ANKARA (AA) - Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Düşük ve orta gelirli ülkelerin Kovid-19 aşısına ulaşamaması durumunda virüs yayılmaya ve insanları öldürmeye devam edecektir." dedi.
"Pandemi Sonrası Dünyada Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler" başlığıyla 4'üncüsü gerçekleştirilen TRT World Forum 2020'de "Pandemi Döneminde Küresel Sağlık Sorunlarına Ortak Çözümler" başlıklı oturum düzenlendi.
Oturuma katılan Dr. Mehmet Öz, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ve İngiltere Ulusal Sağlık Servisi Küresel Sağlık Direktörü Neil Squires, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla küresel çapta yapılan mücadele ve Kovid-19 aşısının geliştirilme sürecini değerlendirdi.
Kovid-19 salgınının dünyanın siyasi, ekonomik ve sosyal temellerini derinden sarstığını belirten DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus “Bu süreçte Kovid-19 salgınıyla mücadele, sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliği ve en kısa zamanda aşı inisiyatiflerine girişilmesinin gerekliliği, önem arz eden konular arasındadır.” şeklinde konuştu..
Ghebreyesus, Kovid-19 aşısının adil dağıtımı konusunun önemine dikkati çekti ve “Aşıya erişim her ülkenin ulusal çıkarı haline gelmiştir. Birçok yönden birbirine bağlanmış dünyada düşük ve orta gelirli ülkelerin Kovid-19 aşısına ulaşamaması durumunda virüs yayılmaya ve insanları öldürmeye devam edecektir.” ifadelerini kullandı.
Kovid-19 aşısında ülkelerin birbiriyle yarışmaması gerektiğine vurgu yapan Ghebreyesus, “Aşı konusunda milliyetçilik, salgının ömrünü kısaltmak yerine uzatacaktır. Salgının kontrol altına alınması için bir an evvel aşı geliştirilmelidir.” dedi.
Ghebreyesus, “Şu unutulmamalıdır ki fakirliğe, açlığa, eşitsizliğe ve iklim değişikliğine şifa olacak bir aşı yoktur. Bu yüzden sağlık tehditlerini ve bu tehditleri ortaya çıkaran faktörleri tanımlama ve yönetme yöntemlerimizde değişime gitmeliyiz.” açıklamalarında bulundu.
Öz ise konuşmasında koronavirüs tarzı virüslerin, halk sağlığı uzmanları için çok zor bir durum ortaya çıkardığını belirterek, "Burada ölüm ve yaşam kararlarından bahsediyoruz. Çoğu Amerikalı ise bunu anlayamadı ve neticesinde çok ciddi vakarlarla karşılaştık." diye konuştu.
ABD'de Mart ayından bu yana salgın rakamlarının hiç azalmadığını ve daha da kötüye gittiğinin altını çizen Öz, bu sayıların iki katına çıkacağı yönünde tahminler olduğunu dile getirdi.
Öz, seyahatin salgının yayınlanmasında önemli faktörlerden biri olduğunu dile getirerek, New York kentinin bu yüzden salgından en çok etkilenen şehirlerden biri durumuna düştüğünü kaydetti.
Salgınla mücadelede kuralların esnetilmeye başlamasının ardından salgının çok daha büyük bir hızla yayıldığına dikkati çeken Öz, "Bu tutarsızlıklar ve rasyonel olmayan uygulamalar Amerikan halkına böyle bir sonucu getirdi." ifadelerini kullandı.
Öz, ABD'de bazı eyaletlerde okulların tekrar açılması gibi hiç bir bilimsel temele dayanmayan uygulamaların virüsü çocuklara bulaştırdığını belirterek, "İnsanlar virüsün çocuklardan da bulaşabileceğini anlamadı. Bir noktadan sonra ortalama Amerikan halkı diyor ki, ben yöneticime güveniyorum diyor ve bu yüzden bir bilgiye sahip olmuyor." diye konuştu.
Joe Biden'ın göreve başlamasıyla ABD'nin Dünya Sağlık Örgütünün programlarına tekrar katılmasını beklediğini dile getiren Öz, "Bu tür programlar çok önemli, Biden yönetimi ABD'nin bu alanda daha faal olmasını sağlamalıdır."ifadesini kullandı.
Mehmet Öz, virüse karşı geliştirilen aşıları da değerlendirerek şunları kaydetti:
"Çin, Rusya, İngiltere ve ABD'de çok ümit vadeden aşılar geliştirildi. Yeni aşılar da geliştiriliyor. Bu aşılar sayesinde yüzde 90 etkinlik elde edebileceğiz. Şimdi bunun dağıtılması gerekiyor. Bu ay iki aşının ruhsatlanması için Washington'da toplantılar var. İlk olarak sağlık personellerinin alacağı bu aşı, önümüzdeki aylarda 100 milyon Amerikalıya dağıtılacak. Nüfusun üçte ikisi bu aşıyı alacak. Bu durumda yüzde 95 başarı sağlanarak, sürü bağışıklığı sağlanacak. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki dünyada virüsün kökü kurutulmadan hiç kimse güvende değil."
Kaynak:
