On bir ayın sultanı Ramazan ayında beslenme oldukça önem taşıyor. Tüm gün aç kalmanın üzerine mideyi yormadan, nasıl beslenmeliyiz? Gün içerisinde yaşanan açlık ve susuzluğa daha dayanıklı olabilmek için sahur ve iftarda ne yenir? Detaylar haberimizde....
Reklam alanı
Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurhan Ünüsan, Ramazan ayında sağlıklı beslenme konusunda önemli tavsiyelerde bulundu.
On bir ayın sultanı Ramazan’ın gelmesiyle birlikte Müslümanlar imsak ve iftar arası 15-16 saat gibi bir süre zarfında oruç tutacak. Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilir olması ve sağlıklı geçmesi için KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurhan Ünüsan hem dengeli beslenmenin hem de bağışıklık sistemini güçlü tutmak için fiziksel aktivite yapmanın önemine dikkat çekti.

Prof. Dr. Ünüsan; “Yaşamın her döneminde olduğu gibi Ramazan ayında da yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. Sahurda sadece su içerek ya da ayaküstü atıştırma yaparak oruç tutmamalıyız. Gün boyunca alamadığımız besin öğesi ihtiyaçlarımızı iftar ve sahur arasında karşılamak zorundayız. Bunun için mutlaka sahur yapmalıyız” dedi.
SAHUR SEÇİMLERİNE DİKKAT!
Ramazan’da sahura kalkmayan kişilerde kan şekeri düşüklüğü, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi, vücudun susuz kalması ve su – tuz dengesinin bozulması gibi rahatsızlıklarla karşı karşıya kalınabileceğinin altını çizen Ünüsan; “Yeniden uykuya geçişe uygun, gün boyu tok kalmamıza yardımcı olan, tuz oranı düşük, yeterli sıvı içeren, bağırsak hareketleri için gerekli lifi sağlayan, protein, karbonhidrat ve yağ içeren besinlerden oluşan gıdalar tüketmeliyiz. Sahurda mutlaka protein içeren süt, yumurta, yoğurt, peynir tüketmeliyiz. Kan şekeri dengesi için mutlaka bu besinleri almalıyız. Ayrıca susuzluğu gideren hibiscus çayına sahur sofralarımızda yer verebiliriz” şeklinde konuştu.
“İFTARDA YEMEK ESNASINDA ARKA ARKAYA SU İÇMEYELİM”
Ünüsan; “Orucumuzu, bir bardak suyla açmalı, yemek esnasında arka arkaya su içmemeliyiz. Yemek süresince maksimum 2 bardak su yeterli olmaktadır. Çay ve kahveyi su atılımını arttıracağı için mümkün olduğunca az tüketmeliyiz. Suyla birlikte düşen kan şekerimizi dengelemek ve kendimizi frenlemek için bir adet hurmamızı da yanında tüketebiliriz. Hurma, lif kaynağı olması nedeniyle sindirim sistemimize de destek olmaktadır” ifadelerine yer verdi.
“GÜNLÜK PROTEİN AÇIĞI OLUŞMAMASINA DİKKAT EDELİM”
Protein açığı oluşmaması gerektiğine değinen Ünüsan; “Ana yemeklerde günlük protein açığı oluşmaması için protein grubu yani et, tavuk, balık, kuru baklagiller bulundurmakla birlikte sindirimimizi de olumlu etkilemesi için sebzelerle bunu desteklemeliyiz” dedi.
“BESİN DEĞERLERİ KADAR YEMEKLERİ PİŞİRME ŞEKLİ DE ÖNEMLİ”
Yemeklerin besin değerleri kadar, pişirme şekli de önemlidir. Kızartma veya kavurma yerine haşlama ve ızgara gibi pişirme yöntemlerini tercih etmeliyiz. İftar ve sahur arasına ara öğünler eklememiz, dengeli bir beslenme şekli oluşturmamızı sağlar. İftar ve sahurda, büyük porsiyonlar yerine bu saat aralıklarında sık sık, küçük porsiyonlar şeklinde yemeklerimizi tüketebiliriz” şeklinde konuştu.
Ünüsan, metabolizmanın sağlıklı çalışmasına yardımcı olmak için iftardan bir iki saat sonra hafif egzersizler ya da kısa bir yürüyüş yapmayı da tavsiye etti.
On bir ayın sultanı Ramazan’ın gelmesiyle birlikte Müslümanlar imsak ve iftar arası 15-16 saat gibi bir süre zarfında oruç tutacak. Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilir olması ve sağlıklı geçmesi için KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurhan Ünüsan hem dengeli beslenmenin hem de bağışıklık sistemini güçlü tutmak için fiziksel aktivite yapmanın önemine dikkat çekti.

Prof. Dr. Ünüsan; “Yaşamın her döneminde olduğu gibi Ramazan ayında da yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. Sahurda sadece su içerek ya da ayaküstü atıştırma yaparak oruç tutmamalıyız. Gün boyunca alamadığımız besin öğesi ihtiyaçlarımızı iftar ve sahur arasında karşılamak zorundayız. Bunun için mutlaka sahur yapmalıyız” dedi.
SAHUR SEÇİMLERİNE DİKKAT!
Ramazan’da sahura kalkmayan kişilerde kan şekeri düşüklüğü, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi, vücudun susuz kalması ve su – tuz dengesinin bozulması gibi rahatsızlıklarla karşı karşıya kalınabileceğinin altını çizen Ünüsan; “Yeniden uykuya geçişe uygun, gün boyu tok kalmamıza yardımcı olan, tuz oranı düşük, yeterli sıvı içeren, bağırsak hareketleri için gerekli lifi sağlayan, protein, karbonhidrat ve yağ içeren besinlerden oluşan gıdalar tüketmeliyiz. Sahurda mutlaka protein içeren süt, yumurta, yoğurt, peynir tüketmeliyiz. Kan şekeri dengesi için mutlaka bu besinleri almalıyız. Ayrıca susuzluğu gideren hibiscus çayına sahur sofralarımızda yer verebiliriz” şeklinde konuştu.
“İFTARDA YEMEK ESNASINDA ARKA ARKAYA SU İÇMEYELİM”
Ünüsan; “Orucumuzu, bir bardak suyla açmalı, yemek esnasında arka arkaya su içmemeliyiz. Yemek süresince maksimum 2 bardak su yeterli olmaktadır. Çay ve kahveyi su atılımını arttıracağı için mümkün olduğunca az tüketmeliyiz. Suyla birlikte düşen kan şekerimizi dengelemek ve kendimizi frenlemek için bir adet hurmamızı da yanında tüketebiliriz. Hurma, lif kaynağı olması nedeniyle sindirim sistemimize de destek olmaktadır” ifadelerine yer verdi.
“GÜNLÜK PROTEİN AÇIĞI OLUŞMAMASINA DİKKAT EDELİM”
Protein açığı oluşmaması gerektiğine değinen Ünüsan; “Ana yemeklerde günlük protein açığı oluşmaması için protein grubu yani et, tavuk, balık, kuru baklagiller bulundurmakla birlikte sindirimimizi de olumlu etkilemesi için sebzelerle bunu desteklemeliyiz” dedi.
“BESİN DEĞERLERİ KADAR YEMEKLERİ PİŞİRME ŞEKLİ DE ÖNEMLİ”
Yemeklerin besin değerleri kadar, pişirme şekli de önemlidir. Kızartma veya kavurma yerine haşlama ve ızgara gibi pişirme yöntemlerini tercih etmeliyiz. İftar ve sahur arasına ara öğünler eklememiz, dengeli bir beslenme şekli oluşturmamızı sağlar. İftar ve sahurda, büyük porsiyonlar yerine bu saat aralıklarında sık sık, küçük porsiyonlar şeklinde yemeklerimizi tüketebiliriz” şeklinde konuştu.
Ünüsan, metabolizmanın sağlıklı çalışmasına yardımcı olmak için iftardan bir iki saat sonra hafif egzersizler ya da kısa bir yürüyüş yapmayı da tavsiye etti.
Kaynak:
Reklam alanı
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
Yasal Uyarı: Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları
Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.'ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya
bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.
⚡ BU HABERE EMOJİYLE TEPKİ VER!
👏
1
❤️
0
😊
5
😡
4
👎
4
😂
0
😢
0
😲
1
Toplam 15 tepki
Selmân İbni Âmir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu: “Biriniz orucunu açacağı zaman hurma ile açsın; çünkü hurma bereketlidir. Eğer hurma bulamazsa orucunu su ile açsın; çünkü su temizdir.” [Tirmizî, Zekât 26. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Savm 21; Nesâî,Zekât 82; İbni Mâce, Sıyâm 25] Sahâbeden Selmân İbni Âmir ed-Dabbî radıyallahu anh\'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: \"Herhangi biriniz iftar etmek istediği zaman orucunu hurma ile açsın. Hurma bulamazsa, su ile iftar etsin. Su temizdir.\" [Ebû Dâvûd, Savm 21; Tirmizî, Zekât 26, Savm 10. Ayrıca bk. İbni Mâce, Sıyâm 25.] Enes radıyallahu anh dedi ki: \"Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem akşam namazından önce bir kaç taze hurma ile orucunu açardı. Taze hurma bulamazsa, kuru bir hurmacıkla iftar ederdi. Kuru hurma da bulamazsa, birkaç yudum su içerek iftar ederdi.\" [Ebû Dâvûd, Savm 21; Tirmizî, Savm 10]
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Bir yudum su ile dahî olsa sahur yapınız.” (Abdurrazzâk, Mu sannef, IV, 227/7599) “Sahur yemeği yiyin, zîrâ sahurda bereket vardır.” (Buhârî, Savm, 20) Hadis-i şerifte buyrulur: “İftarı acele ediniz; sahûru geciktiriniz!..” (Taberânî, Mûcemu’l-Kebîr, 25, 163) Hz. Enes’ten rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: “Sahur yapınız, zira sahurda bolluk-bereket vardır.” (Buhârî, Savm 20; Müslim, Sıyâm 45) İbni Ömer (r.a.) dedi ki, Resûlullah‘ın iki müezzini vardı: Bilâl ve İbni Ümmü Mektûm. Resûlullah şöyle buyurdu: “Bilâl geceleyin erkence ezan okur. Siz İbni Ümmü Mektûm ezan okuyuncaya kadar yiyip içiniz.”
apla sen ne karışın biz gonyalılar erişteyi yeriz akşam da etlekemek yir üstüne de sodayı gömer terevi ye gideriz sen okuluna git.
Dooru diiin ya la Memmet Aaa
Gücümüz neye yetiyorsa artık onu yeriz
Ne yediğinizin pek bir önemi yok. Yeter ki haram lokma, devlet malı, vakıf malı ve kul hakkı yemeyin. Ramazan ayı geldi ya, artık üç kuruşluk akıllarıyla millete ne yiyeceğini söyleme işgüzarlığı yapan müptezeller de piyasaya çıktı.
Allah ne verdiyse o yenir onun İçin Prof olmaya gerek yokki :) :)
Evet oruç açarken ve sahur yaparken sadece fiyatlara dikkat etmek gerekir.
Yorum Yap
Kamyonun çarptığı 6 yaşındaki bisikletli çocuk hayatını kaybetti
"3I/ATLAS" kuyruklu yıldızı yarın Dünya'ya en yakın noktadan geçecek
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ne layık görülenleri kabul etti
İletişim Başkanı Duran'dan Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni'ne ilişkin açıklama
GAİN Medya soruşturmasında 3 şüpheli hakkında tutuklama talebi
Peynir yemek demans riskini azaltabilir
Kaçak ağaç kesimine karşı ormanlar 7 gün 24 saat korunuyor
Levent Arkan'a saldırı olayında 4 şüpheli tutuklandı
İçişleri Bakanı Yerlikaya: Konya Anadolu'nun en büyük kenti
Halası ve kuzenini öldüren sanığa müebbet ve 25 yıl hapis cezası
Bakan Bolat: Enflasyonda son 48 ayın, yani 4 yılın en düşük rakamlarına geldik
Posta ve hızlı kargo taşımacılığında gümrük işlemleri güncellendi
Haber Ara