TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Amasra'daki patlama hepimizi yakmıştır. Acı 85 milyon Türk vatandaşının tamamınındır. Şimdi zillet partilerinin teker teker bu felaketi siyaset malzemesi yaparak gürültü kirliliğine kapı açacak olmaları, kızarmaz yüzün, yaşarmaz gözün, utanmaz bakışın nerelere kadar tutunduğunu da ortaya koyacaktır." dedi.
Bahçeli, MHP TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Bartın Amasra'da 14 Ekim akşamı milletin yüreğine ateş düştüğünü anımsattı.
Maden ocağında meydana gelen grizu patlamasında canların gittiğini, hayatların bittiğini ve hayallerin söndüğünü, 41 maden işçisinin bu elim ve feci patlamada son nefesini verdiğini belirten Bahçeli, tedavisi devam eden 11 işçiden 5'inin durumunun ağır olduğunu bildirdi.
"Hakikaten üzüntümüz tarifsiz ve tanımsızdır." diyen Bahçeli, devletin tüm imkanlarıyla seferber olduğunu, 24 saat içinde felaket tablosunun kontrol altına alındığını, arama-kurtarma çalışmalarının süratle ve eşgüdüm halinde icra edildiğini anlattı.
Maden ocağının eksi 300 kotundaki patlamayla ortaya çıkan yangını söndürme çalışmalarının da aralıksız sürdürüldüğünü dile getiren Bahçeli, haberi alınca hemen olay mahalline MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz ile Bartın Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın'ı gönderdiklerini ve gelişmeleri anbean takip ettiklerini söyledi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elbette malum patlamaya yol açan kusur, ihmal ve eksik olarak değerlendirebilecek ne varsa mutlaka gün yüzüne çıkarılacaktır. Bu konunun biz de sonuna kadar takipçisi olacağız. Ancak maden ocağındaki patlamayı bahane ederek felakete siyasi bir içerik katmak için el ovuşturan kim ya da kimler varsa bize göre samimi değildir, dürüst ve iyi niyetli olarak da görülemeyecektir. Acı üzerinde istismar yapmanın mert ve sorumlu bir tavırla hiçbir ilgisi olamaz. Eğer facianın failleri varsa, bunlar tespit edilirse adli ve idari açıdan muhakkak hesabı da sorulacaktır. Aksini düşünmek bile abestir."
- "Hangi vicdan sahibi maden ocaklarında bile bile felaketlere göz yumabilir?"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Amasra'yı konuşurken 8 yıl önceki Soma felaketini hatırlatmanın maksatlı ve hastalıklı bir yaklaşım olduğunu ifade ederek, patlamış ve alev almış maden ocağından kardeşlerinin bulunup çıkarılmasını bekliyorken sosyal medyadan provokasyona heves edenlerin, ortamı kızıştırmak için devreye girenlerin hem alçak hem de ahlaksız olduklarını belirtti.
Acılar çok tazeyken, patlama yeni olmuşken ve henüz işçiler toprak altından bile çıkarılmamışken Sayıştay'ın 2017 ile 2019 raporlarındaki Amasra Müessese Müdürlüğü ile ilgili bölümlerinin birden bire servis edilip suçlu ve sorumlu arayışına girenlerin önünün arkasının iyice araştırılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, raporlarda eksi 300 metrede dahi kazı yapılmasının neden olduğu risklere dikkat çekildiği, alınması gereken önlemlerin de madde madde sıralandığının söylendiğini aktardı. Bahçeli, şunları kaydetti:
"Belirli bir süreyle denetim görevini yapan denetçiler her şeyi biliyor ve görüyor da bir tek söz konusu Müessese Müdürlüğünün işçi, memur, mühendis ve yöneticileri mi ne yapacaklarını, hangi tedbirleri alacaklarını bilmiyorlar? Olacak iş midir bu? Böyle bir iddia aklın ve mantığın neresiyle bağdaşacaktır? Biz Sayıştay raporlarının değerini, muhtevasındaki tespit ve teklifleri elbette inkar etmiyoruz, es geçmiyoruz. Nitekim denetim fonksiyonunun devlet hayatındaki önemini gayet iyi biliyoruz. Fakat Sayıştay raporlarının art niyetliler eliyle siyasi muhalefet haline dönüştürülmesini ise son derece mahsurlu, oldukça da manidar buluyoruz.
Yerin üstünde ahkam kesenlerin durumlarıyla, yerin altında kömürün karasına, kayanın ve toprağın zorluklarına göğüs geren, bu şekilde ömür geçiren kardeşlerimizin muhatap olduğu gerçekler kuşkusuz bambaşkadır. Maden ocaklarında çalışılan damarların hemen hemen tamamında gaz içerikleri yüksek değil mi? Arıza mahallerindeki tehlikeler daha fazla değil mi? Ocaklarda çalışırken aynen uyulması gereken ve nelerin yapılacağını ihtiva eden kurum için yönergeler, ilave mevzuat hükümleri bilinmiyor mu? Hangi vicdan sahibi, hangi yetki ve sorumluluk mertebesine ulaşmış bir vatan evladı maden ocaklarında bile bile, göre göre felaketlere göz yumabilir?"
- "Fırsatçılık yapanların kanında leke vardır"
Devlet Bahçeli, günün, yaraları sarma, acıları paylaşma ve azaltma, eksik ve gedikleri kapatma günü olduğuna dikkati çekerek, "Fırsatçılık yapanların kanında leke vardır. Maden nedir, emek nedir, helal kazanç ne demektir bilmeyenlerin, toprağın altından rızık çıkarmanın nasıl bir şey olduğunu hayaline dahi getiremeyenlerin felaketler üzerinden cepheleşme üretmeye çalışması insafsızlıktır, izansızlıktır. Amasra'daki patlama hepimizi yakmıştır. Acı 85 milyon Türk vatandaşının tamamınındır. Şimdi zillet partilerinin teker teker bu felaketi siyaset malzemesi yaparak gürültü kirliliğine kapı açacak olmaları, kızarmaz yüzün, yaşarmaz gözün, utanmaz bakışın nerelere kadar tutunduğunu da ortaya koyacaktır." diye konuştu.
Amasra'da devlet ve hükümetin duruma vaziyet ettiğini dile getiren Bahçeli, "Her ihtimal titizlikle ele alınıp değerlendirilecektir. Mesele bundan sonra aynı acılarla tekrar karşılaşmamaktadır. Samimiyetle, safiyetle, el birliğiyle, güç birliğiyle Amasra'nın gözyaşlarını silmektir. Ve asıl mesele maden ocağındaki patlamada aramızdan ayrılan mesela Okan Akgül kardeşimizin tabutu üzerindeki fotoğrafını eliyle işaret ederek annesine gösteren 2 yaşındaki yavrusuna, geride kalan sevdiklerine, tüm mağdurlarımıza, tüm acılı ailelere sahip çıkmaktır." dedi.
Türkiye'nin güçlü bir devlet ve her sorunu çözecek kabiliyette olduğuna, her müşkülatın üzerinden gelineceğine işaret eden Bahçeli, "Yeter ki bir olalım, dayanışma içinde bulunalım. Yeter ki tek ses, teke nefes ve tek yürek halinde mücadele edelim." değerlendirmesinde bulundu.
- "Kimin atına binerse onun türküsünü çağıranlar..."
Bahçeli, 2023'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci yüzyılının nihai eşiği, ikinci yüzyılının ilk adımı, lider ülke Türkiye'nin müjdesi ve bu hedefin tarihi mesajı olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucu felsefesi ve kuruluş ilkelerinin her zamankinden çok daha tesirli ve zinde olduğunu ifade eden Bahçeli, ülkenin yönetim hayatında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile gerçekleşen kalıcı ve köklü reformun Türkiye'nin önünü açtığını ve gücüne güç kattığını belirtti. Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Kimin atına binerse onun türküsünü çağıranlar bu gerçeği kabulde zorluk çekse de vaki gerçek asla değişmeyecektir. Kuru üzümden pekmez çıkarmak için eğri bacaklı masalara oturanlar büyüyen, gelişen ve yükseldikçe yükselen Türkiye bahtiyarlığını göremezler, görseler bile itiraf ve izah edemezler. Çünkü bunlar katrandan çıkıp zifte düşen, hüsrandan kaçıp hezimeti boylayan aymazlardır. Çünkü bunlar kepçesi suya çarpmış çark gibi dönen ayarsızlardır. Ağzı tetik, dili tüfek olmuş bu aymaz ve ayarsızların zillet içinde oldukları da ayan beyan ortadadır."
Devlet Bahçeli, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, devlet hayatına hakim olan iş birliği, denge, uyum, ekip ruhu, koordinasyon ve hızlı karar alma becerisinin kısır çekişmeleri, kronik hizipleri artık sonlandırdığına işaret etti. Türkiye'nin bu yeni ve üst seviyedeki parlak durumuna "zillet ittifakı"nın intibak zorlukları, ifade güçlükleri ve idrak zaaflarının had safhada olduğunu belirten Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilerleyişinde sınır olmadığını vurguladı. Bahçeli, "Zamanın ruhu, çağın ufku, dünyanın bugünkü siyasi ve ekonomik durumu, yelkenimizi şişiren rüzgar misali bizimledir, yürüyüşümüzü tahkim ve takviye etmektedir. Sahip olduğumuz millet ve tarih şuuruyla nereye ulaşmak istediğimizin bilincindeyiz. Tesadüflerin ikramında bir gelecek arayış ve iddiasında da olmadığımız açıktır. Bu nedenle çok çalışıyoruz. Nefes alır gibi mücadele ediyoruz." şeklinde konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin on yıllardır 2023'ün düşünü kurduğunu, Cumhuriyet'in 100. yıl dönümüne büyük umutlar bağladığını ve yüzyılla sözleşmeyi 22 sene önce yaparak önüne büyük hedefler koyduğunu anlatarak, son bir yıl içinde bütün illeri heyecanla dolaştıklarını, bütün ilçelerde kucaklaşmanın sıcaklığını iliklerine kadar hissettiklerini dile getirdi.
Şimdi de köy köy gezdiklerini, inanmış ve davasının onurunu varlığının onuru bilmiş dava arkadaşlarıyla siyasi çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını aktaran Bahçeli, 8 Ekim 2022'den itibaren "Adım Adım 2023; Köyüm Benim Sohbet Toplantıları" ile köylere, milletin efendisi olan köylülere misafir olduklarını ve onları dinlediklerini söyledi.
Manisa'da pazar günü milletin huzuruna çıkacaklarını ve "Adayımız belli, kararımız net." diyeceklerini bildiren Bahçeli, "Ruhumuzun mukavemet ve mücadele mayası inancımızla karılmıştır. İnanmak başarmanın yarısıdır. İnananlar için zafer kaderdir. Kendimize, davamıza, milletimize, başaracağımıza, Allah'ın inayetiyle istikbalde devleşmiş Türkiye'nin doğacağına yürekten inanıyoruz. Bizim yolumuz çetin, engebeli ve dikenlidir. Ayağını veya ayakkabısını değil, ahfadını ve atisini düşünen ülkü erleriyle, ülke sevdalılarıyla aydınlık geleceği muhakkak inşa ve ihya edeceğiz, bunu da Cumhur İttifakı'nın iradesiyle başaracağız." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Kaynak: