Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

AK Parti Sözcüsü Çelik, MKYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu: (3)

"(Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaret ettiği BAE ile ilgili ifadeleri) Dış politika konularının bu ifadelerle ele alınması, bunu söyleyen kişilerin devlet adamlığı nosyonundan yoksun olduğunu, devlet adamı kapasitesine sahip olmadığını gösterir" "(Kılıçdaroğlu'nun 'Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer' sözleri) Eğer coğrafi bir adlandırma yapacaksanız, bu Türkiye'nin her zerresinden geçer ama siyasi bir alan adlandırması yapacaksanız Sayın Kılıçdaroğlu'nun kurması gereken doğru

Anadolu Ajansı haberine göre;

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaret ettiği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ilgili ifadelerine ilişkin, "Dış politika konularının bu ifadelerle ele alınması, bunu söyleyen kişilerin devlet adamlığı nosyonundan yoksun olduğunu, devlet adamı kapasitesine sahip olmadığını gösterir." dedi.


Çelik, parti genel merkezinde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.


CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Demokrasinin yolu Diyarbakır'dan geçer" sözlerini değerlendiren Çelik, demokrasinin yolunun, Diyarbakır'dan, Adana'dan, İstanbul'dan, Ankara'dan, Yozgat'tan, Kars'tan, Ardahan'dan, İzmir'den yani Türkiye'nin bütün zerrelerinden geçtiğini söyledi.


Bu ifadelerin sembolik anlamları olduğunu belirten Çelik, şu ifadeleri kullandı:


"Bu şekilde indirgemeci bir yaklaşımın, bir parçayı alıp da onunla demokrasiyi özelleştirmenin, maalesef Türkiye'deki siyasi söylem arkeolojisi açısından hiç de iyi olmayan sonuçları olduğunu, son derece istismara açık yaklaşımları olduğunu gördük. Eğer coğrafi bir adlandırma yapacaksanız, bu Türkiye'nin her zerresinden geçer ama siyasi bir alan adlandırması yapacaksanız Sayın Kılıçdaroğlu'nun kurması gereken doğru cümle, Meclise atıf yapmasıydı. Şimdiye kadar Meclis'in işlevsiz hale geldiğini söyleyerek, birtakım atıflar yaparak buna benzer çok cümle kurdu. Böylesi bir konuda niye Meclis'e dönük bir atıf yapmamış? Bunun siyasi açıdan çok tutarlı bir yaklaşım olmadığını söyleyebilirim."


- "Demokrasilerin en büyük belası, en büyük tehdidi terör"


Kılıçdaroğlu ile CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun HDP hakkındaki sözlerine ilişkin soru üzerine Çelik, Millet İttifakı içinde HDP'yi konumlandırmakla ilgili bir "navigasyon problemi" olduğunu belirtti.


Dünyanın bütün demokrasilerinde demokrat olmanın, hukuk devletinden yana olmanın tartışılmaz ilkesinin, teröre karşı net bir tavır almak olduğunu ifade eden Çelik, demokrasilerin en büyük belasının, en büyük tehdidin terör olduğunu söyledi.


Çelik, şöyle devam etti:


"Bir terör örgütüyle duygusal ilişkiden bahsedilmesi ya da herhangi bir şekilde siyasi hayat içinde bir siyasi parti konumlandırılırken o partinin kendisi terör örgütü olan bir yapıya yani PKK'ya 'terör örgütü değildir' diyorsa ya da oradaki teröristlere 'terörist değildir' diyorsa meşru olan siyasi katılma haklarını, demokrasiyi güçlendirmek, hukuk devletini desteklemek için değil demokrasiyi ve hukuk devletini zedeleyecek bir biçimde teröre destek vermek için kullandıklarını açıkça beyan etmiş oluyorlar. Yani bu terörle ilişki meselesinde bir gündem söz konusu olduğu zaman bu terör örgütünü terör örgütü olarak tanımıyorsa zaten kendisi, kendisini meşruiyet alanının dışına atıyor demektir."


