TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın törenlerde Anıtkabir'e gittiğini herkesin bildiğini, Meclis'in açılış yıl dönümünde yıllardır süregelen teamülün Meclis Başkanının öncülüğünde Anıtkabir'in ziyaret edilmesi olduğunu bildirdi.
Turan, yaptığı yazılı açıklamada, "İktidar alternatifi olması gereken muhalefet, maalesef bizde zaman kaybı, sığ tartışmaların, gereksiz polemiklerin odağı. Dünyada ve ülkemizde bu kadar yoğun gündem varken bu polemiklerin kime ne faydası var?" diye sordu.
TBMM Genel Kurulundaki 23 Nisan özel oturumunda bayramın ruhuna uygun olmayan tavırlara şahit olunduğunu kaydeden Turan, "Cevap verirken bile hicap duyuyoruz; ancak gerçekleri haykırmak da boynumuzun borcu. Cumhurbaşkanımızın devlet yönetim tecrübesinin zekatı bile bu muhalefeti ihya eder. Keşke konuştukları kadar biraz tarihe, arşivlere baksalar." ifadelerini kullandı.
Meclis'te 1982'ye kadar 23 Nisan özel oturumunun hiç olmadığını belirten Turan, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla Atatürk, İnönü, Bayar, Gürsel, Sunay, Korutürk zaten gelmemiş. Sonraki yıllarda Özal ve Demirel gibi liderler de hiç gelmemiş. Sezer, Gül, Erdoğan zaman zaman gelmiş. Tabii ki Cumhurbaşkanı Meclis'e gelebilir ama 'Cumhurbaşkanı da Meclis Başkanı da benim' dercesine her yıl gelen tek isim Kenan Evren olmuş. Tüm programlar, Anıtkabir ziyareti, özel oturumlar, törenler hep Meclis Başkanının riyasetinde yürütülmüş. Meclis Başkanımız Sayın Mustafa Şentop, 4 yıldır Anıtkabir'deki törenlere öncülük ediyor. Muhalefetin bu durumu yeni gündem yapmasının, halk arasında 'jeton yeni mi düştü, günaydın' demekten başka açıklaması olamaz. Sayın Erdoğan'ın her ilgili törende Anıtkabir'e gittiği herkesin bildiği bir hakikat. Fakat Meclis'in açılış yıl dönümünde yıllardır süregelen teamül Meclis Başkanının öncülüğünde yapılan Anıtkabir ziyaretidir. Eğer konu Meclis'teki özel oturuma gelmekse Sayın Akşener'in de başka birçok genel başkanın da katılmadığını hatırlatmak isterim. Bu tartışma sığ ve anlamsız. Muhalefetin çetelesi, algı, provokasyon ve iftira ile dolu olmamalı. Türkiye'nin geleceği için katkı sunmak hepimizin görevi. Bu kadar rahat yalan söylemek, bu kadar rahat iftira atmak, bu kadar rahat ithamda bulunmak; siyasetin değil, ahlakın ve karakterin konusu."
Kaynak: