İmam hatip liselerinin Türkiye'nin tarihini yansıttığını ifade eden Şentop, şöyle konuştu:
"İmam hatip liselerinin tarihi Türkiye'de demokrasinin, seçimlerin hak ve hürriyetlerin tarihi ile eş zamanlıdır. Eş bir gelişme içerisindedir. İmam hatip liselerinin tarihini okursanız, Türkiye'nin siyasi tarihini de izlemiş olursunuz. Türkiye'de çok partili hayata geçilme kararı alındıktan sonra 1945'ten itibaren ilk imam hatip lisesinin açılmasına müsaade ediliyor. 1950'den itibaren de çok partili hayat ve serbest seçimler gerçekleşmeye başladıktan sonra da imam hatip liselerinin yavaş yavaş gelişmeye başladığını görüyoruz. 27 Mayıs 1960'ta bir askeri darbe olduğunda darbenin ilk çarptığı yerlerden birisi de imam hatip liseleriydi. İmam hatip liseleri ile ilgili hem sayı bakımından hem öğrenci sayısı bakımından hem müfredat bakımından, mezunlarının sahip olduğu hak ve imkanlar bakımından kısıtlamalara gidiliyor."
"İmam hatip liseleri ihtiyaç sonucunda ortaya çıkmıştır"
Türkiye siyasi tarihinde darbeler sonrası ilk müdahalelerin imam hatip liselerine yapıldığını aktaran Şentop, bu liselerinin dini bilgisi yüksek kişilere olan ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktığını belirtti.
Demokrasi ve sivil iradenin hakim olmasıyla birlikte imam hatip lisesi sayılarında da artış meydana geldiğini anlatan Şentop, şöyle devam etti:
"28 Şubat'ta ilk darbe imam hatip liselerine yapıldı. Hatta darbenin 28 Şubat müdahalesinin üç sebebinden birisi imam hatip liselerinin sayısıydı. Sonra Türkiye'de yine çok partili hayat, demokrasi, sivil siyaset etkili olmaya başlayınca bu liselerinin sayısında, öğrenici sayısında bir rahatlama meydana gelmeye başladı. Bu ülkenin yerli, milli, değerlerine bağlı, tarihi değerlerine bağlı, milletin değerlerine bağlı insanların tespit ettiği, içinde yaşadığı, müşahede ettiği bir ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır imam hatip liseleri. Kapandığı tarihlerden itibaren çok pratik dini ihtiyaçların karşılanması bakımından bile büyük sıkıntıların, eksikliklerin yaşandığını biliyoruz. Bazı yerlerde cenazeleri kaldıracak, defin işlemlerini yapacak dini bilgi sahibi insanların bulunmasında zorluk yaşandığını biliyoruz. İmam hatip liseleri Türkiye'de toplumun yaşadığı bir ihtiyacın sonucun olarak ortaya çıkmıştır. O ihtiyaç okulların açılmasını mecbur hale getirmiştir."
Bir ülkede devlet ve millet bütünleşmesi sağlandığı takdirde büyük atılımlar yaşanacağını ifade eden Şentop, bu konuya en iyi örneğin 15 Temmuz olduğunu söyledi.
15 Temmuz'da devlet ve millet bütünleşmesinin sağlandığını aktaran Şentop, şunları kaydetti:
"Türkiye'de temel mesele milletin değerleri ile devletin değerlerinin bütünleşmesidir. Millet devlet bütünleşmesi sağlandığı taktirde büyük hamleleri gerçekleştirebilmişiz. Aynı şeyi çok yakın zamanda 15 Temmuz'da yaşadık. Dünya tarihinde ilk defa bir halk hareketi, devlete ve siyasi iktidara karşı olmamış, tam aksine devleti ve siyasi iktidarı korumak üzere, anayasal düzeni korumak üzere sokaklara çıkmıştır. Dünya tarihinde ilktir bu. Bu milletin inisiyatif almasına, millet devlet bütünleşmesine karşı çıkan unsurların da hedefinde çok ilginçtir ki imam hatip liseleri olmuştur. 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren ihanet şebekesi FETÖ'nün seksenlerden itibaren karşı çıktığı eğitim kurumlarının birincisi, imam hatip liseleriydi. 28 Şubat'ta imam hatip liseleri bastırılmaya çalışıldığı zaman önü açılan kurumlar FETÖ'nün eğitim kurumları olmuştur. 28 Şubat'ta FETÖ'nün okullarının önü açıldı. "
Programa, Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, İl Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, kurum müdürleri ve davetliler katıldı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
