ANKARA (AA) - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, avukatlık yaptığı dönemde senetle mükerrer tahsilat gerçekleştirmeye çalıştığı iddiasıyla "görevi kötüye kullanmak" ve "kişilerin huzur ve sükununu bozmak" suçlarından yargılanmasına devam edildi.
Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Yavaş ile şikayetçi Necmettin Kesgin'in avukatları katıldı.
Dosyaya giren belgelerin tutanağa yazdırılmasının ardından söz alan Kesgin'in avukatı Özgür Ilgaz, Yavaş'ın savunma yaptığı duruşmada müvekkiline hakaret ettiğini öne sürerek, buna ilişkin görüntü ve ses kayıtlarını istedi.
Yavaş'ın danışmanlığını yaptığı şirketin yetkililerinin bazı beyanları arasında davayı ilgilendiren çelişkiler bulunduğunu savunan Ilgaz, bu kişilerin tanık olarak dinlenmelerini talep etti.
Dosyayla ilgili bazı görüntülerin sosyal medyada yayınlandığını anlatan Ilgaz, bu yönde soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu.
Ilgaz, müvekkilinin hüküm giydiği Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararının, itiraz üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunda görüşüleceğini ifade ederek, bunun beklenmesini talep etti.
Sanık avukatlarından Mustafa Ekinci ise müdahil avukatının taleplerinin dosyaya katkı sağlamayacağını savunarak, taleplerin reddini istedi.
Sanık avukatlarından Hıfzı Çubuklu da dosyanın esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesi talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının da istemi doğrultusunda soruşturmanın genişletilmesine ilişkin talepleri reddetti.
Kesgin'in "sahte senet düzenlemek", "şantaj", "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından 6 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı, istinaf mahkemesinin ise hükmü kanuna uygun bulduğu dosyaya ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararının beklenmesine karar veren mahkeme, davayı erteledi.
Dava kapsamında, Yavaş'ın dava ve hukuki danışmanlık hizmetine istinaden aldığı 29 Mart 2011 tarihli 600 bin ABD doları bedelli senet için Ankara 29. İcra Müdürlüğünde, alacağa istinaden teminat olarak verilen, bedelsiz kaldığını bildiği 5 Kasım 2009 tarihli aynı bedelli senedin tahsili için de Ankara 8. İcra Müdürlüğünde takip başlattığı, bu suretle mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığı iddia ediliyor.
Yavaş'ın böylece "görevi kötüye kullanmak", müştekinin telefonuna çok sayıda mesaj göndererek de "kişilerin huzur ve sükununu bozmak" suçlarını işlediği ileri sürülüyor.
Kaynak:
