Programda, Türkiye'nin çok büyük bir medeniyete sahip olduğunu belirten Bakan Soylu, “İçişleri Bakanı olduktan sonra bu konuyla ilgili bana müracaatlar çok arttı. Bazen seçim için gittiğim mitinglerde, bazen yaptığım il, ilçe gezilerinde çok anne kolumdan tutmuştur ‘ne olur benim oğlumu kurtar' diye. Defalarca onlara şahit olmuşumdur. Biz büyük ve zengin bir medeniyetin evlatlarıyız. Bizi musibetlerle karşı karşıya bırakmak isteyebilirler. Ayağa kalkmayalım, dünyaya sözümüzü söylemeyelim, medeniyetimizi anlatmayalım, kötülüklerden sakındırmayalım. Etrafımızdaki coğrafyada kadınlara, çocuklara, yaşlılara yapılanlara ‘dur ne yapıyorsunuz?' demeyelim diye, bütün dünyaya bu ülkenin güçlülüğünü anlatmayalım diye ebetteki hep ayağımızın önüne baktırmak isteyebilirler. Biz bu tuzağa düşemeyeceğiz” diye konuştu.
“Güçlü ve büyük Türkiye'ye ihtiyacımız var”
Uyuşturucuyla mücadelede sadece narkotik raporlarına bağlı kalmadıklarını ifade eden Bakan Soylu, “Bizim yapacak çok işimiz var. Özellikle gençlerimize bırakacağız. Yarın daha fazla gaza basacakları ve etrafımızdaki coğrafyaya, medeniyetimizi nakşedecekleri bir güce ihtiyacımız var. Yavaş yavaş o güce kavuşuyoruz. Güçlü ve büyük Türkiye'ye ihtiyacımız var. Bu meselelerden bir tanesi de uyuşturucuyla mücadele etmek. Biz bu meseleyi sadece narkotik raporlarından takip ediyor değiliz. Tüm saha çalışmalarımızda, esnaf ziyaretlerimizde, evladı bu illetin pençesinde olan anne babaların şu kolumuza yapışmış; ‘ne olur evladımı kurtar' diye haykırışını duymuş, gözyaşlarını görmüş, o sıkıntılarını hissetmiş insanlarız. Biz bu işin önünü arkasını boş bırakamayız” değerlendirmesinde bulundu.
“Dünyaca bilinen önemli hiçbir uyuşturucu maddenin ana uyuşturucusu ve üreticisi Türkiye değildir”
Türkiye'nin dünyada üretilen hiçbir uyuşturucunun üreticisi olmadığının altını çizen Bakan Soylu, “Uyuşturucu meselesi Türkiye'ye iki kanaldan zarar vermektedir. Birincisi gençlerimizi zehirliyor. İkincisi PKK terör örgütü başta olmak üzere tüm suç örgütlerini besliyor. Dolayısıyla biz uyuşturucu mücadelesini sağlıklı vermeden ne ülkedeki huzuru ve sükunu tam sağlayabiliriz ne de evlatlarımızı koruyabiliriz. Türkiye olarak bu meselede küresel bir baskı ve sorumluluk altındayız. Bu problem ithal bir problemdir. Dünyaca bilinen önemli hiçbir uyuşturucu maddenin ana uyuşturucusu ve üreticisi Türkiye değildir. Orta Doğu'dan Avrupa'ya doğal uyuşturucu giriyor. Avrupa'dan da Orta Doğu'ya sentetik uyuşturucu giriyor. PKK bunun en büyük sevkiyatçısıdır. Ne yazık ki bu zehirlerin bir kısmı da bizim ülkemizde, bizim gençlerimize sunulmaya çalışılmaktadır. İşte onun için biz bu işi oluruna bırakamayız. Sıfır rakamına ulaşana kadar işimiz bitti demeyiz. Türkiye uyuşturucu meselesinde coğrafi konumu dolayısıyla riski yüksek bir ülkedir. Sadece geçen yıl yakaladığımız uyuşturucunun piyasa değeri 165 milyar liradır” ifadelerini kullandı.
“Gençleri koruma da batıya oranla daha başarılıyız”
Türkiye'nin gençleri uyuşturucu batağından batıya göre daha iyi koruduğunu söyleyen Bakan Soylu, “Türkiye, Avrupa Birliği ülkelerinin uyuşturucu madde yakalamalarının toplamından fazlasını, hatta bazı başlıklarda iki üç katını tek başına yakalamaktadır. Bir yandan da küresel bir terör örgütünün kurduğu küresel bir uyuşturucu ticaret ağıyla mücadele etmektedir. Terör, kaçak göç ve uyuşturucu. Üçünün de kaynağı ve yararlanıcıları aynıdır. Biz bunun üçüyle de mücadele ediyoruz. Bunlara rağmen gençleri koruma da batıya oranla daha başarılıyız. Bunda hem kolluk birimlerimizin başarısı vardır. Hem de inancımızın, geleneklerimizin, maneviyatlarımızın, aile yapımızın payı vardır. Hedefimiz madde bağlantılı can kaybında da, uyuşturucu kullanımında da sıfır rakamına ulaşmaktır. Bu konuda ısrarcıyız” şeklinde konuştu.
“Terör örgütü oradan geçerken, bizimkiler keklik avlayacaklar”
Tendürek Dağı'na kurulacak olan üs bölgesi ile teröre bir darbe daha vurulacağını aktaran Soylu, “Arkadaşlarımızdan ve halktan öğrendim ne öğrendiysem. Doğudaki ve Güneydoğudaki dağları, tepeleri bu milletten öğrendim. Vatandaş bana dedi ki; ‘şurayı kesersen, terörü kesersin', ‘şuraya karakol kurarsan, hiç merak etme bunlar buradan gelemez' dedi. Onlar bana ne söylemişse, öğretmişse geldim, profesyonellerin olduğu masaya yatırdım, dedim ki böyle söylüyorlar, siz ne söylüyorsunuz? ‘evet doğru söylüyorlar' dediler. Biz geçen hafta Tendürek Dağı'nın tepesindeydik. Bırakın Tendürek'in tepesine üst bölgesi yapmayı, orası terör örgütünün en iyi saklanmaya yerlerinden biriydi. Şimdi biz orada yolu yapıyoruz, tam tepesine üs bölgemizi kuruyoruz ekim ayına kadar. Ne olacak? Terör örgütü oradan geçerken, bizimkiler keklik avlayacaklar” dedi.
“Biz 81 ili, 42 kriterle ölçüyoruz”
Uyuşturucuyla mücadelede her ili 42 farklı kategoride incelediklerini belirten Soylu, “Biz 81 ili, 42 kriterle ölçüyoruz her ay. Bunun içerisinde kanalizasyonlardan aldığımız veriler de var. O ilde kaç uyuşturucu operasyonu yaptığımız da var. O ilde 112'ye kaç kişi müracaat etti, ihbarda bulundu o da var. 42 kriteri bir araya getiriyoruz. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar değerlendiriyoruz. Bütün bu çalışmalarla uyuşturucuyla mücadelemizi topyekun başaran ve ülkemizi dünyaya modern, örnek bir ülke konumuna taşıyacağımıza inanıyorum” ifadelerine yer verdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.