EDİRNE (AA) - Erasmus Üniversitesi Nörobilim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Robin Broersen, nöronal manipülasyon tekniklerinin nörolojik hastalıkların tedavisinde kullanılabildiğini söyledi.
Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesince Balkan Kongre Merkezinde, "Sinirbilimde nöronal manipülasyon teknikleri" konulu seminer düzenlendi.
Seminerde konuşan Doç. Dr. Broersen, sinir sisteminin merkezi, çevresel ve otonom olmak üzere 3 bölümden oluştuğunu ifade etti.
İnsan beyninde 86 milyar sinir hücresi bulunduğunu anlatan Broersen, "Bu sinirler birbirine 500 bin kilometre uzunluğundaki aksonlarla (sinir lifi) bağlanmaktadır. Bu hücreler birbiriyle iletişim kurmak için bağlantı kurarlar. Beyin yapısında yaklaşık 1 katrilyon kadar bağlantı bulmak mümkündür. İnsan beyni bu yönüyle çok kompleks bir yapıdadır." dedi.
Broersen, beyin yapısını anlamanın beyindeki hastalıkları tedavi etmek açısından çok önemli olduğuna dikkat çekti.
Nöronların fonksiyonları ve aralarındaki bağlantıların nasıl olduğunu anlamanın manipülasyon teknikleri açısından önemli olduğu belirten Broersen, spesifik nöronlara bakıldığında bunların birbirleriyle bağlantı kurup kurmadığının gözlemlenebildiğini ifade etti.
Doç. Dr. Broersen, beyindeki çalışmalar esnasında hangi nöronun stimüle edildiğinin (uyarmak, canlandırmak) kaydedilebildiğini ve bu durumun o nöron üzerinde özel olarak çalışma imkanı sağladığını dile getirdi.
Yapılan çalışmaların nöronların davranışlar üzerindeki etkisini ortaya koyduğunu aktaran Broersen, şunları kaydetti:
"Nöronlardan başlayıp en ufak seviyede kaydedebiliriz ve arkasından davranışları anlayabiliriz. En önemli noktalarından biri bunlar nörolojik rahatsızlıkların terapilerinde kullanılabilirler. Örneğin beyin stimülasyonları parkinson ya da epilepsi hastalığını tedavi etmek için kullanılabilir. Ne kadar fazla nöronal manipülasyon tekniğimiz varsa bunları terapide kullanma şansımız o kadar artar."
Nöronal manipülasyonun birkaç farklı tekniği olduğunu belirten Broersen, "Bunların en klasikleri elektrikle stimülasyon ve farmakolojik stimülasyondur. Son zamanlarda daha modern teknikler ortaya çıkmıştır. Bunlar optogenetik ve kemogenetik yöntemlerdir." diye konuştu.
Kaynak: