TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, "Diyarbakır Annelerimiz, inşallah terörün ve onun siyasi uzantılarının kökünün kazınmasında o mahşeri vicdanlarıyla en yüksek mertebede milletimizin sinesinde yerlerini almışlardır." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, gündem dışı konuşmalardan sonra grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.
CHP Grup başkanvekili Engin Altay, her gün bir trajedinin, bir travmanın yaşandığını, iki kadının katledildiğini, bir üniversite öğrencisinin de kaçak öğrenci yurdunda yaşadığı zorluklar nedeniyle intihar ettiğini söyledi. Çocuklarını, gençlerini, kadınlarını korumanın, devlet olmanın gereği olduğunu ifade eden Altay, bunları koruyamayan devletin olamayacağını, Türkiye'nin her gün böyle trajedileri yaşama lüksünün olmadığını ifade etti.
CHP olarak özel olsun, vakıf olsun tüm yurtların denetimlerinin eksiksiz yapılmasını istediklerinin altını çizen Altay, "Kaçak tüm yurtların da derhal kapatılmasını istiyoruz. Kaçak yurtlara göz yuman kaymakamlar, valiler var. Bu yurtlarda çocuklar yaşadıkları psikolojik travmalarla 84 milyonu kahreden acı haberler almamıza neden oluyorlar. Bu kabul edilebilir değil." dedi.
Altay, kadına yönelik şiddet konusunun da Türkiye için bir ayıp haline geldiğini savundu. İstanbul Sözleşmesi'ne çekince koymanın, imzayı geri çekmenin, kimi densizleri, hadsizleri cesaretlendirdiğini vurgulayan Altay, "İstanbul Sözleşmesi'nde yapılan yanlışlardan derhal geri dönülmesi lazım. Yüce Meclis'in parti ayrımı yapmaksızın sayın üyelerini bu konuda yüksek hassasiyete davet ediyorum." diye konuştu.
- "Devlet ve millet olarak terörü birlikte kazıyacağız"
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan da Diyarbakır Annelerinin kar kış demeden eylemlerini sürdürdüğünü anımsattı. Çocuklarını dağa kaçırmaktan sorumlu tutulan terör örgütü ve yandaşlarına karşı başlatılan eylemin bugün 863'üncü gününde olduğunun altını çizen Özkan, şunları kaydetti:
"Annelerimiz, dünyaya getirdikleri evlatlarının ailelerine dönüşünü gözyaşları içerisinde bekliyorlar. Her şeye rağmen, tehditlere boyun eğmeden haklı mücadelelerini sürdüren Diyarbakır Annelerimiz, inşallah terörün ve onun siyasi uzantılarının kökünün kazınmasında o mahşeri vicdanlarıyla en yüksek mertebede milletimizin sinesinde yerlerini almışlardır. Devlet ve millet olarak terörü birlikte kazıyacağımızı ifade ediyorum." dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu da ölümler üzerinden siyaset yapmayı doğru bulmadıklarını ancak her geçen gün kadınlar ve gençler ölürken arkalarından yayımlanan taziye mesajlarının da yeterli olmadığını söyledi.
Mutlaka tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizen Dervişoğlu, "Artık bu olumsuzluklar kabusa dönmüş vaziyette. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, şehirlerde kangrene dönmüş yurt sorununu mutlak suretle çözecek adımlar atmayı becerebilmelidir. İYİ Parti olarak bu konuda her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz." diye konuştu.
- "Kazakistan'da meydana gelen olaylar sinsi bir tezgahın habercisidir"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da Kazakistan'da başlayan sokak olaylarını dikkatle takip ettiklerini söyledi. Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamların gerekçe gösterilerek başlayan protestoların, hükümetin fiyat düşürme kararı ve istifasına rağmen devam ettiğinin altını çizen Akçay, şunları kaydetti:
"Bu protestolar organize ve senkronize şekilde isyan girişimine dönüştürülmüştür. Ülkede yaratılan kaos neticesinde idari ve askeri binalara saldırılar düzenlenmiş, kamu kurumları hedef alınmıştır. Kazakistan'da meydana gelen olaylar sinsi bir tezgahın habercisidir. Arap Baharı adı altında Orta Doğu'yu kan gölüne çevirenler bugün Türkistan coğrafyasında, Orta Asya'da kaos projesinin fitilini ateşlemeye kalkışmışlardır. Bu kaosun hangi merkez tarafından tertip edildiği, hangi ülkeler tarafından finanse edildiği, hangi terör örgütleri tarafından desteklendiği araştırılmalıdır. Bunun ipuçları da bugünlerde ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu kaos ortamı Türk Devletleri Teşkilatının bölgesel ve küresel vizyonla atılıma geçtiği bir dönemde Kazakistan özelinde tüm Türk devletlerini hedef almaktadır. Kazakistan'da sağduyunun hakimiyet kılması Türk dünyasının geleceği ve tarihi hedefleri bakımından kaçınılmaz bir mecburiyettir. Türkiye ve Türk Devletleri Teşkilatı bu zorlu süreçte bütün imkanlarıyla dost ve kardeş ülke Kazakistan'ın yanında yer almaya devam edecektir."
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç ise Türkiye'nin dört bir yanından çiftçilerin Tarım ve Orman Bakanlığı önüne gelerek yetkililerle görüşmek istediğini ancak bunu başaramadıklarını ileri sürdü. Çiftçilerin yaptıkları açıklamada gübre, ilaç ve yem fiyatları altında ezildiklerini gördüklerini ifade eden Oluç, "Çiftçilerin durumları ortada ama Tarım ve Orman Bakanı pembe tablo çizmekten vazgeçmiyor. Sadece çiftçilerin sorunları yok elbette. Ekonomi alanında büyük sorunlar yaşanıyor. İktidar uygulamalarıyla Türkiye'yi geri götürmüştür. AK Parti iktidara geldiğinde sefalet endeksi yüzde 40 iken bugün yüzde 47 olmuş. Sefalet endeksindeki yükseliş maalesef yükselecek gibi görünüyor." diye konuştu.
Kaynak: