ANKARA (AA) - TBMM'ye sunulan Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle, tüketicileri daha ileri seviyede korumaya yönelik tedbirlerin alınması, tüketicilerin hak arama yollarının kolaylaştırılması ve bilgilendirilmesine ağırlık verilmesi, ceza sisteminin orantılılık, ölçülülük ve caydırıcılık ilkeleri gözetilerek yeniden düzenlenmesi amaçlanıyor.
Ticaret Bakanlığından edinilen bilgilere göre, tüketicilerin yaşadığı sorunlar, bu doğrultuda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da yapılması öngörülen değişiklikler şu şekilde belirlendi:
Taksitli satış sözleşmelerinde, tüketicilerin taksitlerini ödeyememeleri halinde ödenmeyen taksitler toplamının kalan borcun 10'da 1'ini oluşturma kriteri, Türk Borçlar Kanunu ile de uyumlu olacak şekilde sözleşmede yer alan satış bedelinin 10'da 1'i olacak şekilde değiştirilecek. Böylece tüketicilerin yasal takip nedeniyle katlanmak zorunda oldukları maliyetlerde ilave vadeden yararlanmaları sağlanacak.
Yeni düzenleme ile tüketici kredi sözleşmelerinde 14 günlük cayma süresi içerisinde kredi borcunun tamamını ödeyen tüketicilerin cayma hakkını kullandıkları kabul edilerek iadesi gerekli ücretlerin iadesi sağlanacak.
Kredi kartı veya kredili mevduat hesabı gibi belirsiz süreli tüketici kredisi sözleşmelerine ilişkin mevcut düzenlemede, faiz oranının artırılması veya düşürülmesi durumlarına ilişkin yeni belirlenen oranın yürürlüğe girmesi için 30 gün öncesinde tüketiciye bildirim şartı bulunuyor. Yapılacak değişiklik ile 30 gün öncesinde bildirim yapılması şartı kaldırılacak. Böylece tarafların mutabakatı ile tüketiciler indirimli orandan bildirim süresi beklenmeden yararlanabilecek.
- Yan finansal ürün ve hizmetler yasaklanıyor
Bazı kredi verenler, tüketici veya konut kredisi çekmek isteyen tüketicilere özellikle kendi sigorta şirketlerinden sigorta yaptırılmasını ve kredi ile hiç ilgisi olmayan sigorta ve yan hizmetlerinin de alınmasını şart koşuyor. Değişiklikle, bankaların sigortasız kredi seçeneğini de tüketiciye sunmak şartıyla, kredi bağlantılı sigortayı da içeren bir teklifi tüketiciye sunabilmelerine olanak tanınacak. Tüketici bu iki teklifi de kendi iradesi ile değerlendirecek ister sigortalı ister sigortasız teklifi tercih edebilecek.
Ayrıca kredi çeken tüketiciye ihtiyacı olmamasına ve kredinin geri ödenmesi ile ilgili olmasına rağmen zorla satışı yapılan tamamlayıcı sağlık sigortası, eşya sigortası, ferdi kaza sigortası gibi sigortaların satışının yapılması yasaklanacak.
Tüketicinin indirimli faiz oranına sahip kredi seçeneğinden yararlanabilmesi için ihtiyacı olmayan, yararlanmayacağı ya da kurumsal müşterilere sunulan yan ürün veya hizmetleri almak zorunda bırakılma önlenecek.
- İlk defa sorumluluk getiriliyor
Değişiklikle, tüketicilerin taraf olduğu mesafeli sözleşmelere ilişkin olarak aracı hizmet sağlayıcılara tüketicilerin bildirim ve taleplerini iletebilecekleri ve söz konusu hususları takip edebilecekleri kesintisiz bir sistemi kurma yükümlülüğü getiriliyor.
Ayrıca aracı hizmet sağlayıcıları, mesafeli sözleşmelerin bedel tahsilatına da aracılık etmeleri durumunda, bedel kendilerinde kaldığı sürece, teslim veya ifa ile cayma hakkının kullanımında satıcı veya sağlayıcı ile tüketicilere karşı sorumlu olacak. Böylece, aracı hizmet sağlayıcı platformlara ilk defa sorumluluk getirildi.
- Ön ödemeli devre mülk satışına yasak
Tüketicilerin yoğun şikayetlerine konu olan devre tatil sektörüne ilişkin de değişiklik yapılıyor. Tamamlanamayan ve atıl halde kalan tesislerden dolayı yaşanan milli servet kaybının önlenmesi ve kaynakların daha sağlıklı yatırımlara yönlendirilmesi amacıyla ön ödemeli usulle devre mülk ve şahsi hakka konu devre tatil satışı yasaklanacak. Bu tür satışlara ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılarak tüketicilere sadece tamamen bitmiş ve işletilmeye hazır olan tesislerin satışının yapılması sağlanacak.
Devre tatil satışının finansal kiralama yoluyla yapılması durumunda da devre tatil sözleşmelerine ilişkin kanun hükümleri uygulanacak.
Ayni hakka konu devre tatil sözleşmelerinin sadece Kat Mülkiyeti Kanunu'nda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde devre mülk sözleşmesi şeklinde kurulması zorunlu kılınacak. Kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği şeklinde devre tatil hakkı tanınamayacak.
Paravan şirketler kurularak tüketicilerin mağdur edilmesinin engellenmesi amacıyla devre tatile konu mal üzerinde ayni hak sahibi olmayanlar, devre mülk veya devre tatil satışı yapamayacak.
Cayma süresi içinde tüketiciden ödeme veya borçlandırıcı belge alma yasağı devre mülk sözleşmelerini de kapsayacak. Söz konusu yasağın ihlali halinde, tüketicilere ödemeleri derhal iade edilecek ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge tüketici yönünden geçersiz olacak.
- 99 yıla varan sözleşmelere son
Şahsi hakka konu sözleşmelerde, tesisinin eskimesi, hizmetlerin beklenen nitelikte sunulamaması, yüksek aidat ücretleri gibi sorunları sebebiyle tüketiciler bu sistemden çıkmak istedikleri halde 99 yıla varan sözleşmeler nedeniyle bunu yapamıyor.
Değişiklikle, şahsi hakka konu devre tatil sözleşmelerinde 10 yıllık azami süre sınırı getirilecek. Tüketicinin en az 90 gün öncesinden devre tatili kullanmayacağını sağlayıcıya bildirmesi durumunda, o dönem için herhangi bir isim altında bedel alınamayacak.
- Yenilenmiş ürünler ilk defa kanunla düzenleniyor
Yenilenmiş ürünler ilk defa kanunla düzenleme altına alınırken, cep telefonu gibi ürünlerin, Ticaret Bakanlığınca yetkilendirilen yenileme merkezleri aracılığıyla iyileştirme yapılarak en az bir yıl süre ile garantili olacak şekilde tüketicilere yeniden satılması sağlanacak.
- Satış sonrası hizmetlere ilişkin yeni haklar
Üretici ve ithalatçılara, satış sonrası hizmetlere ilişkin olarak güncel yetkili servis istasyonlarına ilişkin bilgilerini Bakanlıkça kurulan sisteme kaydetme zorunluluğu getiriliyor. Böylece tüketicilerin sahte servisler ile ilgili mağduriyet yaşamalarının önüne geçilecek.
Ayrıca, özel servis istasyonlarının yetkili servis istasyonu algısı oluşturacak şekilde hizmet vermesinin önlenmesi amacıyla, servis fişi, tabela ve broşür gibi her türlü tanıtım ve faaliyetlerinde "özel servis" ibaresini kullanma zorunluluğu getirilecek.
Tüketicilere, üretici ve ithalatçılardan Bakanlıkça belirlenen kullanım ömrü süresince mala ilişkin satış sonrası hizmetin sağlanmaması durumunda zararın tazminini talep etme hakkı tanınacak.
- Tüketici hakem heyetlerine ilişkin düzenlemeler
Değişiklikle, tüketici hakem heyetlerinin yetki alanları ile iş bölümünü belirlemeye yönelik Bakanlığa yetki verilecek.
Öte yandan, 2022 yılı itibarıyla değeri 15 bin 430 liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetleri görevli iken, daha fazla sayıda uyuşmazlığın yargıya intikal ettirilmeden çözüme bağlanması amacıyla parasal değer 30 bin liraya yükseltilecek.
Tüketicinin yerleşim yeri veya tüketici işleminin yapıldığı yerde karar veren tüketici hakem heyetinin bulunmaması halinde bu tüketicilerin herhangi bir hak kaybına uğramadan o yer kaymakamlıklarına başvuru yapılabilmesine imkan sağlanacak.
Tüketici hakem heyetlerinin bilgi ve belge isteme yazıları ile diğer yazışmalarının ve kararlarının görülen uyuşmazlığın tarafları veya vekillerine elektronik ortamda tebliğine olanak sağlanacak.
Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazlarda, kararı veren tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki mahkemeye yanında tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olacak.
Satıcı veya sağlayıcılar tarafından mevcut olduğu halde tüketici hakem heyetine sunulmayan bilgi veya belgenin sonradan tüketici mahkemesine sunulması nedeniyle hakem heyeti kararının iptali halinde tüketici aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmeyecek.
Kanuna aykırılık halleri için öngörülmüş cezalar da yeniden düzenlenecek. Örneğin, tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi kuran veya kurulmasına aracılık edenler hakkında 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası uygulanabilecek. Reklam Kuruluna, internet üzerinden yapılan tüketicileri aldatıcı ve mevzuata aykırı reklamlar hakkında erişimin engellenmesi kararı verme yetkisi tanınacak.
Kaynak: