BRÜKSEL (AA) - Avrupa Parlamentosu'nun (AP) ayrılıkçı Katalan milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırması, daha önce aynı parlamentonun HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması konusunda verdiği tepkideki çifte standardı akıllara getirdi.
Avrupa Parlamentosu, dünkü oylamada, İspanya'nın Katalonya bölgesinin ayrılığını talep eden ve 2017'de bunun için referandum düzenleyen Katalonya'nın eski başkanı Carles Puigdemont ile eski Katalonya Sağlık Bakanı Tori Comin ve eski Eğitim Bakanı Clara Ponsati'nin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karar verdi.
AP, terör örgütü PKK ile irtibatını reddetmeyen HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını eleştirirken silahlı terör örgütüyle irtibatı olmayan Katalanların dokunulmazlıklarını kaldırmış oldu.
Ayrılıkçı Katalanların, 2017'de İspanya mahkemelerindeki yargı süreçlerinden kaçtıktan sonra 2019'da seçildikleri Avrupa Parlamentosu'nda dokunulmazlıkları bulunuyordu.
İspanyol makamları, haklarında uluslararası arama ve tutuklama emri çıkardıkları Katalanların iadesini istiyor. Ancak Avrupa Parlamentosuna ev sahipliği yapan Belçika'nın, dokunulmazlıkları kaldırılsa da ayrılıkçı Katalanları İspanya'ya iade etmesi zor görünüyor.
Avrupa Parlamentosu'nun Katalanların dokunulmazlığı hakkındaki oylaması İspanya Yüksek Mahkemesi'nin talebi üzerine yapıldı. Puigdemont ve diğer iki milletvekili hakkında, "ayrılıkçılık ve kamu fonlarını kötüye kullanma" gibi suçlamalarla İspanya'da açılmış davalar bulunuyordu.
- Ayrılıkçılık ve terör suçlamalarına farklı muamele mi var?
Oysa "ayrılıkçılıkla" suçlanan Katalanların dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karar veren aynı Avrupa Parlamentosu, geçmişte Türkiye'de haklarında "teröre destek" suçlaması bulunan HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için fezleke hazırlanmasına tepki göstermişti.
Katalanların, iade edilmeleri halinde, İspanya'da yargılanmasına imkan verecek şekilde dokunulmazlıklarının kaldırılması ve buna karşılık "teröre destekle" suçlanan HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına birçok Avrupa Parlamentosu milletvekilinin tepki vermesi, geçmişte terör örgütü PKK'yı ağırlayan parlamentonun çifte standartını hatırlattı.
- Avrupa Parlamentosu ve HDP'lilerin dokunulmazlıkları
Birçok Avrupa Parlamentosu üyesi, 2016'da TBMM'de çoğu HDP'li 138 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından AB'nin ve AB ülkelerinin Türkiye'ye sert tepki göstermesini talep etmişti.
Parlamentodaki oturumlarda konuşmalar yapan özellikle sol, sosyalist ve Yeşiller gruplarından milletvekilleri, "Kürt muhalefetinin susturulduğunu" iddia etmiş, Türkiye ile müzakerelerin durdurulmasını istemişti.
O zaman Avrupa Parlamentosu Başkanı olan Martin Schulz, terör soruşturması kapsamında eski HDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın gözaltına alınmasının ardından "Türk yetkililerin Türkiye'yi demokrasiden uzaklaştırdığını" savunmuştu.
Schulz ayrıca, haklarında gözaltı kararı bulunan bazı HDP'li milletvekilleriyle Avrupa Parlamentosu'nda bir araya gelmişti.
Avrupa Parlamentosu, son olarak 2021'in başındaki genel kurul oturumunda, "Türkiye'deki insan hakları, Demirtaş ve diğer siyasi tutukluların durumu" hakkında siyasi grupların ortak karar tasarısını kabul etmiş, tasarıda Demirtaş'ın acilen salıverilmesi, Figen Yüksekdağ ve Demirtaş hakkındaki suçlamaların düşürülmesi istenmişti.
- PKK'nın Avrupa Parlamentosu'ndaki faaliyetleri
Avrupa Parlamentosu, terör örgütü PKK'nın üyelerine ve destekçilerine birçok kez ev sahipliği yapmasıyla da tanınıyor. Parlamentoda terör örgütü PKK, YPG/PYD yöneticilerinin de katılımıyla birçok kez toplantılar düzenlenmiş, son olarak geçen yıl yapılan sözde Kürt konferansı PKK propagandasına dönüşmüştü.
Kırmızı bültenle aranan terör örgütü PKK'nın Avrupa'daki elebaşlarından Adem Uzun, Remzi Kartal ve Zübeyir Aydar'ın katıldığı konferansta söz alan AP vekilleri sıklıkla Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tehditler savurarak terör örgütüne methiyeler düzmüştü.
Kaynak: