5 gemilik filo, insani yardımla birlikte 750 yardım gönüllüsünü de taşıyordu. 37 ülkeden gelen gönüllüler arasında milletvekilleri, uluslararası basın mensupları, sanatçılar ve Nobel Barış ödüllü aktivistler de vardı.
Ancak Mavi Marmara gemisi öncülüğündeki 5 sivil yardım gemisi uluslararası sularda İsrail askerlerinin saldırısına uğradı.
Türk vatandaşı 10 yardım gönüllüsü hayatını kaybetti
İsrail askerleri sivillerin üzerine ateş açarak gemilere baskın yaptı. Yardım gönüllüleri İsrail askerlerine direnmeye çalıştı. Ancak Türk vatandaşı 10 yardım gönüllüsü hayatını kaybetti, onlarcası yaralandı.
Filolarda bulunanlar hiç bir yasal dayanak olmaksızın hapsedildi. Gözaltına alınanlar işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. Yaralılara kelepçe takıldı, bazı yaralılar günlerce hücrelerde bekletildi. Şahsi eşyalarına el konuldu, bazıları tahrip edildi.
Yüzlerce gönüllüyü Gazze’ye yardım götürmeye sevk eden şey, İsrail’in Gazze’de yaşattığı insani kriz durumuydu.
İsrail'in 1990’lı yıllardan itibaren Filistinlilere kendi topraklarında uyguladığı seyahat kısıtlaması, 2007 yılında Gazze’ye yönelik havadan, karadan ve denizden yürüttüğü bir ablukaya dönüştü.
2008 yılında İsrail ordusunun Gazze’ye saldırısıyla Gazze’deki tüm yaşam kaynakları yerle bir oldu, tarım arazileri, okullar, iş yerleri ve evler yerle bir edildi.
Yargı süreci devam ediyor
Mavi Marmara katliamı ise Birleşmiş Milletler raporlarında kayıt altına alındı. Onlarca ülke ve uluslararası kurum saldırıyı kınadı.
Mavi Marmara gönüllülerinin Uluslararası Ceza Mahkemesinde İsrail’in aleyhinde savaş suçu iddiası ile açtığı dava ise sürüyor. Benzer davalar Türkiye, İngiltere, ABD, İspanya ve Güney Afrika’da da açıldı.
Güney Afrika'da Mavi Marmara saldırısının sorumlularının ülkeye giriş yapmaları halinde yakalanmaları kararı verilirken, Türkiye, İngiltere, ABD ve İspanya'da yargı süreci devam ediyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
