İSTANBUL (AA) - MUSTAFA DALA - Libya'da başkanlık seçimlerine yaklaşık bir hafta kaldı. Bu sürenin yaklaşık 80 adayın seçim kampanyasını etkili bir şekilde sürdürmesi için yeterli olmaması, 24 Aralık'ta yapılması planlanan başkanlık seçimlerinin ertelenmesinin kaçınılmaz bir gerçek olduğu doğruluyor.
Adaylık süreci 7 Aralık'ta resmen sona erdi. Ülkede seçim kampanyalarının 7 Aralık'ta başlayıp, 23 Aralık'ta son bulması gerekirken Yüksek Seçim Komisyonunun adayların nihai listesini hala açıklamamış olması kafaları karıştırıyor.
Libya’da 24 Aralık'ta gerçekleştirilmesi planlanan başkanlık seçimleri için toplam 98 kişi adaylık için başvururken Komisyon, 25 adayın başvurusunu "çifte vatandaşlık" ve haklarındaki "nihai yargı kararı" gibi nedenlerle reddetti.
- Seçimleri engelleme baskısı
Libya Temsilciler Meclisi (TM) ve ülkenin doğusundaki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter'in siyasi müttefiki Akile Salih cephesi, Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, devrik lider Muammer Kaddafi’nin oğlu Seyfülislam'ın başkanlık için adaylık süreçlerini tamamlaması ve temyiz mahkemelerinden adaylığının önünde bir engelin bulunmadığının belirtilmesiyle şaşkınlık yaşadı.
Dibeybe ve Seyfülislam'ın adaylığının Hafter ve Salih'in başkanlık koltuğuna oturma şansını önemli ölçüde azaltacağında şüphe yok.
TM Başkanı Akile Salih, 8 Eylül'de tek taraflı şekilde başkanlık seçimlerine ilişkin bir kanun çıkardığını açıkladı. başkanlık seçim yasası, Dibeybe'nin bu seçimlere katılmasını özellikle önleyecek şekilde düzenlenmiş olsa da Salih ve müttefiki Hafter'in planları başarısız oldu.
Bunun üzerine Meclis Başkanlığı ile Salih ve Hafter'e bağlı milletvekilleri Yüksek Seçim Komisyonuna nihai aday listesinin açıklanmasının ertelenmesi yönünde baskı yaptı.
Seçim Komisyonu bu baskılara yenik düşerek üstü kapalı olarak seçimlerin ertelendiğini ima etti ve adaylığının önünde bir engel kalmayan bazı isimler için temyiz mahkemelerine yapılan itirazları yeniden değerlendirileceğine yönelik muğlak bir açıklama yayınladı.
Komisyonun 11 Aralık'ta yayınlanan açıklamasında, “Komisyon, Yüksek Yargı Konseyi ile iletişim kurarak bazı adli prosedürleri, Temsilciler Meclisi tarafından oluşturulan komite ile iletişim kurarak ise yasal bazı prosedürleri değerlendirecek." ifadelerine yer verildi.
- Yargıya baskı
Meclis Başkanlığı ve ona bağlı bir grup milletvekili, sadece seçim komisyonu başkanını çağırmakla kalmadı, yeniden yapılandırma kararıyla Yüksek Yargı Konseyine de baskı yaptı.
Trablus'un 20 Eylül 2019'da paralı askerler tarafından desteklenen Hafter milislerinin yabancı kanlı ve şiddetli saldırısına karşı direndiği sırada Meclis Başkanlığı tartışmalı yasa değişikliği yaptı ve Yüksek Yargı Konseyi'ni yeniden yapılandırdı. Bunun üzerine milletvekillerinin çoğu Akile Salih'i terk etti ve Trablus'ta paralel bir konsey kuruldu.
Başkanı Muhammed el-Hafi'nin, Dibeybe ve Seyfülislam Kaddafi'nin başkanlık seçimleri için aday olmasına izin vermesinin ardından, görevinden alınması için çabalıyor.
Bu arada el-Hafi, yerel basına yaptığı açıklamada, Yüksek Yargı Konseyi'nin yeniden yapılandırılmasına yönelik Temsilciler Meclisi'nden resmi bir karar almadığını söyledi.
Seçimlerin engellenmesi sürecinde rol alan Hafter'e yakınlığıyla bilinen milletvekili sayısının 170 milletvekili içinden sadece 29'a ulaşıyor.
Hafter'in başkanlık seçimleri kazanmasının önünü açmak için Dibeybe ve Kaddafi'yi adaylığını engelleyecek yasal bir formül bulmaya çabası içine giren Hafter taraftarları, seçimlerin ertelenmesi için Seçim Komisyonu ve Yüksek Yargı Konseyi ile iletişim kurmak ve baskı oluşturmak amacıyla bir komite oluşturdu.
Yargının Dibeybe ve Kaddafi hakkındaki kararları kesinleşti ve adaylıklarının önünde bir engel kalmadı. Hafter'e bağlı temsilcilerin Yüksek Yargı Konseyi başkanını görevden alınması amacıyla yaptığı girişimler, birçok kişi tarafından yargıyı siyasallaştırma girişimi olarak görülüyor.
Hafter'e yakınlık gösteren milletvekillerinin yargıya baskı yaparak yargıyı siyasallaştırma çalışmalarına tepki gösterenler arasında, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Libya Özel Danışmanı Stephanie Williams da var.
Hafter milisleri ile hakimleri ve yargı kurumlarını tehdit eden temsilcilere karşı bir uyarı yayınlayan Williams ayrıca, Yüksek Yargı Konseyi başkanı ile Trablus'taki Yüksek Mahkeme karargahında yaptığı görüşmede, BM'nin "ülkedeki yargıçlara ve yargı sistemlerine yönelik gözdağı ve saldırılara müsamaha göstermeyeceğini" söyledi.
Bu arada, Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, seçim sürecindeki tıkanıklığın Temsilciler Meclisi Başkanlığı ve Yüksek Yargı Konseyi tarafından çıkarılan yasalardan kaynaklandığı değerlendirmesinde bulundu. Konseyin aldığı kararların, çalışmalarını düzenleyen mevzuata aykırı olduğu bildiriliyor.
- Üç farklı senaryo konuşuluyor
Yaklaşan 24 Aralık seçimlerinin akıbetinin belirsizliği, Libyalıları çeşitli senaryolarla karşı karşıya bırakıyor.
Seçimlerle ilgili birkaç senaryo üzerinde duruluyor. İlk senaryoya göre, seçim tarihi birkaç gün ötelenecek ve nihai mahkeme kararlarına göre kesinleşmiş aday listesi açıklanacak. İkinci senaryoya göre, seçim yasasını yeniden değiştirilmesi ve Kaddafi'nin ve belki de Dibeybe'nin saf dışı kalması için tekrar bir dava açılması için iki veya üç aylığına seçimler ertelenecek.
En kötü senaryo olarak kabul edilen üçüncü senaryoya göre ise seçim sürecinin tamamen duracağı ve 24 Aralık'ta çeşitli siyasi çevrelerden gelen tehditlerle Ulusal Birlik Hükümetinin düşmesi öngörülüyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.