Hasar tespitleri yaparak, çeşitli organizasyonlar gerçekleştirdiklerini anlatan Güler, "Elazığ ve Malatya özelinde baktığımızda Elazığ için yüzde 40, Malatya için de yüzde 42'lik bir sigortalılık oranının olduğunu gördük. Dolayısıyla hasar ihbarları yoğun bir şekilde 'Alo 125 DASK' üzerinden alınmaya başlandı. Yine aynı şekilde web sistemleri üzerinde de ihbarlar alınarak hasar dosyaları oluşturuldu. Şu anda sahaya indik ve hasar tespitlerimizi yapıyoruz." diye konuştu.
Güler, depremden dolayı zarar görenlere ödemeleri gerçekleştirmeye başladıklarını aktararak, şu ana kadar 2 milyon lira ödeme gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Bu ödeme tutarlarının yakın zamanda artacağını dile getiren Güler, "En kısa süre içerisinde tazminat ödemelerimizi gerçekleştireceğiz. Mart ayı sonuna kadar bu ödemelerin tamamlanacağını düşünüyoruz. Eksperlerimiz sahada hasar tespitlerimiz hızla yapıldıktan sonra vatandaşlarımızın bu zor günlerinde maddi kayıplarını karşılamayı planlıyoruz." ifadesini kullandı.
- "DASK 24 milyar lira ödeme kapasitesine sahip"
Güler, DASK'ın 2000'de kurulduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Toplam 20 yıllık birikmiş önemli bir rezerve sahip. Bu fonun yanı sıra sigortacılık uygulamaları kullanılarak önemli bir hasar ödeme kapasitesi satın alıyoruz. Bu bir reasürans programı ve bu program dünya çapında bilinen, tüm finansal firmaların, şirketlerin, bu alanda şirketlerin, firmaların takip ettiği bir program. Buradan aldığımız kapasiteyle birikmiş fonu da rezervi de dikkate aldığımızda DASK, şu anda hali hazırda 24 milyar lira ödeme kapasitesine sahip. Son dönemde gerçekleşen bu hasarlar dolayısıyla DASK olarak biz ciddi bir mali sıkıntı olacağını düşünmüyoruz. Biz mali tarafına bakmıyoruz. Vatandaşlarımıza en kısa süre içerisinde nasıl bu ödemeleri gerçekleştirebiliriz, bu süreçleri nasıl hızlandırabiliriz esas odaklandığımız noktalar burası."
- "Herkesin bu sigortaya sahip olmasını istiyoruz"
Türkiye'de Doğal Afet Sigortası bulunan konut sayısını paylaşan Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de DASK kapsamına giren yaklaşık 17 milyon konut var. Bunun şu an da 9,6 milyonu sigortalı. Genel sigortalılık oranımız yüzde 54'lerde. Geldiğimiz aşamaya bakacak olursak bu iyi bir oran. Dünya örnekleriyle karşılaştıracak olursak gerçekten iyi bir oran ama bu yeter mi, yetmez. Biz her vatandaşımızın bu sigortaya sahip olmasını istiyoruz. Bu sigortayı yaygınlaştırmak ve deprem bilincini artırmak için çeşitli uygulamalar koyduk. Örneğin 2012'de Afet Sigortaları Kanunu'yla birlikte elektrik, su, doğal gaz aboneliğinde bir kontrol işlevi görmesi açısından DASK poliçesine sahip olunması zorunlu hale getirildi. Tabii bu sigortalılık oranlarımızı önemli ölçüde artırdı ama bunların ikinci yıl, üçüncü yıl yenilenmeleriyle ilgili hususlar da bizim DASK olarak önemli gündem maddelerimizden bir tanesi."
Güler, vatandaşlara sigortalılık bilincini aşılamak istediklerini bildirerek, "Yenileme oranlarının önemli ölçüde devam etmesini istiyoruz. Vatandaşlarımıza bu vesileyle sigortalarını yenilemelerini öneriyoruz çünkü deprem bir Türkiye gerçeği ve depreme hazırlıklı olmamız lazım." dedi.
DASK primlerinin gayet uygun olduğunu ifade eden Güler, "Biz bu primleri vatandaşlarımıza anlatabilirsek gerçekten bütçelerine önemli bir yük düşmediğini görecekler. Ortalama prime baktığınızda tarifede 140 lira. Buna aylık olarak baktığınızda 11 lira, günlük olarak 38 kuruş yani deprem yaşadığımızda sağlayacağı faydayla karşılaştırdığımızda bu rakamın çok ödenebilir, makul olduğunu düşünüyoruz. Vatandaşlarımızın bu bilinçle poliçelerini yenilemelerini de öneriyoruz." şeklinde konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
