Son Dakika Haberler

Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi Kıdemli Üyesi François Burgat: "Ben Fransız olarak kendi ülkemin söylemine baktığımda, güçlü elitlerin söylemlerini duyduğumda ve onların ortak noktaları olarak gördükleri şeyleri duyduğumda, şunu anlıyorum ki ülkemize çağırdığımız insanlara saygısızlık yapıyoruz. Eğer ülkemizde Müslümanlar varsa, onlar, sömürgeci geçmişimiz döneminde bizim getirdiğimiz insanlarımız" İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Seyed Kazem Sajjadpour: "Batı'nın normatif kibrine kapıl

Anadolu Ajansı haberine göre;

İSTANBUL (AA) - Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi Kıdemli Üyesi François Burgat, "Ben Fransız olarak kendi ülkemin söylemine baktığımda, güçlü elitlerin söylemlerini duyduğumda ve onların ortak noktaları olarak gördükleri şeyleri duyduğumda, şunu anlıyorum ki ülkemize çağırdığımız insanlara saygısızlık yapıyoruz. Eğer ülkemizde Müslümanlar varsa, onlar, sömürgeci geçmişimiz döneminde bizim getirdiğimiz insanlarımız." dedi.


İstanbul Kongre Merkezi'nde devam eden TRT World Forum'da düzenlenen "Küreselleşmenin Krizi: Riskler ve Fırsatlar" panelinde konuşan Burgat, kimlik politikalarını değerlendirerek Fransa'dan örnekler verdi.


Burgat, "Fransızların durumuna baktığımızda sömürgeci geçmişe dönüp bakmadan, oradan gelen sıkıntılarla ilgilenmeden ileriye gidemeyiz. Ben, Macron'a oy verdim çünkü başka alternatif yoktu, diğer alternatif aşırı sağ idi. Kasım 2015'teki faciadan sonra Macron'un bir cümlesini duymuştum, 'Biz buradaki sorumluluktan payımıza düşeni alıyoruz.' dedi. Bu çok önemliydi ve 'Yıllar önce Cezayir'de yaptıklarımızın bazıları da insanlığa karşı suç olarak ele alınabilir.' dedi. Bu yüzden ben bu insana oy verdim. İki hafta önce aynı insan analiz yeteneğini tamamen yitirdi. Sorumluk üstlenmeyle ilgili analizini bir yana bırakıp, 'Tek bir düşman vardır, o da radikal İslam'dır.' dedi. Baktığımızda evrensellik söylemiyle ilgili yeteneklerini kaybettiklerini görüyoruz." ifadelerini kullandı.


Burgat, kimlik politikalarının daha derin bölünmeler ortaya çıkarıp çıkarmadığına bakmak için kimlik politikası aracının kimin elinde olup olmadığına bakmak gerektiğini söyledi.


François Burgat, şu değerlendirmelerde bulundu:


"Hegemonya sahibi insanların elindeyse ve kimlik politikalarını bir araç haline getirip hegemonyalarını kuvvetlendirmek isteyen insanlarsa bunlar, o zaman bu kimlik politikalarından kurtulmalıyız. Uzun vadede mükemmel kurumlarınız olsa, siyasi kaynakların dağıtımını eşit bir şekilde yapılsa o zaman kimlik politikalarına ihtiyacımız olmazdı ama dünyaca mükemmel seviyede olmadığımız için kimlik politikalarına ihtiyacımız var.


Ben Fransız olarak kendi ülkemin söylemine baktığımda, güçlü elitlerin söylemlerini duyduğumda ve onların ortak noktaları olarak gördükleri şeyleri duyduğumda, şunu anlıyorum ki ülkemize çağırdığımız insanlara saygısızlık yapıyoruz. Eğer ülkemizde Müslümanlar varsa, onlar, sömürgeci geçmişimiz döneminde bizim getirdiğimiz insanlarımız. Başörtüsüyle bir insan bir yere giremiyorsa o zaman ben kimlik politikası olsun diyorum, bu insanların hakları için. Azınlıklar topluma dahil olabilsinler."


İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Seyed Kazem Sajjadpour da küreselleşmeyle ilgili farklı açılardan tanımlar bulunduğunu ifade etti. Küreselleşmenin yönetilebilmesi için analitik kapasiteye ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Sajjadpour, durumun yönetilmesi için iyi analizlerin yapılması gerektiğini belirtti.


Sajjadpour, "Neredesiniz, size faydaları ve maliyetleri ne, hangi alanlarda küreselleşip hangi alanlarda yerel kalmalısınız? Bunların analizini yapabilmeniz gerekiyor, bence temeli oluşturan şey bu. İkinci nokta şu Batı'nın normatif kibrine kapılmamak lazım. Batı, Batı'dır biliyoruz, teknolojilerini, geçmişlerini biliyoruz ama orada normatif bir kibir var yani onlar her alanda diğerlerinden daha üstün olduklarını hissediyorlar. Batı içerisinde bile şimdi sağ kanadın diğerlerin üzerinde normatif üstün olduğunu düşündüğünü görüyoruz ve geri kalanları görmezden gelmeye başladığını görüyoruz." diye konuştu.


- "Dünya bir çerçeve etrafında birleşecekse bu insanlık olmalı"


Herkesin kendi değer ve kültürüyle gurur duyması gerektiğini vurgulayan Sajjadpour, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Ben İranlıyım, kendi değerlerime saygılıyım ve bundan da gurur duyuyorum. Türkiye'deyken de Türk kültürünü ve medeniyetini çok beğeniyorum, çok gururlandırıyor beni. Dün İstanbul'da Şii bir azınlığın bir törenindeydim, aşure günü. İlk defa karşımda çok fazla evrensellik barındıran ve farklılık barındıran, bunları bir arada barındıran bir grup görebildim. Yani o kadar evrenseldi ki. Türkçe bilmememe rağmen çok evrensel olduğu için, duygular da evrenseldi, her şeyi çok iyi anladım. Bence kültürlerimizden gurur duymalıyız.


Mevlana hep insanlıktan bahseder. Bu da pozitif bir kimlik olgusudur. Bence bizim en iyi yapabileceğimiz şey bu. Batı haricinde dünya bir çerçeve etrafında birleşecekse bu insanlık olmalı. Her şey Batı ile ilgili değil. Bizim de pozitif bir şekilde şekillenmeye ihtiyacımız var, kendi kimliklerimiz üzerinden."


- "Batı haricindeki bölgeler de dikkate alınmalı"


Küreselleşmenin aynı zamanda çeşitlilik anlamına geldiğini belirten Sajjadpour, medyanın da önemli rol oynadığını ifade etti. Küreselleşmenin farklı özellikleri olduğunu söyleyen Sajjadpour, Çin örneğini vererek Çin'in küreselleşmeyi İpek Yolu üzerinden gerçekleştirmeye çalıştığını anlattı.


Sajjadpour, "Medya aracılığıyla Batı'nın belki diğer ülkelerle ilgili ürettiği imajlarla karşı karşıya kalıyoruz. Sadece Batı değil farklı güç yükselmeleri de var, Avrasya'nın ortaya çıktığını görüyoruz, Asya'nın yükselişini görüyoruz. Hatta şu anda 'Dünya Batı'dan oluşur' diyen herkes, Çin'i, İran'ı, Türkiye'yi görmezden gelen kişilerdir. Gelecek sadece Batı'da değildir, Batı haricindeki tüm bölgelerin de dikkate alınması gerekiyor." şeklinde konuştu.





Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English