Projenin temel amacının, OSAS hastalığı için standart tedavi yöntemi olarak kabul edilen Sürekli Pozitif Havayolu Basınç (CPAP) terapisindeki optimum basınç değerinin yüksek doğrulukla tahmin edilmesine olanak tanımak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tezel, “Klasik optimum basınç belirleme yöntemi, hastanelerin uyku laboratuvarlarında gerçekleştirilen manuel titrasyon olarak adlandırılan optimum basıncı bulmak amacıyla uyku teknisyeni tarafından aşamalı olarak gerçekleştirilen basınç arttırma prensibine dayanır. Basınç artırma işlemi tüm uyku evrelerinde ve tüm uyku pozisyonlarında solunum problemleri (apne, hipopne vs.) ortadan kaldırılıncaya kadar devam eder. Bu prosedürün, hastalığın tanısındaki yeri tartışmasız ancak bir o kadar da pahalı, uzmanlık gerektiren ve zaman alıcıdır. Bu prosedür için her hasta bir gece teşhis, bir gece de CPAP değerinin belirlenmesi için 2 gecesini laboratuvarda geçirmektedir. Manuel titrasyon prosedürü ayrıca özel ekip ve yoğun emek gerektirmektedir. Dünyada ve ülkemizde uyku bozuklukları ile ilgili yeterli düzeyde çalışma yapabilecek laboratuvar sayısının da oldukça sınırlı olması nedeniyle laboratuvarlarda çalışmaya alınacak kişilerin belirlenmesinde doktorlar tarafından seçici davranılmaktadır. Bu projede, manuel titrasyonun bu dezavantajlarından dolayı, OSAS tedavisinde kullanılan CPAP terapisinin hızlandırılması ve basitleştirilmesi amacıyla alternatif bir yaklaşım sunulmaktadır” ifadelerini kullandı.
Tezel, “Elde edilen optimum basınç seviyesi titrasyonun başlangıç basınç değeri olarak belirlenebilecek ve böylece gerekli olan optimum CPAP seviyelerine daha kısa sürede ulaşılacak, böylece laboratuvardaki manuel titrasyonun başarı oranının iyileştirilmesi sağlanabilecek ve tek gecede doğrudan tedavi başlatılabilecektir. Bu şekilde laboratuvarların yetersizliği sorunu azaltılabilecektir. Uyku laboratuvarında manuel titrasyonun mümkün olmadığı (örneğin hareketsizlik, güvenlik ve kritik hastalık gibi) durumlarda manuel titrasyon yerine tahmin edilen basınç seviyesi kullanılarak kişinin tedavisinin doğrudan başlatılması sağlanabilecektir” şeklinde konuştu.
Tezel, yürütülmekte olan proje başarı ile tamamlandıktan sonra yoğun hasta potansiyeli olan klinik ve uyku laboratuvarlarındaki teşhis ve tedavi sürecinin azalacağını, bir başka ifadeyle maliyet, zaman ve insan gücü açısından hastane, hasta ve sağlık personeline katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.
Devam eden projenin ortakları arasında Konya Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seral Özşen, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Hülya Vatansev ve Meram Tıp Fakültesi Uyku Laboratuvarında görev yapmakta olan Uyku Uzmanı Serkan Küçüktürk yer alıyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.