TBMM (AA) - İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, "Var olanın devamıyla bir yere gelemeyiz, Cumhur İttifakı var olanın devamından yanadır, var olanlar buradadır; milli iradeye gidelim, eğer milletimiz var olandan mutluysa sizinle devam etsin ama bizler, değişimin ve yeninin kurulması taraftarıyız." dedi.
Tatlıoğlu, TBMM Genel Kurulunda 2022 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde grubu adına söz aldı.
Türkiye'de milli gelirde düşüş yaşandığını ileri süren Tatlıoğlu, 2018'den beri ABD'nin, vatandaşının cebine 6 bin dolar, Romanya ve Polonya'nın 2 bin dolar, Çin'in 1300 dolar koyduğunu, Türkiye'nin ise 1000 dolar eksilttiğini savundu.
Cumhur İttifakı'nın yanı sıra İYİ Parti'nin de dördüncü bütçe görüşmesi olduğunu ve ortak akıl için çalıştıklarını dile getiren Tatlıoğlu, ancak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sundukları önergelere destek verilmediğini anlattı.
Tatlıoğlu, AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın, 2007 öncesine düştüğünü öne sürerek, geçen yıllardaki bütçe görüşmelerinde "Çok kötü gidiyorsunuz, çarparsınız ve bu Türkiye'ye çok ağır mal olur" dediğini söyledi. Tatlıoğlu, "Çarptık; Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde yapısal bir tıkanma. Bakın, bunu 5 Nisan ve 21 Şubatla karıştırmayın, onlar ekonomik bir arıza, bu, bir yapısal tıkanma. Hep beraber göreceğiz, bunun ucundan inşallah Millet İttifakı'nın iktidarıyla en kısa sürede, en düşük maliyetle çıkacağız." diye konuştu.
-"Önümüzdeki ay asgari ücret hesaplansa 6 bin 500 olur"
Bütçenin temel faturasının, orta ve dar gelirlilere fukaralık olarak çıkacağını ifade eden Tatlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O nedenle, gelin, içinde seçim takvimi olan, Millet İttifakı'yla birlikte hemen kısa vadeli bir çıkış planı yapalım. Gelin, bu ilkbaharda da seçim olan ortak bir çıkış planı yapalım. Bunu siz mevcut yapısıyla buraya getirdiniz ama ülke bizim, bu ülke hepimizin. Madem bu ülke hepimizinse buna hep beraber omuz atalım. Türkiye'nin önünü açın, bu kadük bir bütçe.
Şimdi, 4 bin 250 lira asgari ücret hesabı yaptık, hayırlı olsun; tabii 2021 yılındaki hesaba göre asgari ücretin 6 bin 200 lira olması lazım. Bu, o günkü dolar kuru, bu bütçe hesap edilirken asgari ücret hesapları 3 bin 500'dü. İnanın, önümüzdeki ay asgari ücret hesaplansa 6 bin 500 olur arkadaşlar, 4 bin 250 rakamını, içinde bulunduğumuz derin ekonomik krizin dalgası yaptırdı. O dalga bizi nereye götürüyorsa oraya geldik, 4 bin 250'ye getirdi. Bir ay sonra yapalım 5 bin 500-6 bine gelinir."
Ekonominin durumuna değinen Tatlıoğlu, Türkiye'nin bu durumdan, milli iradeye gitmesi halinde hızla çıkacağını savundu.
Tatlıoğlu, demokrasi ve hukuk kriziyle başlayan, yönetim kriziyle devam eden ve bütün aşamalarıyla devlet krizi halini alan bir durum olduğunu iddia ederek, şunları söyledi:
"Var olanın devamıyla bir yere gelemeyiz, Cumhur İttifakı var olanın devamından yanadır, var olanlar buradadır; milli iradeye gidelim, eğer milletimiz var olandan mutluysa sizinle devam etsin ama bizler, değişimin ve yeninin kurulması taraftarıyız. Elbette ki istediğimiz: Türkiye'ye ve zamana yakışır, iyileştirilmiş, güçlendirilmiş bir parlamenter sistemdir. Bırakın, Türkiye'nin 28'inci Başbakanı olsun, Türkiye'yi yönetsin; Bırakın, Türkiye'nin temsilden sorumlu bir Cumhurbaşkanı olsun."
- "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir kur şoku yaşıyoruz"
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, bütçeyi yaklaşık 30 yıldır gerek bürokrat, gerekse siyasetçi olarak takip ettiğini belirterek, "Yaşadığımız en tatsız bütçe." dedi.
Usta, doların bugün 17 liraya geldiğine işaret ederek, ancak yaşananlara rağmen iktidar milletvekillerinin, bir üslup sorunu olduğunu, bu süreçte daha mahcup olmaları gerekirken konuşmalarını en üst perdeden yaptıklarını savundu.
"Umuyoruz ve öyle görünüyor ki Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetlerinin ve son dört bütçe itibarıyla da Cumhur İttifakı'nın son bütçesi olacak." değerlendirmesinde bulunan Usta, ekonomide güven kalmadığını, Türk lirasından kaçış olduğunu ileri sürdü.
Usta, Türk lirasının mübadele, tasarruf aracı olma özelliklerini kaybettiğini, TL ile alışverişin neredeyse kalktığını, TL ile değer belirlenemediğini, piyasada da azınlık para haline geldiğini öne sürdü.
Fiyat istikrarının tamamen kaybolduğunu öne süren Usta, "Yüksek enflasyon hayatımıza geri döndü. Türkiye 1970'li, 1980'li, 1990'lı yılları yaşıyor. Merkez Bankası enflasyonla mücadeleyi bıraktı. Enflasyonla mücadele polise bırakıldı, denetim elemanlarına bırakıldı ve son olarak da Türkiye İstatistik Kurumuna bırakıldı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir kur şoku yaşıyoruz." diye konuştu.
Usta, firmaların baskı ve kuşku altında olduğunu, geleceği göremediklerini, fiyat veremediklerini, sermayelerinin her gün eridiğini, sattığını yerine koyamadığını, döviz açık pozisyonları nedeniyle sürekli zarar ettiklerini ileri sürdü.
Vatandaşın durumunun da iyi olmadığını kaydeden İYİ Parti Grup Başkanvekili Usta, "Mutsuz ve endişelidir vatandaşımız. Derinleşen bir yoksulluk vardır. Özellikle çocuk yoksulluğu, genç yoksulluğu çok fazladır. Emeklilerimizin durumu zaten perişan, dar gelirliler de aynı şekilde. Vatandaşımız hayat pahalılığı altında eziliyor, insanlar geçinmekte zorlanıyor, alım gücü sürekli düşüyor." ifadelerini kullandı.
İktidarın ise "porsiyonları küçültün", "domatesleri tek tek alın", "kombiyi kısın" tavsiyelerinde bulunduğunu öne süren Usta, vatandaşı ezen, rantı ödüllendiren vergi sisteminin, ekonominin bu hale gelmesine neden olan unsurlar arasında bulunduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin, artık ülkeye verdiği, vereceği hiçbir şeyin kalmadığını öne süren Usta, "Türkiye'yi daha büyük felakete sürüklemeyin ve bu milletin önüne sandığı getirin, millet en doğru kararı verecektir." dedi.
Kaynak: