Akciğer kanseri hastalarını boğularak ölmekten kurtaran yöntem!

İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ve İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde görevli Göğüs Hastalıkları bölümü doktoru Prof. Dr. Mehmet Akif Özgül, Akciğerli hastaların tedavileri sırasındaki ölüm nedenlerinin başında ana soluk borularının tıkanması olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özgül “Akciğer kanseri hastaların tabi ki evrelerine göre yaşam süreleri var ama özellikle ileri evrelerde akciğer kanserli hastaların ölüm nedenlerinin en başında gelenlerden bir tanesi; büyük hava yolları obstrüksiyonları yani ne demek oluyor bu, soluk borusunda veya ana bronşlarda oluşan tıkanıklıklardan dolayı hastaların tabiri caizse boğularak ölmeleri. Kanamalar ve bu tıkanıklıklar sonucu oluşan enfeksiyonlardan dolayı hastalar kaybediliyorlar” dedi.

‘NEFES BORULARINDA DARLIK KALIRSA STENT TAKIYORUZ’
Kanserli hastaların nefes borularının açılmasında Girişimsel Pulmonoloji yöntemlerini anlatan Prof. Dr. Özgül “Bu tedavi yöntemini Türkiye’de Almanya ve Fransa’da bir süre kalıp eğitim aldıktan sonra hızlı bir şekilde uygulamaya başladık. Tedavi yöntemini belirlemek için lezyonun akciğer içinde nerede olduğu bizim için önemli. Bunlardan bir tanesi Rijit Bronkoskop, ikincisi sıcak yöntemler ve sonrasında soğuk yöntem. Darlık kalırsa stend takıyoruz.” diye konuştu.

‘BOĞULARAK ÖLEN HASTALARI GÖRMEK ÇOK DRAMATİK’
Ana nefes boruları tıkalı olan akciğer kanserli hastaların tedavi esnasında tabiri caizse boğularak öldüğüne dikkat çeken Mehmet Akif Özgül, “Mesela bir akciğer kanserli hastayı örnek alırsak, bunların santral havayolları dediğimiz büyük hava yolları yani soluk borusu ve ana bronşlarda ki darlıklardan dolayı ölmeleri gerçekten çok dramatik. Tabiri caizse boğularak ölüyorlar. Hem hasta için hem de hasta yakınları için çok büyük bir travma bu. Bunların hava yolu açıklıklarını sağladıktan sonra ben o kadar çok ‘Hocam yeniden doğdum’ diyen hastaya şahit oldum ki. O Yüzden bizim hastalarımıza ve hasta yakınlarımıza tavsiyemiz şu; eğer akciğer kanseri tedavisi görüyorsa, tedaviye yanıt vermeyen, ya da öncesinde ya da sıra dışı nefes darlığı gelişen bir durum varsa muhakkak bu işle uğraşan yani Girişimsel Pulmonoloji ile uğraşan uzmanlara muhakkak görünmeleridir.” ifadelerini kullandı.

‘ÜLKEMİZDE DÜNYA STANDARTLARININ ÜZERİNDE YAPILIYOR’
Yurt dışından yabancı ülkelerden gelen meslektaşlarına da bu alanda eğitim verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Özgül, “Girişimsel Pulmonoloji Ünitesi İstanbul Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Yedikule Göğüs hastalıkları Hastanesi haricinde büyük şehirlerde bazı üniteler var. Sadece bizim yaptığımız bir işlem değil. Bu işlemlerin bizim ülkemizde dünya standartları ya da dünya standartlarının üzerinde olduğunu düşünüyorum. Hastanemizdeki ekimiz çok güçlü, hatta bu anlamda bize yurt dışından gelen birçok meslektaşımıza da eğitim vermekteyiz ve onlarda kendi ünitelerinde bu işlemi yapmaya devam etmekteler” dedi.

Kaynak: DHA