Kamuoyunda olaya ilişkin farklı görüş ve yaklaşımların yer aldığı anımsatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Olay, maktulle Ayşe Dırla’nın yüksek sesle tartışmasından ibaret. Dosyada da zaten darp olmadığına ilişkin adli tıp raporu bulunmaktadır. Ayrıca maktulün sabıka kaydının somut olayla bir ilgisi yok. Yerleşik yüksek yargı kararları da önceki sabıka kaydını, ancak yeni bir suç işlenmesi durumunda cezanın belirlenmesi veya cezanın infazı bakımından bir kriter olarak kabul etmektedir. Maktulün sabıka kaydının ölümcül güç kullanımını haklı kılmaya gerekçe olarak gösterilmesi hukuka ve yargılama etiğine aykırıdır."
"Maddi gerçeğin sabırla beklenmesi gerekiyor"
Şeker'in kullandığı bıçağın meyve bıçağı olmadığına dikkat çekilen açıklamada, "Şüphelinin taşıdığı bıçak, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun kapsamında kabul edilebilir ölçütlerde değil. Dosya kapsamında adil yargılamayı etkilemeye yönelik bir anlayışın ortaya konulması doğru değil. Yargı sürecine ve tüm süjelere saygı duyulması ve hukuka riayet edilerek ortaya çıkacak netice ve maddi gerçeğin sabırla beklenmesi gerekiyor." ifadesi kullanıldı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
