Sevda Kayhan Yılmaz, AA muhabirine, babasının evlerinin altına açtığı atölye ile sanayi sektörüne girdiklerini anlattı.
Çok küçük yaşlarda iş hayatına atıldığını dile getiren Yılmaz, "Doğduğum ev iş yerimizin üzerindeydi. Direkt iş yerimizin üzerine doğdum gibi hissediyorum. 12 yaşımdan beri sigortalı çalıştım. 43 yıldır bu şirketten ekmek yedim." dedi.
Amcası ve babasının kurduğu şirkette ikinci kuşak olarak görev aldığını ve yeğenleriyle işleri yürüttüklerini ifade eden Yılmaz, babalarının da danışman olarak şirketin başında olduğunu söyledi.
- "Kadınlar daha dayanıklı"
Yılmaz, şirketlerinde 9 yönetim kurulu üyesinden 6'sının kadın olduğunu vurgulayarak, "Sanayi sektöründe kadın olmanın hiçbir rahatsızlığını hissetmedim. Zaman zaman yadırgayanlar oldu, onlara gerekli cevabı verdim. Bunun bir zorluğu yok. İşveren olmak zaten zor. Kadın olarak işveren olmanın erkek olarak işveren olmaktan hiçbir farkı yok. Aynı sıkıntıları çekiyorsunuz. Kadınlar daha dayanıklı, yapıları itibarıyla. Fiziki güçleri belki erkeklerin daha fazla ama psikolojik güç kadınlarda daha fazla. Kadınların risk algıları daha yüksek. Bu nedenle riski önceden fark edip daha tedbirli gidebiliyorlar. Kadınla çalışmak da çok keyifli." ifadelerini kullandı.
- "Birbirimize danışıyoruz, yardım istiyor, akıl soruyoruz"
Yılmaz, yaklaşık 4 yıl önce "Organizede kaç kadınız ki?" fikriyle yola çıktıklarını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sonuç bizi bile şaşırttı. Mesajlaşma grubunda 63 kadın var. Bunlar aile şirketinde çalışan kızlar, gelinler veya üst düzey yönetici profesyonel kadınlar. Eminim eksiklerimiz vardır. Hiçbir resmi kimliğimiz, hüviyetimiz yok ama gerektiğinde bir araya geliyoruz. Birbirimize danışıyoruz, yardım istiyor, akıl soruyoruz."
- "Çevreme rol model oldum"
Şeyma Ayhan da 22 yıldır babası tarafından kurulan döküm işleri yapan şirkette çalıştığını ifade etti.
Şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğunu belirten Ayhan, iş hayatına başlamasını şöyle anlattı:
"İşe başlarken zordu. Babam şirkette çalışmayı teklif ettiğinde 'Sanayide nasıl çalışabilirim?' tepkisini verdiğimde bana Sevda hanımın hikayesini anlattı. Başlangıçta bizim sektörde kadın yoktu. Hem çalışanlar hem tedarikçilerden tepkiler oldu. Şirkette kalite sistem çalışmalarını yürütüyordum. Çalışanlarla çok iç içeydim. 30 kişi çalıştırıyorduk. Çalışanlar babama 'Kadından emir almayız' demişler. Babam iletişimimi yumuşatmamı tavsiye etti. Sonrasında onları çok sevdim, onlar da beni çok sevdi. Çoğuyla hala görüşüyoruz. Bazılarının çocukları üniversiteyi bitirip bizimle çalışmaya başladı. Başlangıçta çok zorluk yaşadım ama sonrasında sayı çok hızlı arttı. Çevreme rol model oldum."
"Organize Kadınlar" grubunda iş sohbetleri yaptıklarını aktaran Ayhan, "Salgından önce zaman zaman konukların da katıldığı toplantılar yapıyorduk ama salgın nedeniyle online görüşmeye başladık. Bir araya gelemesek bile mesajlaşma grubundan fikir alışverişi yapıyoruz, çalışanlarla ilgili CV paylaşıyoruz." diye konuştu.
Konya sanayisinde kadınların da söz sahibi olmaya başladığını vurgulayan Ayhan, 2007'de 30'a yakın kadının Konya İş Kadınları Derneğini kurduğunu anımsattı.
- "Sanayiye ilk adımım tesadüfle oldu"
Bir şirkette genel müdür yardımcılığı yapan makine mühendisi Hatice Keskin ise 30 yıldır sanayide çalıştığını belirterek, şunları kaydetti:
"30 yıl tarım makineleri imalatı yapan 2 farklı şirkette çalıştım. Sanayiye ilk adımım tesadüfle oldu. Üniversite 2. sınıftayken mühendislik derslerinde başarılı olabilmek için staj yapmak istedim. Stajyer olarak başladığım iş yerinde 15 yıl çalıştım, fabrika müdürlüğüne yükseldim. Üretimde çalışan bir kadın mühendis olarak devam ettim. Tarım makinelerinde çalışmanın bana şöyle bir avantajı oldu, çiftçilerle, köylülerle, bütün kırsal kesimle, dünyadaki diğer çiftçilerle de bağlantım oldu. Sadece tezgah başında değil, sahada da çalıştım."
Eşi ile kurdukları şirketin finans müdürü olan ziraat mühendisi Mualla Özen de eşinin her zaman destekçisi olduğunu vurguladı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