HDP'nin açık bir şekilde PKK'nın, terör örgütü olmadığını savunduğunu kaydeden Çelik, "HDP'nin kendisine atfetmediği bir şeyi CHP'nin büyük bir gayret ve şevkle atfetmeye çalışması enteresan oluyor. CHP'nin tutup da 'HDP öyle söylemek istemiyor, HDP şöyle söylemek istiyor' gibisinden bir yorum faaliyetinin içine girmesi hem trajik oluyor hem de siyasi istismarın söz konusu olduğu bir yaklaşım ortaya çıkmış oluyor." ifadelerini kullandı.


- Kılıçdaroğlu'nun BAE hakkındaki sözleri


Çelik, Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaret ettiği BAE hakkındaki ifadelerine ilişkin soruya ise "Cumhurbaşkanımızın dış politika açılımlarıyla ilgili, Birleşik Arap Emirliklerine yaptığı ziyaret bağlamında birtakım ağır ifadeler kullandıklarını gördük. Dış politika konularının bu ifadelerle ele alınması, bunu söyleyen kişilerin devlet adamlığı nosyonundan yoksun olduğunu, devlet adamı kapasitesine sahip olmadığını gösterir." yanıtını verdi.


Türkiye'nin bir başka devletle ihtilafı olsa karşısındaki devleti tutanların, Türkiye bir açılım yaptığında bundan rahatsız olduklarını belirten Çelik, bu çevrelerin Türkiye'nin bu açılımlarının neresini yanlış bulduklarını, bununla ilgili bir ölçü ortaya koyamamalarına da şaşırdığını ifade etti.


Bir CHP Genel Başkan Yardımcısının "Türkiye'nin 'mavi vatan' söylemini kullanmasının, bir radikalizm ve maksimalizim anlamına geldiğini ve dünyanın bunu kabul etmeyeceğini" söylediğini hatırlatan Çelik, "Kara vatanımız, mavi vatanımız, hava vatanımız konusunda bir ayrım söz konusu olamaz. Mavi vatan konusunda maksimalist davranmamamız için neyi önermiş oluyor o zaman bu CHP Genel Başkan Yardımcısı? Türkiye'nin kendi tezlerinden vazgeçip Yunanistan'ın tezlerini kabul etmesini önermiş oluyor." değerlendirmesini yaptı.


Türkiye, Azerbaycan'ın işgal altındaki Karabağ topraklarını kurtarmak için yaptığı mücadeleye destek verirken Kılıçdaroğlu'nun dış politikadan sorumlu danışmanının yaptığı açıklamalarda "Türkiye, Karabağ'a Suriye'den cihatçı gönderiyor" ifadelerini kullandığını anımsatan Çelik, "Bu kimin propagandasıydı? Aslında öteden beri geleneksel olarak Ermenistan'ın müttefiki olan devletlere yakın birtakım ajansların propagandasıydı. Biz bunu kimden duyduk? Cumhuriyet Halk Partisi'nden duyduk. Sayın Kılıçdaroğlu'ndan 'bu ifade yanlıştır, kendi genel başkan yardımcımızın ya da danışmanımın söylediği bu ifadeyi reddediyorum' gibisinden bir açıklama söz konusu oldu mu? Söz konusu olmadı." ifadelerini kullandı.


CHP'nin, Türkiye, belli devletlerle karşı karşıya geldiğinde "Türkiye'nin izole olduğunu" söylediğini, sorun dosyalarını azaltıp üst üste hamleler yapmaya başladığı zaman da "bunu tutarsızlık olarak göstermeye çalıştığını" belirten Çelik, şunları kaydetti:


"Bunlar dış politikayı da CHP kurultayları zannediyorlar. CHP kurultaylarındaki çekişmelerin ya da çeşitli stillerin dış politika için de söz konusu olabileceğini zannediyorlar. Öyle bir şey yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarlarını dünyanın her yerindeki hak ve menfaatlerimizi korumak için bu dosyalar üzerinde çalışılıyor, karşılıklı mutabakatlara varılıyor, bu mutabakatlar çerçevesinde çeşitli güven artırıcı önlemler ortaya koyuluyor, uzun vadeli olarak bu sorun alanlarının azaltılması, iş birliği alanlarının çoğaltılması şeklinde bir yaklaşım üretilmeye çalışılıyor."


(Bitti)





Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BENZER HABERLER

X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”