Bölge çiftçisi ve sektör temsilcilerinin katıldığı programda konuşan Alp Tarım Yönetim Kurulu Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi Alptekin İlgün, Türkiye’nin birçok farklı bölgesinde yaptıkları ekimle kıraç arazilerde dekar başına 450, sulu arazilerde ise dekar başına 850 kilogram verim alındığını söyledi. Yabancı firma tohum çeşitlerinin Türkiye’nin arazilerini işgal ettiği dönemde yerli bir firma olarak yerli ve milli çeşitlerle yıllardır Türk tarımına hizmet vermenin gururunu yaşadıklarını kaydeden İlgün, “Maksadımızın hızlandırılmış ıslah dediğimiz, melezleme metoduyla gen transferi yapılıyor. Yani buğdayların üstün özelliklerini, enerjisini, glütenini, soğuğa dayanıklılığını, kurağa dayanıklılığını veya hastalıklara dayanıklılığını veya dekar verimliliğini artık bu genleri bizim uzmanlarımız çözdüler” diyerek uzun zamanadır çalışmalarını sürdürdüklerini açıkladı.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr Süleyman Soylu ise konuşmasında, buğday çeşidinin yerli ve milli olduğunu vurgulayarak, dışa bağımlı olmadan çiftçinin gönül rahatlığı ile üretim yapabileceğini bildirdi. Prof. Dr. Soylu, bu çeşit ile yüksek verim alındığını, sert kışa dayanıklı tohumla çiftçinin yüzünün güleceğini ve zarar etmeyeceğini ifade etti.
Yeni üretilen buğday tohumunu ilk kez eken çiftçi Erdal Şahin, yüzde 80’i kurak arazide beklentilerin üstünde ürün almayı umduklarını vurgulayarak, “Burada yaklaşık 200 kiloluk verim veren yerde 600 kilogram verim bekliyoruz. Önemli olan azdan çok kazanmak, araziyi çok işlemekle, çok ekim yapmakla para kazanılmıyor” şeklinde konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
