Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Türkiye'de fazla kilolu ve obeziteli bireylerin sayısı giderek artıyor

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Obezite, Lipid Metabolizması ve Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Fahri Bayram: "DSÖ tarafından en son yayınlanan raporda Türkiye, yüzde 32 prevalans ile Avrupa'da yetişkin nüfusta obezitenin en yüksek olduğu ülke olmuştur"

Anadolu Ajansı haberine göre;

İSTANBUL (AA) - Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Obezite, Lipid Metabolizması ve Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Fahri Bayram, fazla kilolu ve obeziteli bireylerin sayısının dünyada olduğu gibi Türkiye'de de giderek arttığı uyarısında bulundu.


Prof. Dr. Bayram, yaptığı yazılı açıklamada, dünyanın farklı bölgelerinde obezite ile ilgilenen kuruluşlar tarafından daha güçlü bir ses oluşturmak adına 2020'den itibaren 4 Mart'ın "Dünya Obezite Günü" olarak kabul edildiğini anımsattı.


Obeziteyi "21. yüzyılın en önemli ve yaygın sağlık sorunlarından biri" olarak tanımlayan Bayram, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün 2016 verilerine göre, dünya genelindeki obezite sıklığının 1975'ten bu yana hızlı bir artışla 3 katına çıktığına dikkati çekti.


"Fazla kilolu ve obeziteli bireylerin sayısı dünyada olduğu gibi Türkiye'de de giderek artmaktadır." ifadesini kullanan Bayram, şu değerlendirmelerde bulundu:


"DSÖ tarafından en son yayınlanan raporda Türkiye, yüzde 32 prevalans ile Avrupa'da yetişkin nüfusta obezitenin en yüksek olduğu ülke olmuştur. Çalışmalar, Kovid-19 pandemisinin tüm dünyada obezite oranlarında ciddi bir artışa neden olacağını göstermektedir. Pandeminin ortaya çıkardığı stres ve kaygı, evde geçirilen zamanın artması, bu sürecin getirdiği sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve tedaviye ulaşımdaki güçlükler gibi faktörler obezite oranlarında artış açısından büyük risk oluşturmaktadır.


Obezite, diyabet, hipertansiyon, yüksek kan basıncı, kan yağlarında yükseklik, koroner arter hastalığı, inme, çeşitli kanserler, uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, reflü, safra yolları hastalığı, kısırlık, depresyon, eklem ve hareket gibi pek çok ciddi sağlık sorununa yol açmaktadır. Yapılan çalışmalar, obeziteli bireylerin Kovid-19 enfeksiyonuna yakalanma ve Kovid-19 hastalığını daha ağır geçirme riskinin de normal kilolu bireylere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Obezitenin yol açtığı solunum problemleri ve obezite ilişkili ek hastalıklar bu bireylerde zatürre gelişim riskini ve yoğun bakım ihtiyacını arttırmaktadır. Obezite, yol açtığı ciddi sağlık sorunları ile hastaların yaşam kalitesini ve süresini etkilemenin yanı sıra toplumların sağlık bütçeleri üzerinde de büyük yük oluşturmaktadır."


- Göbek bölgesinde biriken yağ dokusu obezite ilişkili hastalıklar açısından daha fazla risk oluşturuyor


Prof. Dr. Bayram, obezitenin DSÖ tarafından "sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi" şeklinde tanımlandığını aktararak, sağlıklı bireylerdeki normal vücut yağ oranının; erkeklerde yüzde 15-20, kadınlarda ise yüzde 25-30 arasında olduğunu belirtti.


Obeziteye bağlı artan riski belirleyen önemli faktörlerden birisinin yağın vücutta biriktiği yer olduğunu ifade eden Bayram, şunları kaydetti:


"Göbek bölgesinde biriken yağ dokusunun obezite ilişkili hastalıklar açısından daha fazla risk oluşturduğu gösterilmiştir. Çok sayıda genetik, çevresel, fizyolojik, biyokimyasal, sosyokültürel ve psikolojik faktör birbiri ile ilişkili olarak obezite oluşumuna neden olmaktadır. Bu faktörler içinde aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliği en önemli nedenler olarak kabul edilmektedir. Yaşamı kolaylaştıran ve enerji harcamayı engelleyen teknolojik ilerlemeler (motorlu taşıtlar, yürüyen merdiven, asansör, internet ve bilgisayar teknolojisi gibi), beslenmenin bir sanayi haline gelmesi, daha dayanıklı ve daha ucuz ürünler elde etmek için doğal yaşamda yeri olmayan besin katkılarının kullanılmaya başlanması (trans yağlar, nişasta bazlı şekerler gibi) ile hazır gıda tüketiminde artış ve hızlı beslenme tarzı dünyadaki obezite sıklığındaki artıştan sorumlu tutulan başlıca faktörlerdir."


Prof. Dr. Fahri Bayram, obezitenin tedavisinde ve önlenmesinde sağlıklı beslenme ile egzersizi içeren yaşam tarzı değişikliklerinin ana basamak olduğunu, gereken ve uygun durumlarda ilaç tedavisi ve cerrahi yöntemlerin de kullanılabildiğini aktardı.


Obezite tedavisinde, sağlığı bozan "mucize" diyetler, bilimsel dayanağı bulunmayan bitkisel tedaviler ve deneysel cerrahi yöntemler gibi yanlış uygulamaların giderek artan sıklıkta tercih edildiğine dikkati çeken Bayram, obezitenin önlenmesinde toplumdaki farkındalığın arttırılmasının ve bebeklikten erişkinliğe sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının benimsetilmesinin öncelikli hedefler olması gerektiğini vurguladı.



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English