ORDU (AA) - Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, "Kimin cumhurbaşkanı olacağını bilemiyorum ama kimin ya da kimlerin kesinlikle olmayacağını çok iyi biliyorum" dedi.
Çeşitli programlara katılmak üzere Ordu'ya gelen Gündoğdu, ilk olarak Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz'ı makamında ziyaret ederek Yılmaz'a başarı dileklerini iletti. Ardından Altınordu Belediyesi'ne geçen Gündoğdu, başkan Engin Tekintaş'a başarı temennisinde bulundu.
Burada basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Gündoğdu, cumhurbaşkanlığı süreciyle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine şunları kaydetti:
"Kimin cumhurbaşkanı olacağını bilemiyorum ama kimin ya da kimlerin kesinlikle olmayacağını çok iyi biliyorum. Milletin yanında duramayanların, Mısır'da darbeye 'darbe' diyemeyenlerin, Esed diktatörünü bir kez ne kurumu adına ne de şahsı adına kınamayanları, bu milletin çatısı olamayacağını, Ahmet Necdet Sezer ya da Süleyman Demirel türü cumhurbaşkanlığı tipinin tarihe karıştığını biliyoruz. Elbette Ekmeleddin İhsanoğlu da bir vatandaşımız. Cumhurbaşkanlığına aday olma ve gösterilme hakkı var. Onun adına sevindiğim şey de adayı olduğu çatı yere yakın. O çatıdan düşünce de büyük bir yaralanma olmayacağını düşünüyorum."
- Balyoz davasındaki tahliyeler
Balyoz davasındaki tahliyelerle ilgili de konuşan Gündoğdu, Anayasa Mahkemesi'nin davaya konu isimlere yeniden yargılama hakkını vermesi durumunun haksızlıkların giderilmesi bakımından önemli olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Elbette haksız yere ceza alan birisi varsa adaletin yerini bulması lazım. Bu önemli bir adım ama 28 Şubat sürecinin her türlü kirli atmosferinde ve hukuksuzluğunda mahkum edilenlerle ilgili Salih Mirzabey başta olmak üzere bir adım yok. Sayın Cumhurbaşkanımızı da göreve davet ediyorum. Anayasa Mahkemesi'nde bireysel başvuru hakkından yararlanamıyorlar. Çünkü bu yasa 2012 Eylül'ünde çıktı. Balyoz'da hukuksuzluk yüzde 30 ise 28 Şubat sürecinde hukuksuzluk yüzde 300, yüzde 3 bindir. İyi ki referandumda 'evet'e öncülük etmişiz. Derin devletin milletinden, milletin derinliğinin devlete geçişine öncülük etmişiz."
- 12 Eylül davası kararı
12 Eylül davasında Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya müebbet hapis cezası verilmesine ilişkin de görüşlerini dile getiren Gündoğdu, temyiz sürecinin devam ettiği davaya konu isimlerin apoletlerinin sökülerek er konumuma getirildiğini söyledi.
Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Referandum sürecinde 'Memur-Sen bu milleti aldatıyor', 'Kenan Paşa yargılanamaz' diyenlere... Bugün itibarıyla temyiz süreci devam ediyor ama darbelerin ve darbecilerin apoleti sökülmüştür. Er konumuna inmiştir. Esasen bu milletin gözünde darbeciler er de olmazlar, insan da değildirler. Bu oldukça önemli ama bunun daha önemlisi topyekun 76 milyonu kucaklayan, vatandaşını kategorize etmeyen, öteki ilan etmeyen, tamamını beriki kabul eden devlet anlayışına yeni anayasayla geçmemiz lazım. Gezi zekalıların başlattığı, milletin değerleriyle alay etme projesinin 17 Aralık'ta nasıl bir küresel kalkışmaya döndüğünü hep beraber gördük."
Dershaneler konusunda daha önce "dershaneler kapatılmamalı ancak kapanmalı" dediklerini, buna gerekçe olarak sınav sisteminin eleyen yapısı ve 100 bin öğretmen açığını gösterdiklerini vurgulayan Gündoğdu, "Devlet bunları yerine getirirse zaten dershaneye ihtiyaç kalmaz demiştik ama 17 Aralık'ta gördük ki mesele dershane meselesi değilmiş. Üzülüyorum hoca, hacı ve hizmet kavramları bu arkadaşların yanlışlığıyla enflasyona uğradı. Seviniyorum, paralel kalkışmalar bu ülkeye daha fazla zarar veremeyecek. Düşündürücü olan şudur, dershanelerin okullara dönüştürülmesine kızgınlık, camileri ahıra dönüştürenlere sempatiye döndü, 18 yıl 'Tanrı uludur' diyerek bu milletin diniyle alay edenlerle kankalığa dönüştü" ifadelerini kullandı.
Türkçenin dünyaya duyurulması adına Türkçe Olimpiyatlarına alıştıklarını ve hatta "Türkiye Cumhuriyeti'nin yapamadığını yapıyorlar" dediklerini anımsatan Gündoğdu, "Ama Dışişleri Bakanlığı'ndaki dinlemeyle terörist devlet İsrail'in yapamadığını milletimize ve devletimize yapar hale gelmişlerse bu oyunların bozulması lazım. Memur-Sen olarak vesayetin her türlüsüne, paraleline, dikeyine, bürokratik olanına, apoletli olanına karşıyız. Biz derin devlet ve millet iradesinden yanayız. Dünya mazlumlarından yanayız. Yeniden büyük Türkiye'yi inşa etmemiz lazım" diye konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
