Özellikle salgın döneminde kültür programlarının sanal toplantı ortamında sürdürülmesi ve bu programlara yüksek katılımın sağlanması ve aynı zamanda kayıt altında tutularak sonradan tekrar yayınlara uygunluğu oldukça dikkat çekici bir değere sahipti.
“Öykümüzün Öyküsü” üst başlıklı konu yazar katılımcılar tarafından titizlikle ele alındı ve incelendi. Necip Tosun programda öykümüzün dünden bugüne ana hatlarını ortaya koydu. 1950 Kuşağı öykümüzün ivme kazanarak ilerlemeye devam ettiğinin ve gelecekte bugünün genç kuşaklarının öykümüzü dünya standartlarına taşıyacak bir sağlamlıkta olduğunu ifade etti. Kurallarla öykü yazılamayacağına vurgu yapan Tosun, kuramcıların yazdığını değil iyi öykülerin okunması gerektiğini ve iyi bir öykü ile her mesajın verilebileceğini söyledi.
Handan Acar Yıldız, öykümüzün sosyolojik ve tarihsel gelim serüvenini kısa zamanda ve fakat derinlikli bir bakış açısıyla ortaya koydu. Günümüz öykücülüğünün doğu ile batı arasında kaldığını ve batıdan avantajlı olduğuna dikkat çekti. Arada kalmışlık duygusunun günümüz öykücülüğünü beslediğini söyledi.
Yunus Nadir Erarslan ise öykümüzün yıllıklar ve dergilerde ilerleme serüvenine dikkat çekti. Tür dergilerinin ülkemizde yeni bir alan olduğunu ve öykü türünün tutulmasında tür dergilerinin katkısının büyük olduğunun altını çizdi.
Programın sonunda toplantıya katılımlarıyla renk katan izleyicilerin soruları da ayrıca yazarlara soruldu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.