Alaeddin Keykubat Yerleşkesinde gerçekleştirildi. Törene; Rektör Vekili Prof. Dr. İlhan Çiftci,
Genel Sekreter Prof. Dr. Kamil Beşoluk, Fakülte Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selvi, Irak Türkmen
Cephesi Yürütme Kurulu Üyesi ve Türkmen Bakanı Aydın Maruf, akademisyenler, öğrenciler
ve aileleri katıldı.
“HASTA – HEKİM ARASINDAKİ KUTSAL İLETİŞİMİ HER DAİM KORUYUN”
Törende genç doktorlara seslenen Rektör Vekili Prof. Dr. İlhan Çiftci, “Selçuk Üniversitesi Tıp
Fakültesini başarıyla tamamlamanızdan dolayı sizleri yürekten kutluyorum. Bir hastanın
duasıyla hem dünyanızı hem ahiretinizi mamur edecek bu kutsal mesleği, Selçuk
Üniversitesinde aldığınız nitelikli eğitim sayesinde hakkıyla icra edeceğinizden şüphemiz
yoktur. Zaman zaman sabrınız zorlanabilir, iş yükünün getirdiği bitkinlikle bitap düşebilirsiniz,
kendinize ve sevdiklerinize ayıracağınız zaman diliminden fedakârlık yapmanız gerekebilir
hatta nöbette uykusuz geçmiş bir gecenin sabahı göreviniz gereği onlarca hastayla
ilgilenmeniz istenebilir. Tüm bu zorluklarla karşı karşıya kaldığınızda bu meslek için tesadüfen
seçilmediğinizi, bu ehliyete yıllarınızı vererek sahip olduğunuzu, vesilenizle bir yaranın
kapanacağını ve ucunda gönülden kopup gelecek dualar olabileceğini unutmayın.
Vicdanınızın sesine kulak verin ve hedefinizden dönmenize sebep olacak gürültülerin bu sesi
susturmasına asla izin vermeyin. Hasta – hekim arasındaki o kutsal iletişimi her daim
koruyun. Ancak böyle bir motivasyonla zorlu yolculuğunuzu kolay kılabilir, hekimlik
mesleğinin kutsiyetini kavrayabilirsiniz.” dedi.
“ÖĞRENCİLERİMİZ, MİLLETİNE VE TÜM İNSANLIĞA FAYDA SAĞLAYACAK”
Konuşmasında akademisyenlere, “Mezun ettiğimiz her hekimimizde üstün gayret ve sebat
göstererek verdiğiniz eğitimin izleri görünüyor. Milletine ve tüm insanlığa faydası dokunacak
her öğrencinizin aldığı duanın manevi iklimi sizlerin üzerine de iniyor. Büyük fedakârlıklarla
eğitimlerinde gösterdiğiniz katkılar için minnettar olduğumuzu belirtmek isterim.” diye
seslenen Prof. Dr. Çiftci, veliler için de “Öğrencilerimiz altı yıllık meşakkatli, bir o kadar da
keyifli eğitimlerini tamamlayarak bugün Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden birinden
mezun oluyorlar. Evlatlarımızın pırıl pırıl birer hekim olarak hayata atılmasının haklı gururunu
hep birlikte yaşıyoruz. Onların eğitimlerinde esirgemediğiniz maddi ve manevi bütün
katkılarınız için şükran duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ARTIK TAKİP ETME DEĞİL, ÖNDER OLMA ZAMANI”
İnanç ve finans sistemini, ülkeleri, nesli ve kaderi etkileyen bilginin büyük bir güç olduğunu
aktaran Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selvi de “Bilgiye sahip olmak zorundayız. Vakit,
kendini geliştirme vaktidir. Dünyanın neresinde çalışırsanız çalışın ya da ülkenizde kalın ama
bilgiye sahip olun. Bilgi insanlığın ortak malıdır. Bilginin dini, milliyeti, taraftarlığı olmaz. Bilgi,
bütün dünyayı dolaşır. Artık takip etme değil, önder olma zamanı. Bugün biyolojik ritim
çalışmalarıyla nobel alan Aziz Sancar, Biontech aşısını geliştiren Uğur Şahin ve Özlem Türeci ve mRNA aşısı geliştiren Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinin kıymetli Tıbbi Genetik Anabilim
Dalındaki Hocalarımız, Nadir, Tülin, Ebru, Hüseyin Hocalarımız. Burada bir müjde de vermek
istiyorum. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinin önderliğinde Gen Tedavi Merkezi kuruluş
kararımız senatomuzdan geçti. Artık bir “Gen Tedavi Merkezimiz” olacak. Aşı ve ilaç
çalışmalarımız için de Faz Merkezimizi Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde kurduk.
Sıra, biyoeşdeğerlilik çalışmaları yapabilecek bir merkezde.” diye konuştu.
“HAKSIZLIĞIN, ÜMİTSİZLİĞİN KARŞISINDA KARDELEN GİBİ DURUN”
Öğrenilmiş çaresizliğin bulaşıcı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Selvi, “Önünüze konulan
engelleri kabul etmeyin, nasılsa değiştiremeyiz, diye düşünmeyin. Çevrenizdeki ümitsizlerden
ve hedefsizlerden uzaklaşın. Eleştirin, değiştirin ve geliştirin. Bugün ders aldığınız
hocalarınızın öz geçmişlerine bir bakın. Yurt dışı deneyimleri olan, uluslararası ve ulusal
meslek örgütlerinde başkanlık yapan, patentleri olan, kimsenin yapamadığı ameliyatları
büyük bir özgüvenle yapan, gönüllü olarak yoksul ülkelerde görev yapan, AB ve TÜBİTAK
projelerinde yönetici olan, pandemi döneminde tanı, takip ve şimdi aşı merkezleriyle örnek
bir hizmet yürüten hocalarınız… Siz akredite bir Tıp Fakültesinin saygın ve kaliteli öğretim
üyelerinden ders aldınız, bununla gurur duyabilirsiniz. Korkmayın, cesur olun. Doğru bildiğiniz
yoldan ayrılmayın. İstiklâlin, özgürlüğün ilk şartı korkmamaktır. Korktuğunuz sürece tutsak
yaşamaya devam edersiniz. Haksızlığın, düzensizliğin, zorbalığın, ümitsizliğin karşısında bir
kardelen gibi durun.” dedi.
“SELÇUK ÜNİVERSİTESİ AİLESİNİN BİR PARÇASI OLMAKTAN GURUR DUYUYORUZ”
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi dönem birincisi Dr. Esra Koç da “Çocukluğumuzdan beri
hayalini kurduğumuz doktorluğun sadece bir meslek ya da bir unvan olmadığını, yaşamımızın
bir parçası olduğunu biliyoruz. Bugün, hekimlik yolculuğumuzun başlangıç noktasındayız.
Selçuk Üniversitesi ailesinin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün ilkeleri ve bilim insanlarının izlerinde daima daha ilerisine gidebilmek için çok
çalışıp öğrenmeye devam edeceğiz. Sağlık çalışanlarına karşı yapılan fiziksel ve psikolojik
şiddete şahit olmak istemiyoruz. Sağlıkta şiddeti kınıyor ve son bulmasını diliyoruz. Bugün
aramızda olamayan, güler yüzü ve iyi kalbiyle tanıdığımız arkadaşımız Dr. Merve Mercan’ı ve
Aziza Bustonova’yı saygı ve özlemle anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum.” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından dönem birincisi Dr. Esra Koç, yaş kütüğüne plaket çaktı, dereceye
girenlere plaketleri verildi ve Fakülte Dekanı Prof. Dr. Yavuz Selvi, mezun olan öğrencilere
hekimlik yeminini yaptırdı. Tören, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi 13. dönem mezunu 173
genç doktora diplomalarının verilmesi, kep atma seremonisi ve fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.