TBMM (AA) - AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, "Dünyanın birçok ülkesi yaşlı nüfusunu sırtlarındaki bir kambur olarak görürken biz asırlık çınarlarımıza hizmeti, hürmeti eksik etmedik." dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2022 yılı bütçesi görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda devam ediyor.
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Türkiye'de nüfusun dörtte birinin muhtaç durumda bulunduğunu ileri sürdü. Bu durumda, bütçeden aslan payının aile hizmetlerine ayrılması gerekirken "faiz baronlarına" ayrıldığını savunan Karaca, faiz ödemelerine ayrılan 240 milyar 383 milyon liranın bütçenin yüzde 13,7'si olduğunu belirtti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin yaklaşık 4 katının faiz ödemelerine gideceğini söyleyen Karaca, "Bütçeden bu yıl ödenmesi gereken faiz giderlerini nüfusa böldüğünüzde 2 bin 875 lira faiz yükü yüklenecek. Sosyal yardıma muhtaç vatandaşların artması, yoksulluğun derinleşmesidir. Siz yoksulluğu azaltmaya, yok etmeye değil, idare etmeye ve istismar etmeye dayalı bir muhtaçlık kültürü inşa etmiş durumdasınız. Sosyal yardımları vatandaşın hakkı olmaktan çıkarıp sadaka haline dönüştürdünüz." diye konuştu.
Karaca, İstanbul Sözleşmesi'nin geri geleceğini, milletin bütçe hakkını gasbeden, TBMM'yi yok sayan anlayışın son bulacağını söyledi.
- "Kadınların çoğu ev eksenli çalışıyor"
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, 2022 yılı bütçesinin de geçmiş bütçeler gibi savaşa, ranta ayrıldığını iddia etti. Kadının, aile içine sıkıştırıldığını ve değersizleştirildiğini savunan Başaran, "AKP, uzun süredir kadınlarla ilgili iddiasından vazgeçtiğini bu bütçeye de yansıtmış." dedi.
Kadınların büyük çoğunluğunun güvencesiz iş kollarında çalıştırıldığını ifade eden Başaran, "Kadınların çoğu ev eksenli çalışıyor. Bu çalışmanın sigortalı olarak güvenceli hale getirilmesi gerekiyor. Kadınlar büyük zorluklar yaşıyor. Tüm bütçelerin toplumsal cinsiyete duyarlı hale getirilmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.
- "İnsanları yoksulluktan kurtarmak gerekir"
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, Türkiye'nin en önemli sorununun yoksulluk olduğunu, yoksulluğun giderek derinleştiğini öne sürdü. Türkiye'nin, son 7 yılda kişi başı gelirde sürekli fakirleşen bir ülke konumuna geldiğini ifade eden Usta, bu sorunun çözümü için sürdürülebilir politikalara ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Erhan Usta, "Bu kültürün gelecek nesillere aktarılmaması gerekiyor. Son 6-7 yılda kazanımların geri verilmeye başladığını görüyoruz. Yoksulluk oranları, çözülmesi gereken bir seviyeye ulaşmıştır. Gelir dağılımımız 2007'ye göre bozulmuş durumdadır." diye konuştu.
Erhan Usta, en yoksul hanelerin yüzde 60'ında kadınların çalışmadığını dile getirerek "Sosyal yardımlar artıyor ancak bu yardımların niye arttığı önemli. İnsanları yoksulluktan kurtarmak gerekir. Bütçede buna ilişkin hiçbir şey yok." dedi.
- "İnsani gelişme endeks değeri arttı"
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, BM Kalkınma Programı tarafından açıklanan İnsani Gelişme Endeksi sıralamasında Türkiye'nin dikkate değer bir gelişme gösterdiğini söyledi.
Türkiye'nin 2019 yılı insani gelişme raporunda 189 ülke arasında 59'uncu olduğunu, bu veri ile ilk kez en yüksek insani gelişme kategorisine yükseldiğini vurgulayan Kalaycı, "2020 yılında ise aynı kategoride ülkemiz 5 puan artışla 54'üncü sıraya yükselmiştir. Türkiye'nin insani gelişme endeks değeri bu zamana kadar yüzde 40,7 oranında artış göstermiştir." ifadelerini kullandı.
İstikrarlı bir ekonomik büyüme ve güçlü bir üretim ekonomisi tesis etmenin önemini dile getiren Kalaycı, üreten, istihdam yaratan her kesimin katkısı ölçüsünde adil pay almasını sağlayan, üretim sürecinde yer almayan muhtaçların ise sosyal koruma programlarıyla desteklenmesi ve yoksulluktan kurtarılmasını öngören bir sosyal refah düzeni oluşturulması gerektiğini kaydetti.
- "Biz kadına karşı her türlü şiddetin karşısında duruyoruz"
AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök ise AK Parti olarak göreve geldikleri günden bu yana millet için sosyal refahı oluşturmanın en önemli hedefleri olduğunu söyledi. Ailenin, toplumun en temel yapı taşı olduğunu vurgulayan Ök, dünyanın birçok ülkesinde Türkiye'nin aile yapısının örnek alındığını ifade etti.
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışını şiar edindiklerini, toplumun tüm kesimlerini birbirinden ayırmaksızın benimsediklerini belirten Ök, "Özellikle pandemi döneminde risk grubundaki yaşlı nüfusa bu denli sahip çıkan başka bir millet olmamıştır. Dünyanın birçok ülkesi yaşlı nüfusunu sırtlarındaki bir kambur olarak görürken biz asırlık çınarlarımıza hizmeti, hürmeti eksik etmedik. Bu başarımız Dünya Sağlık Örgütü tarafından da iyi uygulama örneği olarak tescillendi." dedi.
Kadınların konumunun güçlendirilmesinin, AK Parti iktidarlarının temel hedefleri arasında yer aldığını anlatan Ök, bu yönde birçok adımı da hayata geçirdiklerini söyledi.
Gerçekleştirilen reformların temelinde kadınları toplumsal yaşamın her alanında etkili kılma düşüncesinin yer aldığını kaydeden Ök, 2002 yılında yüzde 79,9 olan kadın okur yazar oranının 2020 yılında yüzde 95,5'e, kız çocuklarının okullaşma oranının yüzde 45,2'den yüzde 87,7'ye yükseldiğini dile getirdi.
Ök, kadına karşı şiddetle mücadelede "sıfır tolerans" anlayışıyla hareket ettiklerinin altını çizerek "Türkiye İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmıştır ama bizim aslanlar gibi 6284'ümüz (Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun) var. Bundan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Biz kadına karşı her türlü şiddetin karşısında duruyoruz." diye konuştu.
Kaynak:
