İSTANBUL (AA) - Deloitte'nin salgın sonrası değişen tatil alışkanlıklarına ilişkin "2022 Yaz Tatili Araştırması" yayınlandı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Deloitte, salgın sonrası tatil alışkanlıklarının nasıl değiştiğini araştırdı. Deloitte'nin 2022 Yaz Tatili Araştırması, iki yıl boyunca tüm dünyada turizm sektörüne salgının seyahat planları üzerindeki etkisinin azaldığını ortaya koyuyor.
2022 yaz sezonuyla ilgili olumlu sinyaller veren araştırma, ABD'deki katılımcıların yüzde 50'ye yakınının seyahat planladığını ve bunların yüzde 49'unun tercihinin de Avrupa olduğunu gösterdi.
Salgınla geçen 2 yılda 87 milyon kişinin kovid-19'a yakalandığı, 1 milyondan fazlasının bu nedenle hayatını kaybettiği ve katı önlemlerle hayatın kısıtlandığı ABD'de sağlık endişeleri geride kaldı.
Bu yılki "Yaz Tatili Araştırması" seyahat planlarının daha fazla yapıldığı bir yıl olarak dikkati çekiyor. Uçak biletleri ve otel fiyatlarıyla artan maliyetlere rağmen araştırmaya katılanların yüzde 46'sı tatil planı yaptığını belirtti.
Açıklamada, araştırmaya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen Deloitte Türkiye Ulaşım, Turizm ve Hizmet Sektörü Lideri Osman Arslan, salgının rutinleri, seyahat alışkanlıklarını, tatil planlarını büyük ölçüde değiştirdiğini belirterek, "Geçen yılın ortalarına kadar salgının gölgesinde, yüksek tedbirlerle, izole ve butik tatil tercihlerinin ardından bu yıl bambaşka bir trend görüyoruz. ABD'de yapılan araştırma seyahat talebinin yükseldiğini ve salgın öncesi dönemin üzerine çıktığını gösteriyor.
Araştırmaya katılanlar, ulaşım ve konaklama bütçesinin artmasına rağmen tatil kararından vazgeçmediklerini, bu yaz için önemli bütçe ayırdıklarını söylüyor.
Karantina sonrası kaçış ihtiyacı bu yaz için en büyük motivasyon. Çin'de tecrit sonrası seyahatin artması için kullanılan 'intikam seyahati' kavramı ABD'den dünyaya yayılacak gibi görünüyor.
ABD'deki araştırmaya katılanların yüzde 49'unun rotasının Avrupa olduğunu belirtmesi, Türkiye'nin de bulunduğu tatil ülkeleri coğrafyasında bu yazın hareketli geçeceği umudunu veriyor.
Araştırma sonuçlarına göre, her 10 katılımcıdan 6'sı bu yaz seyahat etmeyi planlarken, yüzde 46'sı ücretli konaklama yapacaklarını belirtirken arkadaşlar ya da aile üyeleri ile konaklama yüzde 14'lük orana sahip.
Bu yıl tatile çıkma nedenleri arasında ilk sırayı geçen yıla göre 13 puanlık artışla yüzde 47'ye ulaşan aileyle birlikte zaman geçirme alıyor.
Seyahat etmeyenlerin yüzde 41'i sağlık endişeleri nedeniyle evde kalacağını söylerken, yaklaşık yüzde 30'u finansal kaygıları olduğunu ifade ediyor.
Ankete katılanlar, yüksek uçak biletleri ve konaklama fiyatlarının karar vermelerinde etkili olduğunu belirtse de tatil harcamalarını artırabileceklerini vurguluyor. Yüzde 28'i, 2019'da harcadığından daha fazlasını harcayabileceğini söylüyor.
- Tatil rotası Avrupa oldu
Araştırmaya katılan her 8 kişiden sadece biri bu yıl tatilini ABD dışında geçirmeyi planlıyor. Bu oranın düşük olmasının en büyük nedenleri arasında ABD'ye dönüşte kovid testinin istenmesi ve seyahat edilmek istenen ülkelerdeki giriş şartlarının daha kesinleşmemesi yer alıyor.
ABD dışında tatil yapmak isteyenlerin ilk tercihi yüzde 49 ile Avrupa olurken Avrupa'yı yüzde 28 ile Meksika ve Karayipler izliyor.
En fazla seyahat niyeti olanlar arasında gençler ilk sırada yer alsa da 55 yaşın üzerindekilerin büyük bir oranı bu yaz tatile çıkma planları yapıyor.
Araştırmaya katılan 55 yaş üstü Amerikalıların yüzde 62'si bu yaz en az bir kez tatile çıkmayı planlıyor. Bu oran 35 – 54 yaş arasında yüzde 61, 18 – 34 yaş arasında ise yüzde 56 oldu. Her 10 kişiden 6'sı Avrupa'ya gitmeyi planlarken bu oran gençlerde yüzde 40.
Ankete katılan her 5 kişiden biri uzun süreli yaz tatillerinde aynı zamanda çalışmayı da planlıyor. Bu grup seyahat sürelerini uzun tutarken daha çok para harcama eğilimi de gösteriyor.
Her 3 kişiden biri tatil süresince çalışacağını da söylerken uzaktan çalışma sayesinde tatillerini 3 – 6 gün arası uzatabiliyorlar.
Kaynak:
