Sağlık ekiplerinin, bu durumu polise bildirmesi üzerine anne Çelebi ve Ünal gözaltına alındı.
Anne ifadesinde, dini nikahlı kocası Yaşarcan Ünal'dan bir çocuğunun olduğunu, önceki eşinden ise iki kız çocuğunun bulunduğunu söyledi.
Kızlarına anneannelerinin baktığını, kimi durumlarda ise H.Ç'nin kendisinde kaldığını belirten Çelebi, Yaşarcan Ünal'ın kızını birçok kez darbettiğini, karşı çıktığında kendisine de şiddet uyguladığını anlattı.
Çelebi, şunları söyledi: "Kızımın kalça ve genital bölgesindeki yanıkları Yaşarcan yaptı. Kızım o günü ağlamıştı, Yaşarcan da sinirlenerek onu banyoya götürdü. Şofbenin sıcak tarafını açarak kalça kısmına tuttu. Daha sonra çocuğun çığlıklarını duyarak banyoya geldim, elinden aldım. Bu olaydan yaklaşık bir hafta önce de enfeksiyon sebebiyle hastanede yattım, eve döndüğümde kızımın ayağının üzerindeki yanık izlerini gördüm. Diğer yaralanmalarının ne şekilde gerçekleştiğini bilmiyorum."
"Hiçbir şekilde çocuğu darp etmedim"
Soruşturma kapsamında tutuklanan Ünal da eşinin kendisine, çocuğun vücudundaki morluk ve yanık izlerinin kalorifere sürtmesinden kaynaklandığını söylediğini iddia etti.
Eşinin anlattıklarına inandığını, bunun üzerine yanık kremi alarak çocuğu tedavi etmeye çalıştığını öne süren Ünal, "Annesi kızdığında kızın göğüslerini sıkardı, göğüs uçlarındaki yaralar bu şekilde olmuş olabilir. H.Ç'yi severken yanağını ısırırdım. Bunun dışındaki morlukların ne şekilde oluştuğunu bilmiyorum. Hiçbir şekilde çocuğu darp etmedim." savunmasını yaptı.
Cinsel istismara uğradığı tespit edildi
İddianamede yer verilen Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesince hazırlanan raporda çocuğun vücudunda çok sayıda ikinci derece yanık yarası, ezilme ve morlukların olduğu belirtildi.
Doktorların ilk müdahalenin ardından hayati tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle çocuğu Ankara Şehir Hastanesi'ne sevk edildiği belirtilen iddianamede, yoğun bakım ünitesindeki tedavisinin ardından taburcu edilen mağdurun fiziki ve psikolojik yönden konuşabilecek durumda olamaması sebebiyle ifadesinin olaydan bir ay sonra uzmanlar eşliğinde alınabildiği anlatıldı.
Çocuğun, kendisini döven ve çakmakla kalçasını yakan kişinin Ünal olduğunu söylediği aktarılan iddianamede, mağdurun cinsel istismara uğradığını söylemesinin üzerine ilgili sağlık kuruluşlarına götürüldüğü kaydedildi.
Uzmanlarca yapılan işlem sonucunda kızın cinsel istismara uğradığının belirlendiği ifade edilen iddianamede, adli görüşme değerlendirme raporuna göre mağdurun anlama, kavrama ve kendisini ifade etme hususlarında normal sınırlar içerisinde olduğunun tespit edildiğine işaret edilerek, şu tespite yer verildi:
"Raporda, mağdurun kendisine yöneltilen sorulara anlaşılır ve samimi yanıtlar vermek için çaba sarf ettiği, anlatımları ve bu anlatımları esnasındaki duygu durumunun uyumlu olduğu, yaşı gereği maruz kaldığı eylemleri net anlatamasa da vermiş olduğu detayların bir şekilde cinsel istismara maruz kalmış olduğu düşüncesini doğurduğunun mütalaa edildiği belirtilmiştir. Bunula birlikte ifade tarihinde 3 yaşında olan mağdurun istismara uğradığına dair maddi delillere rastlanıldığı, mağdurun vücudunun genelinde çok sayıda sigara ucu ile uyumlu skarlar ve yeni yaralar, iyileşmeye başlamış ve yeni oluşmuş morluklar, çok sayıda kesi ve kesi izi tespit edilmiştir."
35 yıla kadar hapsi istendi
Ünal'ın mağdura yönelik eylemlerine annesinin de ortak olduğu ifade edilen iddianamede, sanıkların, "çocuğa karşı eziyet" ve "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçlarından toplam 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Ayrıca mağdurun annesinin, Ünal'ın "işlediği suçları bildirmediği" gerekçesiyle 1 yıl 6 ay daha hapsi talep edildi.
Sanıklar, Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.