İSTANBUL (AA) - ANDAÇ HONGUR ERPEHLİVAN - Türk Böbrek Vakfı (TBV) Başkanı Timur Erk, Türkiye'deki organ nakli konusundaki en büyük sorunun "kadavra organ yetersizliği" olduğunu belirterek, "2020 öncesi yapılan böbrek nakillerinin ortalama yüzde 20'si kadavra donörden iken 2020 ve 2021'de bu oran yüzde 10'lara düştü. Kovid-19 nedeniyle kadavra organ temininde düşüş gözleniyor." dedi.
Timur Erk, AA muhabirinin Organ Bağışı ve Nakli Haftası kapsamındaki sorularını yanıtladı.
Türkiye'de böbrek nakli konusunda 10 yıl öncesine göre en önemli gelişmenin "hiç diyaliz tedavisi görmeden, diyalize bağlanmadan direkt nakil sayısındaki artış" olduğunu anlatan Erk, "Bu oran geçen yıl yapılan tüm nakillerin yüzde 25,7'sini oluşturmaktadır. Ayrıca canlıdan yapılan nakillerde alıcı ve verici arasında 8 kriterde uyum sağlanması uygulaması vardı, kullanılan ilaçlardaki ileri gelişmeler sayesinde bu kriter sayısı 2'ye düştü, bazı vakalarda sadece kan uyumu kriteri ile nakil yapılabilmektedir." diye konuştu.
Erk, Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de 23 bin civarında hastanın böbrek, 952 hastanın kalp, 68 hastanın akciğer, 1.717 hastanın karaciğer, 283 hastanın pankreas, 1.301 hastanın kornea nakli beklediğini dile getirerek, yıllardır en büyük sorunun kadavra organ yetersizliği olduğunu vurguladı.
Timur Erk, şu bilgileri verdi:
"2020 öncesi yapılan böbrek nakillerinin ortalama yüzde 20'si kadavra donörden iken 2020 ve 2021'de bu oran yüzde 10'lara düştü. Geçen yıl yapılan 2 bin 499 böbrek naklinin 249'u (yüzde 10); bu yıl ekim ayı sonu itibarıyla yapılan 2 bin 692 naklin 263'ü (yüzde 9,76) kadavradan nakil. Bu oran 2019'da da yüzde 16 idi. Kovid-19 nedeniyle kadavra organ temininde düşüş gözleniyor. Kovid-19 salgını döneminde canlı vericiden yapılan nakil sayıları da paralel olarak düştü."
Çapraz nakil oranının geçen yıl yüzde 7,5 olduğunu kaydeden Erk, nakledilen böbreklerin yüzde 94'ünün 1 yıl sonraki muayenelerinde hala çalışmaya devam ettiğini söyledi.
- "Son dönem kronik böbrek yetmezliği teşhisi bulunan hastaların ilk 10 yılda hayatta kalma oranı yüzde 40"
Timur Erk, kanser, kalp hastalığı, kronik enfeksiyon gibi ek bir hastalığı olmayan tüm organ yetmezliği teşhisi konulanların potansiyel organ bekleyen hasta olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Böbrek yetmezliği bazında ek bir hastalığı olmayan tüm diyaliz hastaları potansiyel alıcıdır. Ancak kadavra teminin yetersiz olduğu ülkemizde böbrek daha çok genç alıcılara takılmaktadır. Canlı vericiden nakil yapılabilen, böbrek, karaciğer, kemik iliği organlarını bekleyen hastalar diğer organları (kalp, akciğer, kalp kapakçığı, pankreas, bağırsak gibi) bekleyen hastalara göre biraz daha şanslılar. Diğer organları bekleyen hastaların tek organ bulma şansı kadavra donörler, kadavra donörlerin de yetersiz kalması, bu hastaların yaşam şansını çok kısaltmaktadır. Böbrek bekleyen hastaların, bekleme sürecinde diyaliz tedavisi şansı bulunmaktadır. Son dönem kronik böbrek yetmezliği teşhisi bulunan hastaların ilk 10 yılda hayatta kalma oranı ortalama yüzde 40'tır."
Kaynak: