ELAZIĞ (AA) - Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tunç, gıda üretimi ve güvenliğinin önemli konuların başında yer aldığını belirterek, "Ülkemizi gıda üretim ve ihracat üssü haline getirmek en büyük hedefimizdir." dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Elazığ'a gelen Bakan Yardımcısı Tunç, Fırat Üniversitesi (FÜ) Hastanesinde, "Dünya Gıda Günü" dolayısıyla, "Eylemlerimiz geleceğimizdir. Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi bir çevre ve daha iyi bir yaşam" sloganıyla düzenlenen sempozyuma katıldı.
"Gıda talebinin artmasına ve bu talebi karşılayabilecek tek sektörün tarım sektörü olmasına rağmen tarım sektörünün ekonomilerdeki payı ve tarım arazilerinin oranı maalesef azalmakta." diyen Tunç, 2050 yılına kadar dünya genelinde gıda ihtiyacının verilere göre yüzde 60 artacağının tahmin edildiğini bildirdi.
Tunç, hem kaynakların azalması hem de ihtiyaçların artması nedeniyle gelecek 100 yılda bütün dünyayı, devletleri, bilim adamalarını ve sivil toplum kuruluşlarını zorlu bir görevin beklediğine dikkati çekerek, "Türkiye'nin nüfusunun 2050 yılında 100 milyona ulaşıp kentleşmenin ise yüzde 86'lar civarına çıkacağı tahmin ediliyor. Dünyada 5 milyar hektar tarım arazisi bulunuyor. Bu alanda her geçen gün azalma yaşanıyor." diye konuştu.
- "Dünyada 850 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ediyor"
"Her yıl toplam 1,3 milyar ton gıda maalesef çöpe atılarak israf ediliyor. İsraf edilen bu gıdaların yüzde 40'ı yenilebilir durumda. Bu rakamlar ne yazık ki her geçen gün daha da artmakta. Bugün dünyada 850 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ediyor." ifadelerini kullanan Tunç, salgın sürecinde sağlık ile gıda ve tarım sektörünün öneminin bir kez daha ortaya çıktığını belirtti.
Tunç, salgın süreci dünyada üretimden tüketime kadar gıda arz ve tedarik zincirinde büyük değişiklikler meydana getirdiğini anlatarak, alışkanlıklar ve tüketim geleneklerinin etkilendiğini, bunun da tarıma bakışı değiştirdiğini kaydetti.
- "Dünyada gıda korumacılığı arttı"
Tarımın adeta yeniden keşfedilerek, dünyanın en stratejik birkaç sektörü arasında yerini aldığını ifade eden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Salgından önce tarım ürünlerini ithalat yolu ile temin eden ülkeler tarımla ve üretimle ilgili çalışmalara başladı. Dünyada gıda korumacılığı arttı. Tarım milliyetçiliği gündeme geldi. Tarımla ilgili olarak ülkemiz de 2019-2023 yıllarını kapsayan 11. kalkınma planında çevresel, sosyal, ekonomik olarak sürdürülebilir, ülke insanının yeterli ve dengeli beslenmesinin yanı sıra arz talep dengesini gözeten üretim yapısıyla uluslar arası rekabet gücünü arttırmış, ileri teknolojiye dayalı alt yapı sorunlarını çözmüş, örgütlülüğü ve verimliliği yüksek etkin bir tarım sektörünün oluşturulması temel amaç olarak belirlenmiştir. Bu amaca ulaşabilmek için makro ve mikro düzeyde doğru ve güvenilir veri temin edilerek tohumdan sofraya uzanan tüm zincir tam olarak kayıt altına alınacaktır. Yıllık izleme ve değerlendirme çalışmaları kurumsal hale getirilecek. Tarımsal bilgi sistemleri tamamlanarak, etkin kullanımı sağlanacaktır. Bu çerçevede Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ülkemizdeki ekolojik kaynakların kalkınma modeli ile etkin, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde harekete geçirilip, ekonomik güvenliği, gıda arz güvenliğini ve insan sağlığını güvence altına almak misyonu çerçevesinde politika üretiyor ve uyguluyor olacağız. Ülkemizi gıda üretim ve ihracat üssü haline getirmek en büyük hedefimizdir."
Tunç, tarım sektörünün giderek artan stratejik önemine paralel olarak Bakanlığın 2019-2023 stratejik planında yer aldığı gibi birinci stratejik amacın tarımsal üretimde verim ve kaliteyi artırarak istikrarlı gıda arzını temin etmek olduğunu dile getirerek, gıda üretimi ve güvenliğinin önemli konuların başında yer aldığını söyledi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl de gıda ve suyun insanın vazgeçilmez ihtiyacı olduğunu ifade ederek, gıdaya erişimin önemine değindi.
Sempozyuma, Elazığ Valisi Ömer Toraman, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkan Yardımcısı Dr. Mahmut Çevik, Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi Dr. Batyr Berdyklychev, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: