İSTANBUL (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "19 yıllık bir iktidardan sonra bizim millete bir borcumuz daha var, sivil, demokrat, katılımcı, kapsayıcı yeni bir Anayasa yapma mecburiyetimiz var. Bu borcun ödenmesi için de defteri açıyoruz, beyaz bir sayfa. İlk dört maddenin dışında 'kim ne söyleyecekse söylesin' istiyoruz." dedi.
Kurtulmuş, TV NET televizyonunda canlı yayınlanan "Net Bakış" programında soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Partinin, 19 yıllık süreçte Türkiye için en büyük kazanımının iç ve dış vesayeti yıkması olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bu olmadığı takdirde hiçbir hedefe ulaşılamayacağını söyledi.
Kurtulmuş, 'Darbelerle, muhtıralarla, iktidarı değiştirebilirim' döneminin geride kaldığını ve Türkiye'nin bir daha bu günlere dönmeyeceğini aktararak, "Milletimiz bu iradesine sahip çıkacaktır. Bu iç vesayetin yanında bir de dış vesayet var. 'Türkiye için o bunu söyledi' dendiği zaman kendini hizaya sokan bir siyaset vardı. Tayyip Erdoğan döneminin en büyük başarısı, bu vesayeti geride bırakmasıdır. Bizim bu dönemde yaptığımız ve milli egemenliği hakim kılan unsur Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Millet, milli irade anahtarını eline almış oldu millet bu anahtarı bir daha verir mi? Bir daha geri dönüş olmaz. Geri döndürmek isteyenlere hodri meydan." diye konuştu.
- "Bir tweetten sonra bile sarsılan bir ittifak herhalde çok ayakta kalamaz"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin beraberinde bazı yenilikleri getirdiğini aktaran Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Eski siyasetin bazı alışkanlıkları hala devam ediyor. Yeni sistemde yüzde 50+1 gerekiyor. Bu da kaçınılmaz olarak ittifakları gündeme getiriyor. Biz kimsenin ittifakına bir şey demeyiz. Ancak ittifaklar da açık, net, sarih ve anlaşılır olmak zorundadır. AK Parti ve MHP müşterek konularda hareket ediyor. İttifakın genel çatısı belli, bugüne kadar sorunsuz bir şekilde bu ittifak devam ediyor. Karşımızdaki ittifak ise biraz mahcup, sıkılgan. Şeffaf ve açık değil. 'Tayip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin' Tayip Erdoğan gidecekse gideceği tek yer millet iradesidir. Bu yanlış bir zihniyettir. Türkiye bunları geride bıraktı.
HDP'nin Eş Başkanları 'Eğer bizim oylarımız olmasaydı İstanbul ve Ankara'yı alamazdınız' dediler. Mesele bu kadar ayan beyan ortada iken neden HDP'nin oylarından rahatsızlık duyuluyor. İYİ Parti'ye oy vermiş milliyetçi kardeşlerim, nasıl olacak da bu HDP İle iş birliğini içlerine sindirecekler? Ya da CHP'ye oy vermiş Kemalist kardeşlerimiz, nasıl olacak da terörle yan yana duran HDP'yi içine sindirecek? Köşeye sıkıştırmak ya da siyaset yapmak için söylemiyorum. Bunun açık, net şekilde hiç mahcup olmadan ortaya konması lazım. Bir tweetten sonra bile sarsılan bir ittifak herhalde çok ayakta kalamaz. "
- "Bir partinin Anayasası olmaz, bütün Türkiye'nin Anayasası olur"
İttifakların devam etmesi için tabanda bir birleşme olması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, "İYİ Parti, HDP ve CHP bir araya gelerek bir anlaşma yapsalar da bunun bir kıymeti harbiyesi olmadığına inanıyorum. Esas olan partilere gönül veren kardeşlerimizin ortak bir noktaya gelmiş olmasıdır. Bu partilere oy vermiş insanların ortak noktaya geldiği çok nadir alanlar var. Yukarıda istediğiniz kadar bir araya gelip konuşun, liderler 'şuraya yönelin' dediğinde olacağını sanmıyorum." diye konuştu.
Kurtulmuş, muhalefet partilerinde yaşanan hırçınlıkların temelinde, Türkiye'nin teröre karşı verdiği mücadelede net bir tavır ortaya koyamamanın verdiği telaşın yattığını söyledi.
Bütün partilere temel meselelerde ortak bir noktada buluşma çağrısı yaptıklarına işaret eden Kurtulmuş, "Bütün milletin içinin kanadığı bir noktada siyaset yapılmaz, ortak noktada olunmasını doğru buluruz. Bir düşmanlık diliyle siyaset üretilmeye çalışılırsa bu kutuplaşma dediğimiz şeyi ortaya koyar ki doğru değildir. Temel meselelerde ortak noktada durmalıyız. Muhalefet partilerinin son dönemdeki hırçınlığını da buna bağlıyorum. Halk şunu bekliyor, istikrar ve güven arıyor. "şeklinde konuştu.
Kurtulmuş Anayasa ile ilgili beklentilerini AK Parti olarak çok net bir şekilde ortaya koyduklarını dile getirerek, "Herkese getirin elinizdekini ortaya koyun dedik, bir partinin Anayasası olmaz, bütün Türkiye'nin Anayasası olur." dedi.
- Gayretimiz, daha demokratik, huzurlu, katılımcı bir siyasal sistemi inşa etmek"
Kurtulmuş, yarın açıklanacak ekonomik pakete değinerek şöyle konuştu:
"Baktığımızda, Türkiye reform iradesine başvuran hükümetler sayesinde sıkıntılarından kurtulmuştur. 'AK Parti 19 yıldır iktidardaydı neden şimdi reform yapıyorsunuz? Ya da İnsan Hakları Eylem Planı'nı şimdi yapıyorsunuz insan hakları yok muydu?' gibi çok sığ sevimsiz, siyasi polemikler var. Bunu söyleyenler aslında reformdan bir şey anlamadığını ortaya koyuyor. Reform zamanın ruhuna uygun bir şekilde toplumun ihtiyaçlarına göre birtakım değişiklikleri yapabilme iradesidir. AK Parti 19 yıllık kesintisiz iktidarında çok sayıda reforma imza atmış olmasına rağmen hala 'yeni reformlar yapacağım' diyorsa bunu takdir etmek lazım. Yani hala reform yapabilecek bir gücü ve iradesi var.
19 yıllık bir iktidardan sonra bizim millete bir borcumuz daha var, sivil, demokrat, katılımcı, kapsayıcı yeni bir Anayasa yapma mecburiyetimiz var. Bu borcun ödenmesi için de defteri açıyoruz, beyaz bir sayfa. İlk dört maddenin dışında 'kim ne söyleyecekse söylesin' diyoruz. Bu bizim siyasi ve hukuki reformlarını taçlandıracak bir şeydir. Ayrıca siyasi partiler ve seçim yasasında birtakım değişiklikler yapılması şu an gündemimizde. Daha demokratik, huzurlu, katılımcı bir siyasal sistemi inşa etmek gayretimiz. Kavga yok, ötekileştirme yok, Türkiye'nin siyasal sisteminin sorunlarını nasıl çözeceğiz çabası var. Herkesin bu çabaya destek vermesini isteriz. "
- "Siyasi ve hukuki reformlar ekonomik reformlarla beslenirse başarıya ulaşabilir"
Anayasanın mutlaka sivil bir Anayasa olmasını isteklerini anlatan Kurtulmuş, "61 ve 82 anayasalarında masum insanların kanı vardır, darbelerin anayasalarıdır bunlar. Sivil, çağdaş, kapsayıcı ve kuşatıcı bir anayasa yapılması iradesi ortaya konulabilir." dedi.
Kurtulmuş, siyasi ve hukuki reformların ekonomik reformlarla beslendiğinde başarıya ulaşabileceğinin altını çizerek, "Yarın Cumhurbaşkanımız, bu paketin son şeklini kamuoyu ile paylaşacak. Temel mantığımız, her alanda özellikle ekonomi alanında güven ve istikrarı merkezine alan bir ekonomik reform paketi olacaktır. Türkiye'nin yerli üretimini artıracak bir perspektife sahip olacaktır. Aslolan tezgahı dağıtmadan bu süreci geçmektir. Serbest pazar ekonomisinin kuralları çerçevesinde öngörülebilirliği ortaya koyan bir reform paketi olacaktır. Nasıl ki İnsan Hakları Eylem Planı hem yurt içinde hem yurt dışında olumlu etkiler oluşturduysa bu ekonomik paketin de en az onun kadar olumlu bir etki oluşturacağına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)
Kaynak: