştüğünü belirten Osmanağaoğlu, "Ekolojik dengenin sürdürülebilirliğine saygıyı gerektiren çevre duyarlılığıyla eş anlamlı bir anlayışın tezahürü olan Türk milliyetçileri olarak, bu konuda atılacak adımlarda en büyük destekçiniz olduğumuzu ifade etmek isterim." ifadelerini kullandı.
Osmanağaoğlu, Türkiye'nin yaşadığı afetlerde Bakan Kurum'un, bakanlık bürokratlarının ve personelin takdire şayan çaba gösterdiğini ifade etti.
- "Salda Gölü'nde ziyaretçi çoğaldıkça gölde yaşayan canlılar zarar görüyor"
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ayhan Altıntaş ise seçim vaadi olarak ortaya konulan millet bahçeleriyle, söylenildiği gibi yeşil alanların oluşturulmadığını savundu.
Salda Gölü'ndeki kirliliğin sık sık medyada yer aldığını ileri süren Altıntaş, "Salda Gölü, kapalı havza bir göldür, bu da kendi kendine temizlenmesi imkanını azaltmaktadır. Ziyaretçi sayısı çoğaldıkça da gölün doğal yapısı, gölde yaşayan endemik canlılar zarar görmektedir. Buna rağmen, burayı bir cazibe merkezi haline getirmeye çalışmak, milyonlarca ziyaretçinin yükünü buraya eklemek, ayakkabıyla dahi girilmemesi gereken bu alana inşaat araçlarıyla girmek, Salda Gölü'nün geleceği açısından endişe vericidir." değerlendirmesini yaptı.
İstanbul Üsküdar'da bulunan Validebağ Korusu'na millet bahçesi yapılmak istenmesini eleştiren Altıntaş, "Sayın Bakan, halkımızın doğayla iç içe yaşamasını, doğal ve tarihi alanlarımızın korunmasını, çevrenin korunmasını, diğer hedeflerinizde olan yatay mimariyi destekliyoruz. Fakat bunların planının doğru yapılması ve amacınıza gerçekten uygun olması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, atık işçilerinin sorunlarına değinerek, kağıt atık emekçilerinin geri dönüşüm firmalarına ve istedikleri yerlere direkt satış yapabilmeleri gerektiğini söyledi.
Sayıştay raporlarında bazı şirketlerin lisans almadan enerji tesisleri kurduğu bulgularının yer aldığını kaydeden Gergerlioğlu, şunları kaydetti:
"Geçici faaliyet belgesi ya da lisans almadan faaliyette bulunan şirketler hangileridir? Bazı şirketlerin zorunlu olmasına karşı sera gazı emisyonlarını izleme planları ve raporlarını Bakanlığa vermediği tespit edilmiştir. Bu şirketler hangileridir? Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Sayıştay raporların da tespit edilen bulgulara yönelik bir açıklaması olacak mıdır?"
- "Filtresiz santralleri kapatmadınız"
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, çevre konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığını belirterek, "Şehircilik konusunda daha ağırlıklı bir bakanlık görevi yapıyor gibisiniz." dedi.
Kaz Dağları, Cerattepe, Rize, İkizdere gibi Türkiye'nin pek çok yerinde verilen maden ruhsatı izinlerinin çevreyi doğrudan etkilediğini kaydeden Öztunç, "Bunlara müdahale konusunda zayıf kaldığınızı, eksik kaldığınızı söylemek boynumuzun borcudur." ifadesini kullandı.
Türkiye'de bazı santrallerin hala filtresiz çalıştığını söyleyen Öztunç, Afşin Elbistan Termik Santrali'nin kül, zehir saçtığını savundu.
Bakan Kurum'un iklim kriziyle mücadele konusunda samimi olmadığını düşündüğünü dile getiren Öztunç, "Filtresiz santralleri kapatmadınız. İklim kriziyle mücadele edilecekse önce bu termik santrallerin, filtresiz çalışan santrallerin kapatılması gerekiyor." diye konuştu.
- "Depozitolu sisteme geçilmesi çevre temizliği açısından çok önemli"
AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, Türkiye'de depremler, sel baskınları, orman yangınları gibi birçok felaketin yaşandığını söyledi.
Bu felaketlerde devletin tüm birimleriyle, imkanları ve ekibiyle gece gündüz alanda olduğunu ve yaraların sarılması konusunda önemli mesafe kat ettiğini belirten Güneş, yapılan çalışmalar için Bakan Kurum'a ve ekibine teşekkür etti.
Çevre temizliği konusunun çok önemli olduğunu dile getiren Güneş, "2017 yılında özellikle poşetlerin ücretli olması anlamında ve çevrenin kirlenmemesi anlamında çok önemli adımlar attınız. Depozitolu sisteme geçilmesi çevre temizliği açısından da çok önemli, Avrupa ülkelerinin pek çoğunda bu uygulanmakta." diye konuştu.
Bazı muhalefet partililerin, atık maddelerin yurt dışından Türkiye'ye ihracatıyla ilgili eleştiride bulunduğunu vurgulayan Güneş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sanki Türkiye, Avrupa ülkelerinin veya diğer ülkelerin çöplüğü gibi bir algı yaratmak istediler. Sizin bu konuda ne kadar hassas olduğunuza biz şahidiz. Burada siz işletme sahibine 'işleyeceğiniz ham madde miktarının yarısı kadar ithalatına izin veriyorum' dediniz. Ben muhalefetin bazı kısımları eksik bilmesinden kaynaklanan bir durum, diye düşünüyorum."
Maden izinleriyle ilgili eleştirilerin de olduğunu aktaran Güneş, "Sanki biz madencilere ülkeyi peşkeş çekmişiz gibi bir anlam çıkarıyor, biz çevreciyiz. İmkanlarımız varsa çevreye zarar vermeden bizim çıkarmamızda bunun ne zararı olabilir? Zararı varsa bakarız tabii ki önlem alırız. Çevreyi koruyalım ama diğer taraftan da ülkemizin ihtiyacı olan kömürleri, diğer madenleri mutlaka çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum, olaya tek taraflı bakılmaması lazım." dedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Bakan Kurum'un, konuşan milletvekillerini dinlemediğini iddia etmesi üzerine AK Parti'li milletvekilleri tepki gösterdi.
Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz ise, "İnsanlar gözleriyle değil kulaklarıyla dinler. Bir taraftan telefona bakarken bir taraftan da dinliyor olabilir. Kesin bir hükümde bulunmak doğru değil." dedi.
Bakan Kurum'un makam arabasının bütçe süresi boyunca çalışır durumda olduğunu ve her saatte 20 litre benzin yaktığını ileri süren Paylan, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da çok sayıda arabayla programlara katıldığını, bu durumun çevreci bir yaklaşıma uymadığını" savundu.
Paylan, "Yüz kilometrede 20 litre benzin yakan bir arabayla gezmeniz ve o arabanın da siz burada otururken saatlerdir çalışması yüzünden yeşil devrimle ilgili pek bir şey yapabileceğinizi düşünmüyorum." ifadesini kullandı.
Kaynak: