ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Güney Kıbrıs Rum kesiminin tanınması ve Avrupa Birliği'ne alınması bütün kurallara aykırıdır, hukuka aykırıdır, uluslararası ilişkilerin temel prensiplerine aykırıdır." dedi.
Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) tanıtılmasını da içeren bir eylem planının olup olmadığının sorulması üzerine Çelik, "Kıbrıs'taki eski müzakere modeli, devam etmesi mümkün olmayan bir model" dedi.
Artık iki devletli çözümün konuşulması gerektiğini belirten Çelik, şunları kaydetti:
"Güney Kıbrıs Rum kesiminin tanınması ve Avrupa Birliği'ne alınması bütün kurallara aykırıdır, hukuka aykırıdır, uluslararası ilişkilerin temel prensiplerine aykırıdır. Bu şekilde bir yaklaşım söz konusu olduğundan beri tabii ki Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de egemen bir devlet olarak aynı tanınma muamelesini görmesini arzu etmektedir. Orada bir devlet var, orada bir bayrak var, orada bir Cumhurbaşkanı ve Başbakan var, hükümet var, Meclis var. Bunlar Kıbrıs Türk davasını temsil ediyorlar. Bu egemen devletin gereken saygıyı uluslararası toplum tarafından görmesinin Türkiye Cumhuriyeti takipçisidir. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu çeşitli görüşmelerde, çeşitli platformlarda defalarca dile getirmiştir. Dolayısıyla bu öteden beri süregelen bir politikadır."
Ekonomide ve yargıda atılacak reform paketinin ne zaman açıklanacağı ve takvimin nasıl olacağının sorulması üzerine Çelik, reform çalışmalarının son aşamaya geldiğini, bununla ilgili epey bir toplantı yapıldığını fakat henüz son noktanın konulmadığını, kısa zaman içinde her iki reformunda gündeme geleceğini belirtti.
- "Bugünkü tablo istikşafi görüşmeler ile başlayan olumlu atmosfere uygun değil"
Çelik, bir gazetecinin Yunan jetinin Türk gemisini taciz etmesi konusunun MYK'da gündeme gelip gelmediği sorusu üzerine, konuyu takip ettiklerini belirterek ne zaman Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinde bir pozitif ajanda, pozitif bir gündem oluşsa böyle bir durumun ortaya çıktığını söyledi.
Ömer Çelik, konuşmasına şöyle devam etti:
"Yunan jetlerinin bu kadar yakın mesafeye gelmesi ve burada yaptıkları eylem kuşkusuz provokatif eylemdir. Biz bunlardan kaçınılması gerektiğini söylüyoruz. Bizim unsurlarımız da gereken kurallar çerçevesinde gereken cevabı vermiştir. Bu tablo Yunan jetlerinin, sınırları aşarak, kuralları ihlal ederek aşırı bir şekilde yaklaşması neticesinde ortaya çıkmıştır. Bu gerginliklerden uzak durmak gerekir. Çünkü hem istikşafi görüşmeler devam ediyor hem Avrupa Birliği bağlamındaki görüşmeler devam ediyor. Yunanistan'ın bundan da vazgeçmesi gerekir. 'Türkiye diplomatik kanalları güçlendirirsin, müzakereyi güçlendirirsin' deniliyor, Türkiye bunu güçlendirirken, bu sadece tek taraflı olarak Türkiye'ye söylenmemeli. Bizim attığımız adımlar ortada. Bunun Yunan tarafına da gerekli bir şekilde davranılması gerektiği konusunda birtakım telkinlerde bulunulması gerekiyor. Bugünkü tablo maalesef istikşafi görüşmeler ile başlayan bu olumlu atmosfere uygun bir tablo değil. Bunun sorumlusu da biz değiliz. Bunu ortaya çıkaran şey Yunan Hava Kuvvetleridir. Bizim unsurlarımız da gereken cevabı vermiştir."
Gerginlikten yana olmadıklarını, Türkiye'nin hak ve menfaatlerini koruyacak güce ve koruma konusunda her şeyi göze alabilecek kararlılığa sahip olduğunu vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama mesele Ege'yi barış denizi yapmaktır. Aynı şekilde, toplumlar arasında, devletler arasında kazan kazan formülü bulmaktır. Bunu bulabilecek imkan varken gereksiz birtakım sertleşmelere gerek yok. Burada Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları, diğer unsurlarımız görevlerinin başındadır. Kara vatanımız, mavi vatanımız, ana vatanımız konusunda kesinlikle bir taviz söz konusu olmayacak. Diplomatik yolları açık tutalım, görüşme yapalım, müzakere yapalım. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti yeterli deneyime ve kapasiteye sahiptir. İsteyen için bu yollar açıktır ve sonuçta da kazan kazan formülüne ulaşabilecek imkanlarımız var."
(Bitti)
Kaynak: