Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Santuri Sedat Anar, ev kayıtlarını müzikseverlerle buluşturuyor

"Sanat dünyadaki kötülükleri unutturmak ve yaşatmamak için kendini var eder ve her zaman var olur" "Üzülmemek elde değil. Binlerce insan ölüyor. Durum böyleyken 'İnsanlar nasıl mutlu olur?' diye soracak olursak, burada sanata epey iş düşer" "Müziğe sokakta başladığım için diğer sanatçılar gibi dinleyicilerimle arama bir mesafe koymadım hiçbir zaman. Onlar beni çok seviyor, ben de onları seviyorum" "Belagat adlı ilk albümümü, evde kaydettim. Pencereleri ses gelmesin diye battaniyeyle kapatıp, öze

Anadolu Ajansı haberine göre;

İSTANBUL (AA) - AİŞE HÜMEYRA BULOVALI - Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan "Evde Kal" çağrısı devam ediyor.


"Hayat Eve Sığar" sloganıyla hayata geçirilen çağrıya, kültür sanat camiasında pek çok isim farklı mecralardan yaptıkları paylaşımlarla destek veriyor.


Evinde uzun süredir kayıt yapan ve bu kayıtları "Evde Kal" çağrısından sonra artıran santuri Sedat Anar da hazırladığı bu eserleri müzikseverlerin beğenisine sunuyor.


Uyarıların yapıldığı ilk günden itibaren evde kalmaya başlayan ve bu süreci AA muhabirine anlatan Anar, eşi Damla Anar ile bu fikri geliştirdiğini söyledi.


- "Ev kayıtları, konserde çaldığımız ama albümde olmayan parçalar"


Sosyal medya hesaplarından paylaştığı ev kayıtlarının çıkış hikayesine değinen Anar, şu bilgileri verdi:


"Bir gün eşim Damla ile evimizde Niyazi-i Mısri'nin 'Gül müdür Bülbül müdür' adlı şiirine yaptığım besteyi çalıyorduk. Eşim, 'Biz neden bunları evde kaydetmiyoruz ki? Zaten albümde olmayan parçalar ve dinleyicilerin istediği besteler.' deyince ertesi gün dostlarımız Ömer Çeşim'i ve Ozan Önel'i aradık. Kameramız yoktu. Onlarla beraber çekimleri yapmaya başladık. Mikrofon kullanmadık. Evde, eşim Damla ve kardeşim Selahattin ile çalıp söyledik. Sonrasında kayıtlar epey ses getirdi. Mesela 'Gül müdür bülbül müdür' adlı bestemizin şu anda dinlenme sayısı 60 binden fazla."


Sedat Anar, yoğun olarak genç bir dinleyici kitlesine sahip olduğuna işaret ederek, "Zaten birçoğuyla sohbet ve diyalog halindeyiz. Müziğe sokakta başladığım için diğer sanatçılar gibi dinleyicilerimle arama bir mesafe koymadım hiçbir zaman. Onlar beni çok seviyor, ben de onları seviyorum." dedi.


Üsküdar'da ocak ayında gerçekleştirdiği konsere 2 bini aşkın dinleyicisinin geldiğini dile getiren Anar, "Muazzam ve unutulmayacak bir geceydi. Gelenlerin yüzde 80'i gençlerdi. Çok ama çok mutlu olmuştum. Bu ev kayıtları biraz da dinleyicilerim için. Konserde çaldığımız ama albümde olmayan parçalar. Dinleyicilerim istediği için böyle bir işe giriştik." ifadelerini kullandı.


- "Ev kayıtlarının en önemli özelliği samimi olması"


Sanatçı Anar, dünya müziğinde tek tek çalarak albüm kaydetme döneminin sona erdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:


"Mesela dünyanın en prestijli müzik firması olan ECM, albüm kayıtlarını akustiği güzel olan bir evde, kilisede ve doğada yapıyor, üstelik hücum kayıtlar yaparak. Hücum kayıt demek, bütün müzisyenlerin bir arada olup bir eseri hep beraber çalması demek. Türkiye'de bu kayıt anlayışı daha yeni başladı gibi. Ama Avrupa'da uzun süredir böyle kayıt yapılıyor. Ben bunu önemsedim hep... Yani ev ve hücum kaydını. Mesela 'Belagat' adlı ilk albümümü de evde kaydettim. Pencereleri ses gelmesin diye battaniyeyle kapatıp, özellikle gece yarısından sonraki sessiz zamanları seçip kaydettim. Ondan sonraki albümlerimde stüdyo ortamında kanal kayıtla çalıştım. Ama dönüp baktığımda hiçbir albümüm 'Belagat' albümünün tadını vermiyor."


Geçen yıl çıkardığı "Santur" adlı son albümüyle birlikte ev kayıtlarına geri dönmeye başladığını söyleyen Anar, "Bence ev kayıtlarının en önemli özelliği, samimi olması. Dinleyicilerin, müzisyenlerin müziğini nasıl icra ettiğini görsel olarak görmesi de ayrı bir lezzet katıyor tabii." değerlendirmesini yaptı.


- "Sanat dünyadaki kötülükleri unutturmak ve yaşatmamak için kendini var eder"


Sedat Anar, sanatın her zaman iyileştirici gücüne inandığının altını çizerek, şunları kaydetti:


"Yaşadığımız bu zor zamanlarda virüsün yayılmaması için hepimiz günlerimizi evimizde geçiriyoruz. Şu an Halfeti'de, doğup büyüdüğüm köyümdeyim. Babam akşamları televizyonda haberleri seyrederken ister istemez ben de seyrediyorum. Ama inanın bazen saatlerce kendime gelemiyorum. Üzülmemek elde değil. Binlerce insan ölüyor. Durum böyleyken 'İnsanlar nasıl mutlu olur?' diye soracak olursak, burada sanata epey iş düşer. Herkes ev konserleri yapıyor. İnsanlar evinden çıkamadığı için bir canlı ev konseri izleyince motive oluyor, mutlu oluyor. Bence sadece konser de değil, mesela bir tiyatrocu tek kişilik kısa oyunlar oynamalı. Edebiyat, bilim, resim, tarih gibi alanında uzman olanlar, canlı yayın sohbetleri yapmalı. Sanat dünyadaki kötülükleri unutturmak ve yaşatmamak için kendini var eder ve her zaman var olur."


İstanbul'da yaşayan fakat birkaç hafta önce konser için gittiği Gaziantep'ten salgın nedeniyle Şanlıurfa'ya geçen Anar, "Köyde internet çok az çektiği, sürekli kesildiği ve hatta telefon vericileri de zayıf olduğu için canlı yayın konseri yapamadım maalesef. Zamanımın çoğu anneme ve babama yardım ederek geçiyor. Hayvancılıkla geçinen bir ailem olduğu için onlara yardım ediyorum. Geri kalan zamanlarda kitap okumaya çalışıyorum. Köydeki evimde de liseden beri alıp okuduğum kitaplardan oluşan bir kütüphanem var. 'Osmanlı'dan Günümüze Sokakta Sanat' adlı bir makale yazmaya başladım. Biraz uzunca olduğu için daha sonraları belki bir kitap da olabilir." diye konuştu.



Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English