TRABLUS (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL), Libya'da meşruiyetin Abdulhamid Dibeybe hükümetinde olduğunu duyurdu.
Ülkenin doğusundaki Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi (TM), dün düzenlediği oturumda oy çokluğuyla Dibeybe'nin başbakanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti'nden güvenoyunun geri çektiğini açıklamasının ardından UNSMIL'den yazılı bir açıklama yapıldı.
UNSMIL, UBH'den güvenoyunun çekildiğine ilişkin gelen haberlerin endişe verici olduğunu seçimlerin ardından gelen düzenli bir işlem üzerinden bir başka hükümet gelene dek ülkedeki meşruiyetin şu anki UMH hükümetinde olduğunu açıkladı.
TM'nin çabalarının yasama seçimleri kanununa ilişkin son çalışmalara yoğunlaşacağı beklentisinde olduklarının altını çizen açıklamada, TM'ye en geç gelecek haftaya kadar parlamento seçimleri kanunu çalışmalarının bitirilmesi yönünde teşvik yapıldı.
BM Misyonu açıklamasında, TM'ye ülkenin istikrar, güvenlik ve birliğine zarar verecek, seçim çalışmalarını baltalayabilecek bir icraattan uzak durmaları çağrısı yaptı.
"En büyük hedef, başkanlık ve parlamento seçimlerinin icrası 24 Aralık olarak kalmalıdır" ifadeleri kullanılan açıklamada, ilgiyi başka hedeflere yöneltme şeklindeki herhangi bir çabanın seçimlerin bu tarihte yapılmasına karşı gelmek anlamında olacağı kaydedildi.
- TM'nin tartışmalı "güvenoyu" adımı
Ülkenin doğusundaki Tobruk merkezli TM, bugün düzenlediği oturumda oy çokluğuyla UBH'den güvenoyunun geri çektiğini iddia etmişti.
TM Sözcüsü Abdullah Buleyhık, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hükümetten güvenoyunun çekilmesi kararının oturuma katılan 113 milletvekilinden 89'unun "evet" oyuyla onaylandığını ileri sürmüştü.
Başta Devlet Yüksek Konseyi (DYK) olmak üzere çok sayıda Libyalı yetkili, kurum, siyasetçi ve sivil toplum temsilcileri ise TM'nin güvenoyunu çekme oylamasının kanunsuz olduğunu bildirmişti.
TM'nin, hükümetten güvenoyunu çekmeyi görüşmesi için bir diğer yasama organı olan DYK'nin de onayını alması gerekiyor.
Ayrıca TM'nin yaptığı oylama Birleşmiş Milletlerin Libya'da siyasi çözüm için belirlediği yol haritasına ve 2015'teki Suheyrat Anlaşması'na da aykırı görülüyor.
Kaynak:
